Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 2015 Kasım ayı başlarında 14-15 lira olan kabuklu fındık fiyatlarının 7, 5 TL’ye kadar inmesine tepki gösterdi. Bayraktar, “Bu insafsızlıktır, bu fındık üreticisini açlığa mahkum etmektir, bu geleceği düşünmemektir. 3-5 tekel, fındığı üreten olmazsa kendilerinin de olmayacağını göz ardı etmektedirler. Devletimiz bu gidişata bir an önce ‘dur’ demelidir. Üreticimizi bu tekelcilerin elinden kurtarmalıdır.” dedi.
Bayraktar, fındık fiyatı ile ilgili bir açıklama yaptı. Fındığın tartışmasız bir şekilde Karadeniz ekonomisinin temeli olduğunu aktaran Bayraktar, aynı zamanda 400 bin ailenin geçim kaynağı, 2 milyona yakın insanın ekmeği olduğunu belirtti. Fındığın ülkeye 2015 yılında 2,8 milyar dolar ihracat getirisi sağladığını, bunun da toplam tarım ve gıda ihracatının 6’da 1’ine tekabül ettiği bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ülkemiz, dünya fındık üretiminde ve ticaretinde en büyük payı almaktadır. Fındıkta Türkiye, dünya üretiminin yüzde 70’ini, dış ticaretinin yüzde 75’ini elinde tutmaktadır. Son 10 yılda ülkeye yaklaşık 17,5 milyar dolar döviz kazandıran fındıkta, üretici hak ettiğini geliri elde edememekte, adeta açlığa mahkum edilmek istenmektedir. Zaten iyi bir şekilde işlemeyen rekabet ortamı da tekelleşmeye çalışan birkaç firma tarafından yok edilmiştir. Herkesin şunu iyi bilmesi, bellemesi gerekmektedir. Karadeniz Bölgemizde fındık üreticisi olmadan fındık da olmaz, ihracat da olmaz, esnaf da olmaz, ihracatçı da olmaz. Herkes, aklına başına almalı, üreticiyi, üretimden uzaklaştırmamalıdır. Tarım dışında başka bir sektörde iş bulsa anında üretimden vazgeçecek milyonlarca Karadeniz insanı olduğu unutulmamalıdır. Çiftçi kazanmadan üretimi sürdüremez. Herkes bu bilinçle hareket etmelidir.”
Fındık fiyatının düşmesinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Bayraktar, “Geçen sene üreticiyi don zararı vurmuştu. Sadece Ordu ilinde 8 ilçede fındık üretiminde sıfır çekmişti. Bu sene de fiyat vurdu. Bu düşüş üreticilerimizi olduğu kadar tüccarları ve ihracatçıları da rahatsız etmelidir. Bu insafsızlıktır, bu fındık üreticisini açlığa mahkum etmektir.” dedi.
“Destek devam etmeli”
Bu tekellere karşı Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları dışında mücadele veren de olmadığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üreticilerimiz açısından önemini dikkate alarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve çaba harcadığımız diğer bir konu da alan bazlı gelir desteğidir. 2009 yılında başlayan, 2010, 2011 yıllarında da dekara 150 lira olarak uygulanan alan bazlı destek 2011’den sonra kalkıyordu. Dönemin ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker’le görüştük, alan bazlı desteğin devamını sağladık. 2012 yılında dekara 150 lira, 2013’te 160 ve 2014’te 170 lira olarak uygulandı. Birliğimizin girişimleri neticesinde 2015 yılı da ödeme takvimine alındı ve dekara 170 lira olarak ödenmesi kararlaştırıldı. Ülkemiz için ekonomik önemi büyük olan fındığın hak ettiği değeri bulabilmesi, ihracattaki yerimizi koruyabilmemiz ve dış dünyada kaliteli Türk fındığı imajının zedelenmemesi açısından alan bazlı destekler devam etmelidir.”
“İhracat için hala 144 bin ton fındığa ihtiyaç var”
Bayraktar, sezonun başladığı 1 Eylül 2015 tarihinden bu yana geçen 32 haftalık sürede, yaklaşık 173 bin ton iç fındık ihracatı yapıldığını ve bu ihracat karşılığında ülkeye 1 milyar 652 milyon dolar döviz girdisi sağladığını belirtti. Ardından şöyle devam etti:
“Şimdi ihracatçılara soruyorum; yıllık ortalama 250 bin ton iç fındık ihracatı yaptığımız düşünüldüğünde, daha ihraç edilmesi gereken yaklaşık 77 bin ton iç fındığa, bunun için de 144 bin ton kabuklu fındığa ihtiyaç vardır. Peki 144 bin ton kabuklu fındık nerededir? Hangi tüccar, hangi ihracatçı dış piyasanın ihtiyacını karşılamış sezonu kapatmış ki fındık fiyatları düşüyor? İyi biliyorlar ki üreticimizin elinde satılmayı bekleyen, düşük fiyat nedeniyle satmadığı fındığı vardır. Üretici, fındığının eder fiyatına ulaşmasını beklemektedir. Ancak piyasalarda panik havası yaratmak isteyen bir takım kişiler, özellikle tekelleşme çabası içinde olanlar, piyasalar üzerinde psikolojik baskı yaparak fiyatları düşürme, üreticinin elinde kalan fındığı ucuza kapatma amacıyla her yolu denemektedir.”
Fiyatların yükselmesi durumunda bir büyük İtalyan firmasının Türkiye’den ayrılacağının öne sürüldüğünü belirten Bayraktar, “Hammaddesi Türkiye’de olan fındığı kullanan bu firma niçin Türkiye’den ayrılsın, ayrılacak firma bölgede fındık kırma fabrikalarını satın alır mı? Buradan bu ülkenin büyük sanayicilerine, Koçlara, Sabancılara, Ülker Grubu’na da sesleniyorum. Bizi yabancı bir firmaya niçin mahkum ediyorsunuz? Devletimize de aynı şekilde sesleniyorum. Milyonlarca insanın kaderini, Karadeniz ekonomisini bir yabancı firmaya mahkum, insafına terk edemeyiz. Karadeniz çocukların, gençlerin istikbalini o firma mı tayin edecek?” dedi.
Fındık para etmeyince, bölgeden göçlerin başladığını, özellikle gençlerin göç ettiğini vurgulayan Bayraktar, “Fındık üreticisini koruyamazsak, tarlada tutamazsak gelecekte fındık üretecek insan bulamayız. Dünyadaki tüketim artışına bağlı olarak önümüzdeki yıllarda bırakın üretimi artırmayı mevcut üretimi bile sürdüremeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.