FAO, “Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım” projesi kapsamında Konya ve Karaman’da üreticilere 400 adet arılı kovan ve malzeme dağıttı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde yürüttüğü ve Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından fonlanan, ‘Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım’ projesi kapsamında temin edilen 400 adet arılı kovan ve ekipman, 2018 ve 2019 yıllarında hazırlanan bölgenin Ereğli Entegre Orman Yönetimi Planı arazi çalışmaları sürecinde belirlenen köylerde faydalanıcılara dağıtıldı.
Karaman ilinin Ayrancı ilçesine bağlı Berendi ve Kıraman köyleri, Konya Emirgazi ilçesine bağlı Öbektaş köyü ve Halkapınar ilçesine bağlı İvriz köylerine; her köyden 10 haneye 10’ar kovan olmak üzere toplam 400 adet arılı kovan ve yardımcı ekipman dağıtıldı.
Faydalanıcılardan biri olan Berendi köyünden arı üreticisi Saygun Ezer, kendisinin 7-8 adet kovanının olduğunu, arıcılığı sevdiğini, bu ilave 10 kovan ile birlikte arıcılık ile daha fazla ilgilenme fırsatı bulacağını söyledi.
Kıraman Köyü Muhtarı Durmuş Güney de şahsı ve köyü adına FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na minnettarlığını dile getirdi ve kendileri için bu desteğin çok faydalı olacağını, ayrıca devamını beklediğini de iletti. Öbektaş Köyü Muhtarı Özlem Çelik ise köylerindeki bitki çeşitliliğinin arıcılık için çok uygun olduğunu ve verilen bu imkânın kendileri için çok önemli olduğunu ifade etti.
Arıcılık ekosistem için kilit öneme sahip
FAO’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, arıcılık faaliyetinin hem yöre halkına bir gelir kaynağı hem de arıların biyolojik çeşitlilik ve doğal denge açısından ekosistemde kilit öneme sahip olması sebebiyle ön plana çıktığı kaydedildi. Arıcılığın, yöre haklı için doğrudan gelir getirmesi yanında, biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi, gıda güvenirliliğinin sağlanması noktasında önemli bir işleve sahip olduğu vurgulanan açıklamada, bal ve diğer arı ürünlerinin kırsal kalkınmaya etkisine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
“Arıcılığın bal ve diğer arı ürünleri dışındaki bu hizmetleri, çiçekten çiçeğe konan arının yaptığı polinasyonun (tozlaşmanın) doğal sonucudur. Doğadaki tozlaşmanın %85’i bal arıları tarafından gerçekleştirilmektedir. Arıcılık faaliyetleri tozlaşma yoluyla biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlayarak ve bitki varlığını çoğaltarak, erozyonla mücadelede ve su rejiminin korunmasına da önemli katkılar sağlamaktadır. Bal ve diğer arı ürünleriyle kırsal kalkınmaya doğrudan etkisi olan arıcılık, ekolojik yararlarıyla birlikte iklim değişikliğinin önlenmesinde büyük rol oynar. Bu nedenle arıcılığın geliştirilmesi, iklim dostu tarım uygulamalarının vazgeçilmez öğelerindendir.
Bal dışında kalan diğer arı ürünleri (polen, arı sütü, arı pastası, balmumu, propolis, arı zehri, oğul, ana arı) konusunda üretici ve tüketici yeterince bilinçli değildir. Ülkemizde bal dışındaki arı ürünlerinden polen ve propolis üretimi son beş yılda artmıştır. Ancak üretim miktarları çok azdır. Tarımsal üretimde polinasyon yoluyla verimin artırılmasında arılardan yeterince faydalanılmamaktadır.
Bu çerçevede, dağıtım faaliyeti öncesinde faydalanıcılara Gaziantep Arıcılar Birliği Başkanı Nebi Koca tarafından arıcılığın önemi, teknik arıcılık için gerekli koşullar, arı hastalıkları, arı ürünleri ve insan yaşamına olan faydaları konularında günlük temel arıcılık eğitimi de verilmiştir.
Faydalanıcılar faaliyetten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etmişler ve FAO’ya ve Tarım ve Orman Bakanlığı kurumlarına teşekkürlerini iletmişlerdir.”