Dünya nüfusunun dörtte birinin gıdaya düzenli erişimi yok!

0
775
2019 yılında dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişemedi. Fotoğraf: ©FAO / Justin Jin

FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, dünyadaki açlığın 2014 yılından bu yana kademeli olarak arttığını, 2019 yılında dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişiminin olmadığını söyledi.

FAO Türkiye, 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında, Ahu Orakçıoğlu’nun moderatörlüğünde bir online etkinlik düzenleyerek, “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2020: Uygun maliyetli ve sağlıklı beslenme için gıda sistemlerinin dönüştürülmesi (SOFI 2020)” raporunun sonuçlarını paylaştı. 

SOFI 2020, 2030’da sıfır açlığın hala ulaşılabilir bir hedef olup olmadığını değerlendirmek için ülkelerin performanslarını izleyerek dünyadaki açlık, gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmenin kapsamına ilişkin en yeni ve güvenilir tahminleri sunuyor.

SOFI 2020 hakkındaki bir video gösterimiyle başlayan etkinlikte konuşan, FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, dünyadaki açlığın 2014 yılından bu yana kademeli olarak arttığını vurguladı. Raporların bulgularına bakıldığında 2019 yılında dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişiminin olmadığını söyleyen Gutu, herkes için sağlıklı beslenme ihtiyacının altını çizdi, beslenmenin sağlık ve çevre açısından etkilerini en yüksek düzeyde tutabilmek için sürdürülebilirliğin önemini vurguladı.

Konuşmasında, kötü beslenmenin sadece çocukların gelişimini aksatmadığını hatırlatan Gutu, yetişkinler arasında giderek artan obezitenin nedenleri arasında kötü beslenmenin de olduğuna işaret etti.

SOFI 2020 raporundan çarpıcı veriler paylaşan FAO Gıda Güvenliği Uzmanı Keigo Obara da mevcut gıda sistemlerinin görünmeyen maliyetlerine değindi. Bu trendlerin devamı halinde açlığın bölgesel dağılımının değişeceğini ve Afrika’nın 2030 yılında yetersiz beslenmenin en yüksek olduğu kıta olacağını belirtti. 2030 hedeflerine ulaşmak için barış, istikrar ve güvenliğin elzem olduğunun işaret eden Obara, Türkiye’de çocuklar arasında kötü beslenme azalırken yetişkinler arasında obezitenin arttığını da sözlerine ekledi.

Etkinlikte gerçekleşen panelde, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, UNDP Programlardan Sorumlu Temsilci Yardımcısı Seher Alacacı Arıner ve IFAD Ülke Program Müdürü Taylan Kıymaz, COVID-19’un Türkiye’deki tarım ve gıda sektörüne ve kırsal bölgelerdeki geçim kaynaklarına etkilerini masaya yatırdı.

Etkinlikte gerçekleşen panelde, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, UNDP Programlardan Sorumlu Temsilci Yardımcısı Seher Alacacı Arıner ve IFAD Ülke Program Müdürü Taylan Kıymaz, COVID-19’un Türkiye’deki tarım ve gıda sektörüne ve kırsal bölgelerdeki geçim kaynaklarına etkilerini masaya yatırdı.

Türkiye’nin gıda tedarik zincirleri bakımından COVID-19’a hazırlıklı yakalandığını söyleyen Selışık, pandeminin ilk aşamalarında salgının yayılmasını önlemek için alınan önlemler nedeniyle üretim safhasında yaşanan sorunların, daha sonra uygulanan doğru politikalarla giderildiğini belirtti. Tarımla uğraşan nüfusun yüzde 80’inin kırsalda yaşayan küçük çiftçiler olduğunu anımsatan Selışık, küçük çiftçilere bilgi ve finansal destek sağlamanın kritik önemde olduğunu vurguladı. Selışık bu bağlamda, tarımda kooperatif ve benzeri örgütler bünyesinde yer almanın, çiftçilere pazarlara ulaşma ve gerekli teknik bilgilere erişme bakımından yardımcı olacağını da sözlerine ekledi.

COVID-19’u insanlığın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana maruz kaldığı en büyük tehditlerden birisi olarak nitelendiren Seher Alacacı Arıner, salgının ekonomik etkilerini ortaya koymak için UNDP Türkiye’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarını izleyicilerle paylaştı. Söz konusu araştırmanın bulgularına göre, küçük ölçekli işletmelerin, büyük ölçekli işletmelere kıyasla pandemiden daha fazla etkilendiklerini aktaran Alacacı, iş gücü piyasasında ise kadınların pandemiden daha fazla etkilendiklerini söyledi.

COVID-19’un küresel ve bölgesel etkilerine işaret eden Taylan Kıymaz ise dünyanın diğer bölgeleriyle kıyaslandığında Sahraaltı Afrika’nın pandemiden daha derin bir şekilde etkilendiğini ifade etti. Pandeminin Türkiye’deki tarım sektörüne etkilerine de değinen Kıymaz, işçi temininde yaşanan sorunları çözmek için IFAD’ın attığı adımları izleyicilerle paylaştı. Kıymaz, COVID-19’un Türkiye’deki tarım sektöründeki etkilerini hafifletmek ve daha etkili bir planlama yapmak için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın iş birliği içinde çalışmasının önemini vurguladı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz