Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, fındığın üretici fiyatlarında çok ciddi bir dalgalanma olduğunu belirterek, bu dalgalanmaları izlediklerini, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO), 24 Nisan Pazartesi gününden itibaren Giresun kalite fındığı kilogramı 10,5 liradan, Levant kalite fındığı ise kilogramı 10 liradan almaya başlayacağını bildirdi.
Bakan Çelik, AA muhabirinin sorularını cevaplarken, fındığın özellikle Orta Karadeniz’de temel geçim kaynağı olduğunu, Türkiye’de 702 bin hektar alanda fındık üretimi yapıldığını ifade etti. Bu alanda 500 binin üzerinde üreticinin faaliyet gösterdiğine dikkati çeken Çelik, son 6 yılda yıllık ortalama 550 bin ton fındık üretildiğini dile getirdi.
Üreticilere her üründe olduğu gibi fındıkla ilgili de çok ciddi destekler sağladıklarını belirten Çelik, sağlanan alan bazlı desteklerin fındık üretimindeki maliyetin yaklaşık yüzde 42’sine tekabül ettiğine dikkati çekti.
Çelik, fındığın Türkiye için stratejik bir ürün olduğuna işaret ederek, ülkenin dünya fındık ticaretinin yaklaşık yüzde 76’sını, üretiminin ise yüzde 60’ını gerçekleştirdiğini söyledi.
Fındığın üretici satış fiyatlarında çok ciddi bir dalgalanmanın söz konusu olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
“Bu da üreticilerimizi üzüyor. Bu dalgalanmaları izledik. TMO, piyasa düzenleyici bir kurum. O anlamda üreticilerimizin lehine olacak şekilde fındık alımını gerçekleştireceğiz. Bugün konuya ilişkin çalışmalarımızı tamamladığımızı sizin de aracılığınızla ifade etmek istiyorum. TMO, 24 Nisan Pazartesi gününden itibaren Giresun kalite fındığı kilogramı 10,5 liradan, Levant kalite fındığı ise kilogramı 10 liradan almaya başlayacaktır. Bütün üreticilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Buradaki amaç, alt eşik fiyatıdır. Bunun altında fındığın satılmasına müsaade etmeyeceğiz. Piyasada fındık fiyatlarının 10 liranın altına indiğini görüyoruz. Yukarı fiyat her zaman beklentimiz olacaktır.”
TMO’nun lisanslı depo çalışmaları son aşamada
Çelik, geçen yıl rekoltenin düşük olduğunu belirterek, “Önümüzdeki yıl büyük ihtimalle (rekoltenin) yüksek olacağı şeklinde, henüz resmi tespitler yok ama öyle bir algı söz konusu. Ancak mühim olan burada üreticilere dönük attığımız adımlardır. Ne kadar ürün gelir, onu piyasa şartlarında göreceğiz.” ifadesini kullandı.
Depolamada altyapı sorunu olduğunu, ayrıca üreticilerin arazi ölçeğinin küçük olmasından kaynaklanan sorunlar yaşadığını ifade eden Çelik, piyasa altyapısının gelişmemesinin bazı istikrarsızlıkları beraberinde getirdiğini bildirdi.
Çelik, lisanslı depolamaya ilişkin TMO bünyesinde çalışmalarının devam ettiğinin altını çizerek, “Özel sektörün yaptığı depolar var. Bizim de TMO bünyesinde lisanslı deponun inşa edilmesi ve faaliyete geçmesiyle ilgili çalışmalarımız son aşamaya geldi. Hızlı bir şekilde lisanslı depo vasıtasıyla üreticilerin piyasadaki rekabet gücünü daha da güçlendireceğiz. Dilediği zaman fındığı sağlıklı şartlarda saklama ve satma imkânını kendisine vermiş olacağız. O süreç hızlı bir şekilde tamamlanacak.”
Bakanlık yetkilileri Moskova’da
Bakan Çelik, Rus yetkililerinin Türk domatesine uyguladıkları ithalat yasağını kaldırabilecekleri yönündeki açıklamalarına ilişkin soruya karşılık, Bakanlığın konuyla ilgili üst düzey yetkililerinin dün Moskova’ya gittiklerini söyledi.
Çelik, daha önce yapılan görüşmelerde iki ülkenin taleplerini birbirlerine ilettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Bir gerekçeye oturtamadığımız bir gecikmeyle karşı karşıya kaldık. Süreç sözlü olarak birçok alanda sözde normalleşmesine rağmen özde bazı sıkıntılar yaşadığımız gerçeği var. Bunlardan biri 250 milyon dolarlık domates ihracatımız var. Bu konuda maalesef bir gelişme olmamıştı. Bizim de çok ciddi Rusya’dan ithalatçı olduğumuz gerçeği var. Biz 2 milyar dolarlık ithalat, 1 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Rusya ile tarım alanındaki ekonomik ilişkilerin devamından yanayız ama anlam veremediğimiz bir şekilde bazı ürünlerle ilgili kısıtlamaların devam etmesi ister istemez yeni görüşmeleri de beraberinde getirdi. Ben inanıyorum ki, bugün gerek Rus tarafının bu açıklaması, gerekse Bakanlık yetkilileri arasında yapılacak teknik görüşmeler bu kısıtlamaları ortadan kaldıracak, belki de tarım ve hayvancılık ürünlerinde yeni ilişki alanlarını ortaya çıkaracak. Türk tarım kesimi de Rus tarafı da aynı düşüncede. Onların da çok ciddi beklentileri var. Umarım arkadaşlarımız güzel bir neticeyle dönerler.”