Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda 2020 yılını değerlendirdiği toplantıda çiftçi borçlarına dikkat çekti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, görüntülü basın açıklamasında 2020 yılını değerlendirdi, 2021 beklentilerini ve üretici-market fiyatlarını açıkladı.
Çiftçinin 2020 yılında finansman açısından sıkıntılar yaşadığına değinen Bayraktar; “Son yıllarda afetlerin de etkisiyle çiftçinin kredi borçları arttı. Çiftçilerimizin bir kısmı, takibe düşmemek için başka bankalardan yüksek faizle aldığı kredilerle borcunu kapattı. Çiftçinin yüksek faizle borçlanmadığı özel banka kalmadı.” şeklinde konuştu.
“Gerçek şudur ki; çiftçimiz kredi verilen kuruluşa çağrılmakta, borcunun faizi alınarak borcu devam ettirilmektedir.”
Çiftçi borçlarının, 2019 yılı Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Değerinin yüzde 50’sine yaklaştığına dikkat çeken Bayraktar, çiftçi borçları hakkında şu değerlendirmede bulundu:
“Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 2019 yılında 106,3 milyar lira olarak gerçekleşen tarımda kredi miktarı 2019 yılı sonundan 2020 Eylül ayına kadar, 122,9 milyar liraya ulaşmış, 9 aylık süreçte bankalardan kredi kullanımı yüzde 15,6 artmıştır.
Bu dönemde Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçiye kullandırdığı kredi miktarı da 2020 yılı 9 ayın sonunda 7,7 milyar olarak gerçekleşti.
Ülkemizde Mart ayında başlayan pandemi nedeniyle alınan çeşitli kararlar çerçevesinde bankalar vadesi gelen kredilerde erteleme ve yapılandırma yapmış, ayrıca Temmuz ayı sonuna kadar icra işlemleri durdurulmuştur.
Ağustos ayından itibaren de icra işlemleri yeniden başlatılmıştır. Özellikle yapılandırma işlemlerinde çiftçilerin, Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından talep edilen peşinatı ödeyememesi ve bankaların riskli gördükleri çiftçilere yapılandırma yapmaması nedeniyle başlatılan icra işlemleri 2020 yılının son aylarında artış göstermiştir.
Tarım Kredi Kooperatifleri Aralık ayının ortalarında ortaklarına gönderdiği mesaj ile pandemi nedeniyle 31 Mart 2020 tarihine kadar icra işlemlerini durdurduğunu duyurmuştur.
BDDK tarafından Aralık ayı başında yapılan açıklama ile kredilerin icraya verilme süresi 90 günden 180 güne çıkarılmıştır. İcra işlemlerini durdurmak veya ileri tarihe atmak kısa vadeli çözümdür.
Yapılan açıklamalara göre, Bankalar ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin takipteki borçlu sayısı az gösterilmekte, çiftçinin önemli bir kısmının borcunu ödediği ifade edilmektedir.
Gerçek şudur ki; çiftçimiz kredi verilen kuruluşa çağrılmakta, borcunun faizi alınarak borcu devam ettirilmektedir. Bu borç kapanmış görünmektedir. Ya da kredi kuruluşları kendi bünyelerinde bu borçları yüksek faizlerle yapılandırmaktadır. Takipten çıkan bu borçlar ödenmiş gibi görünmektedir. Halbuki borç ödenmemiştir. Çiftçimizin üretimden elde ettiği geliri dikkate aldığımızda, yüksek faizlerle yapılandırılan bu borçların geri ödenmesi mümkün değildir. Çiftçimiz ya icraya düşmekte veya traktörünü, tarlasını satarak borcunu ödemektedir.
Bu gerçeği görerek, üretimin çok önem kazandığı pandemi ve kuraklık sürecinde, çiftçimizin ödeyemeyerek takibe düşen borçları ile yüksek faizle yapılandırdığı borçlarının faizsiz olarak uzun vadeye yayılması çiftçimizin rahat bir nefes almasını sağlayacak, çiftçimizi tarıma kazandıracaktır. Şunu unutmamak gerekir ki; zor bir süreçten geçtiğimiz bugünlerde ülkemizin hem çiftçimize hem de onun üretimine çok ihtiyacı vardır.
Finans sektöründe en çok sıkıntı çeken kesim küçük çiftçilerdir. Ziraat bankasından kredi almakta zorlanan küçük çiftçiler, Tarım Kredi Kooperatiflerine ve özel bankalara yönelmekte, buralardan yüksek faizle kredi çekmekte, çok pahalı girdi, alet ve ekipman temin etmektedirler.
Küçük çiftçilerimiz aile işletmelerinde üretim yapan geliri yeterli olmayan kesimdir. Bu nedenle yüksek maliyetle kullandıkları ayni ve nakdi kredileri geri ödemekte büyük zorluklar çekmektedirler. Bu durumda olan çok sayıdaki aile işletmelerinin ayakta kalabilmeleri için pozitif ayrımcılık yapılmalı, daha düşük faizle kredi kullanması sağlanmalıdır. Aile işletmelerimiz desteklerden daha az yararlanmaktadır. Bu işletmelerimiz destekleme bütçesinden daha fazla pay almalıdır.
Ülkemizde tarım sektörünün geleceğinin aile işletmelerinin ayakta kalmasına bağlı olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu işletmeleri yok edersek, ülkemiz bitkisel ve hayvansal üretimde büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktır. Kırsaldan yaşanan göçleri ve tarımdaki nüfusun yaş ortalamasını dikkate aldığımızda bu tedbirleri almak için çok fazla zamanımızın kalmadığı görülmektedir.
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçimizin düşük faizli kredi ihtiyacının tamamını karşılamalıdır. Tarım Kredi kooperatifleri faizlerini Ziraat bankası seviyelerine çekmelidir.
Kredi kullanımında bankalar, masraf, komisyon, ipotek, hayat sigortası, tarım sigortası gibi çiftçinin maliyetini artıran taleplerde bulunmamalıdır.”