“Şeker fabrikaları bizim tarihimizdir”

0
551
Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetin bütün kazanımlarını, halkın vergileriyle kurulan fabrikaları sata sata bitiremediler. Şimdi gözlerini şeker fabrikalarına diktiler.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “Şeker fabrikaları bizim tarihimizdir, ilk kurulan fabrikalardır. Her fabrika cumhuriyetin bir kalesidir. O fabrikaları yaşatmak modernize etmek hepimizin ortak görevidir.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.  “Bugün asıl gündem konumuz şeker fabrikaları” diyen Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyetin bütün kazanımlarını, halkın vergileriyle kurulan fabrikaları sata sata bitiremediler. Şimdi gözlerini şeker fabrikalarına diktiler.” yorumunda bulundu. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şeker işçilerine de sonuna kadar destek vereceklerini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, Grup Toplantısındaki konuşmasının şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili bölümünde şu değerlendirmede bulundu:

“Bir ülkenin ekonomisi güçlüyse, o ülke dünyanın her tarafında saygınlık kazanır. Hele hele katma değeri yüksek ürün üretiyorsa, dünyanın her tarafında saygınlığı artar. Üretmeyen bir ülkenin bağımsızlığını koruması mümkün değildir. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ekonomi savaşına başlamıştır, 1923’te İzmir İktisat Kongresini toplayarak. Ve yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk demiştir ki, “savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça, Türkiye bağımsızlığını koruyamaz”. Yine aynı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, denizaltı yapmıştır, Kayseri’de uçak fabrikası kurmuştur, Türkiye’nin her tarafına şeker fabrikaları, çimento fabrikaları, Sümerbank’ın fabrikalarını götürmüştür. Anadolu’nun her tarafına yaymıştır dengeyi korumak için.”

Cumhuriyetin kazanımlarını sata sata bitiremediler

“Bir ülkenin gücü üretimden kaynaklanır, tüketimden değil. Eğer 80 milyonluk bir nüfus batının egemen güçlerinin iştahını çeker ve onlara yaptığı dayatmalarla kendi ürünlerini Türkiye’de pazarlamak isterse, buna hep birlikte karşı çıkmak zorundayız.

“Osmanlı, Osmanlı” diyorlar. Osmanlı şeker üretemiyordu, bir kilo bile şeker üretemiyordu. “Osmanlı, Osmanlı” diyorlar, Osmanlının parasını basacak kendi bankası yoktu, 1930 yılında Merkez Bankası kuruldu. 1925 yılında Kayseri’de uçak fabrikasının temeli atıldı. Ve bütün olumsuzluklara karşın, Osmanlının borcu son kuruşuna kadar ödendi. Hiç kimseye minnet edilmedi, ben son kuruşuna kadar Osmanlı benim devamım, dolayısıyla ben Osmanlıya her türlü eğer borcu varsa borcunu ödeyerek yükümlülüğünü yerine getireceğim demiştir.

Şeker üretme imtiyazı Osmanlı Döneminde verilmişti bazılarına. Fakat şeker üretme imtiyazını kimse kullanamadı. Cumhuriyetin ilanından üç yıl sonra Alpullu’da şeker fabrikası açıldı, 26.11.1926’da. Yine 17 Aralık 1926’da Uşak Şeker Fabrikası da açıldı. Bakın bu şeker fabrikaları açıldığında, dönemin İktisat Bakanı şu açıklamayı yapıyor: “Herhangi bir şeker fabrikasının resmi açılışından dönen arkadaşlarımızla, dindar bir insanın hicazdan geldiği zaman zemzemle sakalını yıkadığı vakit, duygu ve heyecanı görmüştüm. Elhamdülillah bizim de memleketimizde şeker yapılabiliyor deniliyordu. Evvelemirde memleketimizde şeker yapılmasını büyük kıymet olarak kabul ediyorlardı.”

Cumhuriyetin bütün kazanımlarını, halkın vergileriyle kurulan fabrikaları sata sata bitiremediler. Şimdi gözlerini şeker fabrikalarına diktiler.”

Her fabrika Cumhuriyetin bir kalesidir

“Biz şeker fabrikalarının özelleştirilmesine niye karşıyız? Birinci maddemiz şu: Tarihimize sahip çıkmak için. Şeker fabrikaları bizim tarihimizdir, ilk kurulan fabrikalardır. O fabrikaları yaşatmak modernize etmek hepimizin ortak görevidir ve Türkiye şeker ithal eden bir ülkeden, bugün şeker ihraç eder bir noktaya gelmiştir. İki, her fabrika cumhuriyetin bir kalesidir. O kaleye sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir.”

Şeker pancarı stratejik bir üründür

“Bugün yaklaşık 25 bin aile, yani 1 milyon kişi şeker pancarından geçinmektedir. Yine bugün dünyada şeker pancarı üretiminde Rusya, Fransa, Amerika ve Almanya’dan sonra beşinci büyük üreticiyiz. Gelişmiş ülkelerle aynı yerdeyiz, şeker üretiminde bu noktadayız. Şimdi diyorlar ki, şeker fabrikalarını bir şekliyle elden çıkaracağız.

Bugün şeker fabrikaları sektörü, şeker sektörü yaklaşık 3 milyar dolarlık katma değer yaratıyor. Beşinci olarak, şeker pancarı üretimi Türkiye için stratejik bir üründür. Nasıl Karadeniz için fındık, Rize için çay, Zonguldak için kömür stratejik bir ürünse, bunların kârına zararına bakılmaz, çünkü milyonlarca aile bu gelirlerden besleniyor ve buralardan geçiniyorlar. Dolayısıyla şeker pancarı da stratejik bir üründür ve bu ürüne sahip çıkmamız lazım.

Yine aynı şekilde, aynı büyüklükteki bir ormanla bir şeker tarlasını karşılaştırın, şeker pancarı tarlasını, şeker pancarının ürettiği oksijen ormanın ürettiği oksijenin tam üç katıdır. Fabrika kuran fabrikalar yapıyorlardı, hâlâ da yapıyorlar. Beş fabrikamız Ankara, Eskişehir, Afyon, Erzincan ve Turhal şeker fabrikaları, aynı zamanda fabrika yapan fabrikalardır. Anahtar teslimi şeker fabrikası, anahtar teslimi çimento fabrikası kuruyorlar. Kimseye minnet etmeden ve dolayısıyla bu sektör şimdi yok edilmek isteniyor.”

“Nişasta bazlı şekerin önünü açacağız diyorlar”

“Neden bunu yapıyorlar? Nişasta bazlı şekerin önünü açmak için. Bursa’da Cargill, tam beş kez yargıya başvuruldu. Her seferinde kanunları iptal edildi, ama her seferinde gittiler Cargill’i biraz daha büyüttüler. Çünkü dönemin Amerikan Başkanına söz vermişlerdi, Cargill’i burada kurduracağız diye.

Cargill GDO’lu mısırdan şeker üretiyor, sıvı şeker. Bakın bu sıvı şeker değerli arkadaşlarım, kullanılan şekerin Avrupa Birliği ortalaması yüzde 1,5, 2 bile değil. Bazı ülkelerde nişasta bazlı şekerin kullanımı yasak, ama bizim ülkemizde bu şu anda yüzde 15. Önümüzdeki süreç içinde daha fazla artabilir. Bütün bilim insanları, namuslu bilim insanları şunu söylüyorlar. Bu nişasta bazlı şeker obeziteye yol açar, meme kanseri, özellikle kolon kanserine yol açar ve karaciğerde yağlanmaya yol açar. Hani diyorlar ya milli ve yerliyiz diye. Batsın sizin milliliğiniz, batsın sizin yerliliğiniz.

Bu yolu nasıl açtılar? Önce Cargill’in kurulmasına imkân sağladılar; bütün hukuksal zeminleri zorlayarak. Sonra şeker kurumunu tümünden kapattılar, şeker kurumu tümüyle kapatıldı. Sonra Özelleştirme Kanununda bir düzenleme yaptılar. Eskiden özelleştirme verimlilik nedeniyle yapılırdı, şimdi kamuya gelir sağlama amacıyla yapılıyor. Et Balık Kurumunu kapattılar, şimdi canlı hayvan ve et ithal ediyoruz. Yem fabrikalarını kapattılar, şimdi saman ithal ediyoruz. Süt Endüstrisi Kurumunu kapattılar, şimdi süt tozu ithal ediyoruz. 2017’de 270 bin ton süt tozu ithal edildi. Tekel’i kapattılar, hem sigara hem tütün ithal ediyoruz. Şimdi de şeker pancarını üretmeyin diyorlar, çünkü nişasta bazlı şekerin önünü açacağız diyorlar.”

Şeker işçilerine sonuna kadar destek vereceğiz

“Peki, bu fabrikaların gerçek sahibi kim? Bu fabrikaların gerçek sahibi bu ülkede yaşayan vatandaşlar, vergisini ödeyen vatandaşlar. Onların paralarıyla pullarıyla yapıldı bütün bu fabrikalar. Hepsi yapanlar namuslu insanlardı. Bir başka ülkenin telkiniyle fabrika kurmadılar, bir başka ülkenin telkiniyle fabrikaları kapatmadılar. Kendileri ülkenin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yaptılar. Bu fabrikaların gerçek sahibi halk, ama Man Adasında vergi ödememek için şirket kuranlar, bu fabrikaların sahibi değil. Onlar bu fabrikalara ihanet edenler, kapatacağız diyenler.

Şeker fabrikalarını her ortamda destekleyeceğiz, satılmaması için de elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Bunun mücadelesini yapacağız. Bir grup arkadaşımız, yaklaşık 20 arkadaşımız bu konuda görev yapıyor. Onlar bütün şeker fabrikalarına gidiyorlar, işçilerle beraber oluyorlar. Buradan şeker fabrikalarında çalışan işçilerimize de seslenmek isterim. Sizin hakkınızı hukukunuzu sonuna kadar savunan biziz, ama yeri geldi bize oy vermediniz, yeri geldi beklediniz. Sizin güzel bir sloganınız vardı, “susma, sustukça sıra sana gelecek” şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak size sonuna kadar destek vereceğiz, her zaman yanınızda olacağız. Çünkü siz eve huzurla dönün istiyoruz, siz cumhuriyetin kalelerine sahip çıkın diye istiyoruz. O fabrikalar kolay kurulmadı, o fabrikalarda kolay görev yapılmadı. Biz şeker fabrikalarında çalışan geçici işçilere kadro verilsin diye mücadele ederken, onlar bugün şeker fabrikalarını kapatmak yok etmek istiyorlar. O nedenle bizim mücadelemiz hak mücadelesidir.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz