AB ülkelerine yapılan üzüm ihracatı öncesinde sahadaki ekiplerin sadece üründe çürüme bulunup bulunmadığı yönünden denetim yaptığını belirten Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, ilaç kalıntısına ilişkin bir analiz yapılmadığını, buna rağmen yapılan ihracatta ilaç kalıntısına yönelik 2013 yılında bir bildirim, 2015 yılında 2 bildirim, 2017 yılında ise bir bildirimde bulunulduğunu açıkladı.
Bağcılık sektörü ve üzüm üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınacak tedbirlerin tespit edilmesi maksadıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen başkanlığında toplandı.
Komisyona sunum yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, tüm ürünlerde olduğu gibi sofralık üzümde de bitki sağlığı şartları yönünden kontrollerin gerçekleştirildiğini, şartların oluşması halinde ürünün ihracına, düzenlenen sertifika ile müsaade edildiğini söyledi.
Üzümün önemli bir ihraç ürünü olduğunu vurgulayan Selçuk, 2014 yılında 256 bin ton, 2015 yılında 175 bin ton, 2016 yılında 172 bin ton ve 2017 yılında ise 277 bin ton üzüm ihracatının gerçekleştirildiğini ifade etti.
Ağustos ayında başlanan hasat çalışmalarıyla hayata geçen ihracat faaliyetlerinin Ocak ayına kadar sürebildiğini belirten Selçuk, “Tam da bu dönemde bizim faaliyetlerimiz devreye girmektedir. Üzüm bozulmasın, zarar görmesin düşüncesiyle yapılan ilaçlama bizi zaman zaman ilaç kalıntısıyla karşı karşıya bırakabiliyor.” dedi.
Selçuk, AB ülkelerine yapılan ihracat öncesinde sahadaki ekiplerin sadece üründe çürüme bulunup bulunmadığı yönünden denetim yaptığını, ilaç kalıntısına ilişkin bir analiz yapılmadığını bildirdi.
Buna rağmen yapılan ihracatta ilaç kalıntısına yönelik 2013 yılında bir bildirim, 2015 yılında 2 bildirim, 2017 yılında ise bir bildirimde bulunulduğuna değinen Selçuk, şunları kaydetti:
“Bu da bize üreticimizin ne kadar bilinçli bir üretim yaptığını gösteriyor. Biz de ürünün ilaç kalıntısından arınması noktasında üreticiye her türlü desteği sağlıyoruz. Ancak yaşadığımız sıkıntıların başında bayilerden alınan ilaçların tavsiye dışı kullanımı geliyor. Bu yıl başlattığımız bir çalışma ile karekod sistemini hayata geçirdik. Bununla birlikte bayilerde bulunan tüm ilaçları izliyoruz. Her bayi ilacı kime sattığının kaydını tutuyor. Bu sistemle az miktarda rastlanılan ilaç kalıntısı problemini önlemeye çalışıyoruz.”