1 lt. süt/1.5 kg. yem paritesinden giderek uzaklaşıldığını ve girdi maliyetlerindeki durdurulamayan artış karşısında üretici kesimin maliyet ve zararları taşıyamadığına dikkat çeken Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan, “Zararına üretim yapmanın da bir dayanma eşiği var” şeklinde konuştu.
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (TDSYMB) Genel Başkanı Kamil Özcan, girdi maliyetlerindeki durdurulamayan artış karşısında üretici kesimin maliyet ve zararları taşıyamadığını belirtti. Üretici ve üretici örgütlerinin seslerine iyice kulak verilmesini isteyen Özcan; “Zararına üretim yapmanın da bir dayanma eşiği var ve ivedilikle ekonomik üretim seviyelerine dönmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde bu maliyet artık taşınamaz ve kamu, STK, sanayici ve üretici olarak hepimiz yükün altında ezilir, kalırız.” uyarısında bulundu.
1 lt. süt/1.5 kg. yem paritesinden giderek uzaklaşılmakta olduğuna işaret eden TDSYMB Genel Başkanı Kamil Özcan, açıklamasında şunları kaydetti:
Çiğ süt fiyatına paralel olarak yem fiyatları da sabitlenmeli
“Bütün Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sürecinde sağlıklı ve ulaşılabilir gıdanın önemi hem dünya hem de ülkemiz açısından bir kez daha anlaşılmıştır. Zor günlerden geçtiğimiz bu pandemi döneminde her türlü riski göze alarak kar etmeden üretim yapan süt üreticilerimiz adeta yaşamak ve geçinmek için harcanan emeklerini tüketmiş bulunmaktadır. Üreticimizin en büyük girdisi olan yem fiyatlarındaki ve diğer girdilerdeki önlenemez yükseliş nedeniyle yıllardır savunduğumuz ve biz üreticilerin en büyük isteği olan 1 lt. süt/1.5 kg. yem paritesinden giderek uzaklaşılmakta ve girdi maliyetlerindeki durdurulamayan artış karşısında üretici kesimi maliyet ve zararları taşıyamamaktadır.
Bütün Dünyada gıda ürünlerinin önemi artarken, gıda üretimi ülkelerin stratejik bir konusu olarak ele alınırken, yeterli desteği göremeyen üreticimizin giderek üretimden soğuduğunu, küstüğünü, küçülmeye ya da işi bırakmaya kadar gittiğini üzülerek yaşıyoruz. Üreticimiz başta yem olmak üzere girdi maliyetlerini karşılayabilmek için her ay bir hayvanını kestirmek veya satmak zorunda kalmaktadır. Tabiri caizse döviz ve enflasyondaki artışın yükü üreticimizin omzuna ve ineklerimize yüklenmiş durumdadır. Tüketici gıda fiyatlarında yaşanan enflasyon açısından ya çiğ süt fiyatları ile birlikte çiğ süt fiyat artışında en büyük paya sahip yem fiyatlarına da müdahale edilmeli ya da dönemsel olarak çiğ süt fiyatına paralel olarak yem fiyatları da sabitlenmelidir.
Üretim istikrarına zarar verecek her bir olumsuz gelişme Türkiye’nin gıda üretimi açısından bağımsızlığının temeli olan üretici kesimini üretimden uzaklaştıracaktır. Üretime küsen, üretimi bırakan her bir üretici sürdürülebilir hayvancılık hedefimiz için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca, üretimin bırakılması bu aileler için sosyo-ekonomik sorunlara da neden olacaktır.
Yem fiyatları her ay artarken bir yıl boyunca çiğ süt tavsiye fiyatına zam yapılmadı
Geçtiğimiz sene süt tavsiye fiyatı 2,30 TL iken yem fiyatları 70-80 TL bandındaydı. Şuan süt tavsiye fiyatı 2.80 TL ve maalesef yem fiyatları 130-150 TL aralığındadır. Ayrıca geçtiğimiz sene boyunca yem fiyatları her ay artarken bir yıl boyunca çiğ süt tavsiye fiyatına zam yapılmamıştır. Üstelik son dönemde bu fiyatın aşağıya çekildiğine ve bazı bölgelerde süt alımının durdurulduğuna dair de bilgiler gelmektedir. Üreticinin beklentisinin altında kalan çiğ süt tavsiye fiyatının, süt fiyatı + çiğ süt destek ödemeleri şeklinde değerlendirilmesi de ayrıca büyük bir yanlıştır. Aylarca geriden aktarımı yapılan süt desteklemeleri geldiği zaman parite çoktan düşmüş olmakta ve bu durum süt desteklerinin üretici için bir çözüm olmadığı anlamını taşımaktadır. Yetkililerimiz ve sektörün paydaşları üretici odaklı ve üreticinin para kazanmasına odaklı kararlar almalı, tavsiye fiyatları bu yaklaşımla belirlenmelidir. Bu işin felsefesi, herkes tarafından kabul görecek şekilde bir pariteye bağlanmadığı takdirde her gün, her hafta, her ay üreticinin alım gücü ve üretim gücü giderek düşecektir.
Sektörün tüm paydaşlarından ve yetkililerden, 1 lt. süt/1.5 kg. yem paritesi baz alınarak çiğ süt fiyatının acil olarak revize edilmesi ve en kısa sürede bu pariteye göre süt fiyatının en azından 3 aylık periyotlarla otomatik olarak güncelliyor olması yönünde adımlar atmasını bekliyoruz.
Hepimiz yükün altında ezilir, kalırız
Yeni uygulamaya konulacak sütte kalite tespit çalışmaları ve kaliteye göre fiyat verme yönteminin altyapısı hazırlanmadan uygulanması halinde sektörde birçok kargaşaya yol açacağı ve üreticilerin de mağduriyetine neden olacağı düşünülmektedir.
Bu uygulamanın iş akışının, sorumluluklarının ve giderlerin karşılanma yöntemlerinin acilen belirlenmesi gerekmektedir.
Yem fiyatlarını düşürücü tedbirlerin acilen alınmasını ya da artan yem fiyatlarının üreticiye etkisini azaltacak şekilde çuval başına 50 TL yem desteği uygulamasının acilen açıklanarak uygulamaya geçirilmesini bekliyoruz.
Üretici ve üretici örgütlerinin seslerine iyice kulak verilmelidir. Zararına üretim yapmanın da bir dayanma eşiği var ve ivedilikle ekonomik üretim seviyelerine dönmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde bu maliyet artık taşınamaz ve kamu, STK, sanayici ve üretici olarak hepimiz yükün altında ezilir, kalırız.”
[mc4wp_form id=”25750″]