Tarımsal desteklemelerin üretimi artırmaya yönelik olması gerektiğini, bunun için de doğru tarım verilerine ulaşılması gerektiğini kaydeden ATB Başkanı Ali Çandır, öteden beri talep ettikleri sağlıklı bir tarım sayımının zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
Antalya Ticaret Borsası’nın (ATB) Şubat ayı Meclis toplantısında konuşan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, ekonomiye ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ocak ayı Meclisinde 2017 yılının 2016’ya göre kent ve tarım sektörü için daha iyi geçtiğini söylediğini anımsatan Çandır, buna karşın düşen kar marjı, yaşanan nakit sıkıntısı ve artan maliyetlere dikkat çekti. Çandır, devlet tarafından açıklanan ve iş dünyasının içinde bulunduğu zorlukları aşmasında kolaylık sağlayacak olan yeni istihdamda 6 ay sizden 6 ay bizden politikası, birikmiş KDV iadesi, önceliklendirilmiş ilave Kredi Garanti Fonu kredileri, işletmelerin kamu borçlarının yeniden yapılandırılması gibi uygulamaların piyasadaki nakit sıkışıklığını hafifletmesini beklediklerini bildirdi.
Tarım beklenen performansı yakalayamadı
Stratejik olan tarım sektörü için 2017 yılının beklenen performansta geçmediğini vurgulayan Ali Çandır, şunları söyledi:
“Sektörümüz geçmişte her küçülme döneminin ardından Türkiye ekonomisinin üzerinde bir büyümeyi gerçekleşmiştir. Ancak 2016 yılındaki daralmaya rağmen 2017 yılında Türkiye ortalamasının altında bir büyüme yaşadı. Çünkü bizler maliyet artışlarını satışlarımıza yansıtamadık. İhtiyaç duyduğumuz nakdi Türkiye ortalamasının iki kat üzerinde bir taleple krediye yüklenerek karşıladık. Edindiğimiz bu kredileri yatırıma dönüştürmek yerine, varlığımızı koruyabilmek için cari harcamalarımızda kullandık. Devletimiz de yaşadığımız bu durumu en az bizim kadar iyi biliyor ve takip ediyor. Yeni yatırımların önünü açmak, durağanlaşan, hatta daralan sektörümüzü rahatlatmak gibi amaçlarla yeni tedbirler alıyor.”
Tarımsal veriler doğru mu?
2018 yılında yapılacak tarımsal desteklemelere ilişkin kararın 1 Ocak 2018 tarihinden geçerli olmak üzere açıkladığını anımsatan Ali Çandır, toprak analizi, mazot ve gübre gibi desteklerinin yanı sıra tarım havzaları üretim modeli destekleme listesinde yer alan arpa, buğday, zeytinyağı, pamuk (kütlü), nohut, patates ve kuru soğan gibi 14 farklı ürünün Antalya’da destekleneceğini belirtti. Desteklemelerin üretimi artırmaya yönelik olması gerektiğini vurgulayan Çandır, bunun için de doğru tarım verilerine ulaşılması gerektiğini kaydetti. Çandır, şunları paylaştı:
“2016 yılında Korkuteli ve Elmalı ilçelerimizde TÜİK verilerine göre 218 bin dekar alanda nohut üretilirken, geçtiğimiz yıl yine TÜİK rakamlarına göre 194 bin dekar alanda üretim yapıldı. 2016 yılında 38 bin ton üretim yapılırken, geçtiğimiz yıl 22 bin ton üretim yapıldı. Yani destekleme olmasına rağmen 24 bin dekar alanda nohut üretiminden vazgeçilmiş ve buna karşılık verim düşüşüne de bağlı olarak nohut üretimi 16 bin ton azalmıştır. İlan edilen bu sonuçlara göre iki tespitimi sizlerle paylaşmak isterim. İlk olarak rakamların doğruluğunu kabul edersek; üretimin artırılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması gibi amaçlarla yapılan destekleme ödemelerinin amacına ulaşmadığını, üreticiyi motive etmediğini aksine üretimin destekleme kapsamında olmasına rağmen azaldığı görülmektedir. İkinci ve esas tespitimiz ise üyelerimizle yaptığımız görüşmelerden de edindiğimiz bilgilere göre her iki ilçemizde de o miktarda bir nohut üretimi yapılmamaktadır. Dolayısıyla verilere göre belirlenen desteklenecek ürünlerde bir anlam ifade etmemektedir. Bu nedenledir ki öteden beri talep ettiğimiz sağlıklı bir tarım sayımı zorunluluk haline gelmiştir.”
Destekler motive edici olmalı
Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası üretim ve ticareti düzenleyen kurumların, rekabeti bozucu etkisi nedeniyle girdi ve ürün desteklerini ortadan kaldırıcı tedbirler aldığına dikkat çeken ATB Başkanı Çandır, gelişmiş ülkelerde girdi ve ürün destekleri yerine, kırsal kalkınma, kır nüfusunu koruma ve geliştirme, fiili olarak tarımla iştigal edenleri doğrudan destekleme, üretici projelerini destekleme politikalarının öne çıktığını, üretimi motive ettiğini kaydetti. Çandır, “Bizim de bu yönde adımlar atmamız gerekmektedir” dedi.
Tarımsal kredilere ilişkin kararın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsatan Çandır, “Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin tarıma verdiği düşük faizli krediler yoluyla tarım sektörüne sağlanan bu destek uluslararası kurumların da motive ettiği yönde atılmış bir adımdır. Üstelik bu yıl ilk kez, 1 yıllık yerine 3 yıllık açıklanmış olması önemli bir adımdır. Bu karar hayvancılıkta, sera modernizasyonunda ve yurtiçi sertifikalı tohum, fide ve fidan üretimi gibi tarımsal alanlarda yatırım iştahımızı artıracak bir başlangıç olmuştur” diye konuştu.
Yem zammı süt zammını sıfırladı
Meclis Üyesi Hüseyin Simav ise şubat ayında süte gelen 13 kuruş zammı “Yapılan zam yem sanayicilerinin yeme yüzde 5 zam yapmasıyla adeta geriye gitti” sözleriyle yorumladı.