5 C
Ankara
Pazar, Aralık 22, 2024

Ergin Kahveci: “Çiftçi borçları 200 milyar lirayı aştı!”

Okumalısınız!

İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci gittikçe tırmanan çiftçi borçlarına dikkat çekti. Daha önce onar milyar seviyesinde olan yıllık artış miktarının, 2020/2021 Ocak döneminde 21 milyar seviyesine ulaştığını vurgulayan Kahveci, çiftçilerin finansman kurumlarına ve piyasaya olan borçlarının da 200 milyar lirayı aştığını kaydetti.

İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci, çiftçinin en büyük sorunu olan finansman sorununa ve kredi borçlarına dikkat çekti. Daha önce onar milyar seviyesinde olan yıllık artış miktarının, 2020/2021 Ocak döneminde 21 milyar seviyesine ulaştığını vurgulayan Kahveci, çiftçilerin finansman kurumlarına ve piyasaya olan borçlarının da 200 milyar lirayı aştığını kaydetti.

Borç tutarının bu durumda, çiftçinin eline geçen toplam tarımsal brüt gelirin %40’nı geçip, %50’lere doğru tırmandığına işaret eden Kahveci, “Sürdürülebilirlik sorunu, daha yakıcı bir şekilde karşımızda duruyor. Tarımda finansman, sorun olmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Orta vadeli kredilerdeki artış dikkat çekiyor”

Ergin Kahveci, BDDK verilerinden hareketle çiftçi borçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmesinde şunları kaydetti:

“2020/21 Ocak döneminde çiftçilerin bankalara olan borcu %17 arttı. Artış miktarı 20 milyar 816 milyon 547 bin TL, toplam miktarı ise 142 milyar 721 milyon 679 bin TL oldu.

“Kısa vadeli krediler %12,5 artış ile 31 milyar 722 milyon 947 bin TL’den 35 milyar 704 milyon 907 bin TL’ye çıktı.                        

Orta vadeli kredilerdeki artış dikkat çekti. Orta vadeli krediler %22,6 artış ile 76 milyar 998 milyon 045 bin TL’den 94 milyar 417 milyon 951 bin TL’ye çıktı.

Takipteki krediler %10,2 azaldı. 5 milyar 717 milyon 674 bin TL’den 5 milyar 133 milyon 235 bin TL’ye düştü. Ancak bu rakama, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğindeki idari ve yasal takipleri de ilave etmemiz gerekiyor. Bu durumda toplam takipteki borç tutarı, yaklaşık 7,7 milyar TL civarına ulaşıyor.

Gayri Nakdi Krediler %8,7 azaldı. 8 milyar 176 milyon 736 bin TL’den 7 milyar 465 milyon 586 bin TL’ye düştü.

Kısa vadeli kredilerin işletme sermayesi, orta ve uzun vadeli kredilerin ise yatırım amaçlı olduğu düşünüldüğünde tarımsal yatırımların arttığı söylenebilir. Eğer, “amaç içinde” kullanılıyor ise! Bu nedenle, yatırıma dönük olan bu kredilerin kârlılık/fizibilite analizlerini bilmemiz gerekiyor. Sonuçlarını ve geri dönüşlerini, en geç 4-5 yıllık bir süreçte katma değer olarak görmemiz gerekiyor.

Bu toplama, yaklaşık 12 milyar TL’lik Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği tarafından kullandırılan kredi miktarını da ilave edersek, çiftçilerin finansman kurumlarına olan borç toplamı yaklaşık 155 milyar TL’ye ulaşıyor.

“Çiftçilerimiz, üretim sermayesinden yoksun durumda”

Çiftçilerin kısa vadeli piyasa borçlarının (bayiler, tedarikçiler, avanslar vb.) ise 50 milyar TL olduğu tahmin edilmektedir. Bu durumda toplam kısa vadeli borç yükünün, takipteki borç yükü ile birlikte 90 milyar TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutarın, toplam brüt çiftçi gelirlerinin (455 milyar TL) yaklaşık %20’sine denk gelmesi oldukça düşündürücüdür. Çünkü çiftçilerin brüt hâsıladan elde ettiği kâr ancak bu kadar olacaktır.  Yani “el ele baş baş’a” bir durum söz konusudur. Kısacası, çiftçilerimiz, üretim sermayesinden yoksun durumdadır. Üretim sermayesini dış kaynaklardan sağlamakta, özkaynak ile üretimi döndürememektedir. Üretimin sürekli borçla yani özkaynaksız sürdürülmesi imkânsızdır. İşletmenin üretim kapasitesini ve/veya Kapasite Kullanım Oranını (KKO) yıldan yıla kaybetmesi ve sonuçta üretimden çıkmasına yol açar. İşte bu nedenledir ki; özellikle orta ve büyük işletmelerimiz de dahil olmak üzere işletmelerimizin KKO’ı sürekli düşmektedir. 

Kısa vadeli toplam borçların, yani işletme sermayesi borçlarının en fazla toplam ihtiyacın %25’ini geçmemesi, bunun da sürekli olmaması istenir. Geçici; büyüme ve istikrarsız dönemlerde kullanılması istenir. Bu ihtiyaçların kredi faiz oranlarının ise sübvansiyonlu olması, bahse konu dönemlerin rahat geçilmesi için elzemdir. Oysa önümüzdeki tablo, ihtiyacın %100’nü geçmiş ve süreklilik arz etmektedir.

İşte bu nedenle, çiftçilerimizin sadece takipteki borçlarının değil işletme sermayesi borçlarının da tasfiyesi ve makul orana çekilmesi, kısa vadede zorunlu görülmektedir.

“Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu” üzerinden “dengeleyici piyasa aktörlüğü”

Bunun için “Türkiye Tarımsal Ürünler Düzenleme Kurulu” üzerinden yapacağımız “dengeleyici piyasa aktörlüğü” rolümüzü (yani arzı düzenleme için yapacağımız alımları) tercihen borçlu çiftçilerden ürün almak suretiyle yerine getireceğiz. Böylelikle, çiftçilerimizin kısa vadeli borçlarını 5-7 yıl içerisinde sürdürülebilir seviyeye çekmelerini sağlayacağız.

Sonuç olarak, çiftçi borçlarının 205 milyar TL düzeyine ulaştığını söyleyebiliriz.

Borç tutarı bu durumda, çiftçinin eline geçen toplam tarımsal brüt gelirin %40’nı geçip, %50’lere doğru tırmanmaktadır.                    

Sürdürülebilirlik sorunu, daha yakıcı bir şekilde karşımızda duruyor.  Tarımda finansman, sorun olmaya devam ediyor.”

Bu haber de ilginizi çekebilir: İyi Partili Çulhaoğlu: “Yandaş medyanız bile ‘Peynire alarm kilidi takıldı.’ haberlerini yapıyorlar artık.”

[mc4wp_form id=”25750″]

Son Haberler

Elveda…

Yaşam İçin Gıda Haber Sitesinin Kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Metin Ertunç 20 Mayıs 2021 tarihinde geçirdiği kalp krizi...