Son ekonomik gelişmeler sonrası süt üreticilerinin zor durumda olduğunu belirten KÖY-KOOP Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, yem fiyatlarının ve girdi maliyetlerinin yüksek olması bir yana, bir de süt sanayicilerinin belli bölgelerde süt alımını bırakmasının üretici için yıkım etkisi yarattığını kaydetti.
KÖY-KOOP Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, sütten para kazanamayan ve hayatlarını idame ettiremeyen kooperatif ortaklarının ve süt üreticilerinin, damızlık süt hayvanlarını kesime gönderdiğini açıkladı. Kesilen her dişi damızlık hayvanın, ülkemiz süt sektörüne vurulan büyük bir darbe olduğunu söyleyen Soyer; “Süt sektörünün geleceği baltalanmaktadır. Bunun farkına varmalıyız.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığının açıklamış olduğu süt destek primlerinin düşük olmasının, ortakları ve tüm süt üreticisi çiftçiler nazarında üzüntüyle karşılandığını vurgulayan Köy-Koop Başkanı Soyer, yem fiyatlarının ve girdi maliyetlerinin yüksek olması bir yana, bir de süt sanayicilerinin belli bölgelerde süt alımını bırakmasının üretici için yıkım etkisi yarattığını kaydetti.
Süt sanayicisinin süt satışlarının azlığından yakınırken, marketteki süt fiyatlarında herhangi bir indirime gitmediğini savunan Soyer; “Sanayiciler krizi öne sürerek süt alımından kaçınmakta ve Ulusal Süt Konseyinin belirlemiş olduğu fiyatın altında süt alabilmek için ortaklarımıza ellerinden gelen tüm zorluğu çıkarmaktadırlar. Sadece market raflarını denetleyerek fiyatları kontrol altına almak mümkün değildir. Market raflarındaki birçok ürünün hammaddesi ya da yardımcı üretim materyali olan sütün arazi fiyatının da denetlenmesi gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan talepleri olduğunu dile getiren Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, bu talepleri şöyle sıraladı:
“Tarım ve Orman Bakanımız acilen birilerini görevlendirmeli, saha çalışmaları yapılmalı. Görecektir ki süt belirlenen fiyattan satılmıyor ve süt piyasasında önemli rol oynayan bazı firmalar süt alımlarını durdurmuş vaziyette.
Bakanlığımız kesimhaneleri de denetleme yetkisine sahiptir. Bir an önce damızlık dişi hayvan kesimlerinin durdurulması için önlemler almalıdır. Bu durum hem sütün hem et piyasalarını derinden etkileyecektir.
Geçtiğimiz yıllarda sütle ilgili yaşanan kriz durumlarında sütün et süt kurumu aracılığı ile süt tozuna dönüştürülmesi için müdahale alımları yapılmıştı. Şuan aynı bu noktadayız. Et ve Süt Kurumu’nu göreve davet ediyoruz.
Avrupa Birliği ülkelerinin genelinde olduğu gibi, ortaklarımızın ve süt üreticilerinin yaşamlarını sürdürebilmeleri ve işletmelerin ayakta kalabilmeleri için, yem-süt paritesinin 1 litre süte 1.5 kilogram yem alabilecek şekilde bir piyasa düzeninin oluşturulmasını ve denetlenmesini talep ediyoruz. Bu sistemin oluşturulması için de et ve süt kurumu’nu göreve davet ediyoruz.
Üreticilerin sanayiciler karşısında daha güçlü durabilmesi, tüketicilerin sağlıklı ve güvenilir süte doğrudan erişebilmesi adına, soğuk süt zincirinde kooperatiflere öncelik ve destek verilmesini talep ediyoruz.”