Türkiye’nin Konya Kapalı Havzası’nda yer alan ormanlar, meralar ve tarım arazileri; sürdürülebilir arazi yönetimi, iklim dostu tarım ve bölgenin biyoçeşitliliğini korumayı amaçlayan yeni projenin odağında yer alıyor.
Küresel Çevre Fonu, bir diğer adıyla GEF tarafından finanse edilen proje, düşük karbon teknolojilerinin yaygın olarak kullanımını amaçlıyor. Arazi kullanıcıları ve politika yapıcılar projeye dahil edilerek hem saha hem de kurumsal ve yasal seviyelerde etki yaratılması amaçlanıyor.
Dört yıllık, 28 milyon dolarlık proje GEF tarafından finanse edilmesinin yanı sıra FAO, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Doğa Koruma Merkezi ve Konya Şeker tarafından ortaklaşa finanse ediliyor ve birlikte hayata geçiriliyor.
Proje, üç temel bileşene odaklanıyor: bozuluma uğramış ormanların ve meraların rehabilitasyonu, iklim dostu tarım uygulamalarının artırılması ve sürdürülebilir arazi yönetiminin teşviki için yasal, politik ve kurumsal bir çerçevenin yaratılması.
Proje faaliyetlerinin gerçekleşeceği bölge olan Konya Kapalı Havzası Orta Anadolu’nun kalbinde yer alıyor. Bölge aynı zamanda ormanları, biyoçeşitliliği ve birçok nesli tükenmekte olan bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapan eşsiz bozkırlarıyla tanınıyor.
Türkiye’nin doğal mirasındaki önemine rağmen, bölge yoğun tarım uygulamaları, aşırı otlatma, doğru kararlar vermeye imkan sağlayan izleme sistemlerinin olmayışı gibi birçok zorlukla karşı karşıya. Proje, endemik bitkilerin, kelebeklerin, tatlısu balıklarının ve proje pilot sahalarında bulunan ve küresel olarak nesli tükenmekte olan büyük toy kuşu gibi kuş türlerinin içinde bulunduğu önemli flora ve faunanın korunması için bir izleme ve değerlendirme sistemi geliştirecek.
Aşırı otlatma ve toprak erozyonu bölgedeki orman bozulumunun başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Toprağın verimli örtüsü azaldıkça toprak da karbon kaybına uğruyor. Proje toprak erozyonunu azaltmak için bozuluma uğramış arazileri ağaçlandırmayı, ormanlardaki otlatmayı sınırlandıracak adımlar atmayı ve rüzgar perdeleri, su hasadı teknikleri ve kuraklığa dirençli yerli türleri bölgeyle buluşturmayı amaçlıyor.
Korumalı Tarım teknikleri, bölgenin bozuluma uğramış tarımsal arazilerindeki olumsuz gidişatı tersine çevirmek için projenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu kapsamda çiftçiler, toprakların bitkisel yüzeyini korumak için su tasarrufu ve ürün rotasyonu tekniklerini, sıfır toprak işlemeyi, hayvan gübresi kullanımını ve ekin kalıntılarının yönetimini öğrenecekler.
Tarım, küresel sera gazı salınımlarına en fazla katkı veren sektörlerden biri. Bu bağlamda proje, tarımsal atıklardan çıkan metan salınımlarını hapsedecek modern metan yakalama teknolojilerini tam teşekküllü öğütücüler kurarak proje faydalanıcılarıyla paylaşacak.