Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz, tohumluk vasfı taşımayan ürünlerin çuvallanarak yasa dışı yollarla çiftçilere pazarlandığını belirtti. Bakanlık tarafından yapılması gereken piyasa denetimlerinin yeterince ve etkili bir şekilde yapılmadığına işaret eden Yılmaz; “Bunun sonucunda da tohumculukla hiç alakası olmadan merdiven altı yasa dışı / kaçak tohum üretimi yapılmakta, hatta kamuya hizmet düşüncesi ile devletin koyduğu yasayı çiğneyen bazı şahıslar, Belediye ve Ziraat Odaları vasıtasıyla yasa dışı / kaçak tohum üretilmektedir.” dedi.
Sertifikalı tohumun çiftçinin verim ve kalite güvencesi olduğunu vurgulayan Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Tohumda sertifika; devletin kontrol ve denetiminin varlığını gösterdiği için çiftçinin ve tüketicinin en büyük kalite ve verim güvencesidir. Devletin kontrol ve denetimi nedeniyle sertifikalı tohum, aynı zamanda gıda güvenilirliği açısından da bir güvencedir.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlenmemiş, hiçbir kontrolden geçmemiş ve tohumluk vasfı taşımayan ürünler, çiftçilerimize tohum adı altında satılıyor. Elenen mahsulün çoğu zaman koruyucu özelliği bile olmayan boyalara bulanmasıyla elde edilen bu ürünler çuvallanarak çiftçilere pazarlanıyor.
Sonuçta ise çimlenme garantisi olmayan, içerisinde başta yabancı ot tohumları olmak üzere farklı tür ve çeşidin tohumları bulunan, doğru ilaçlarla ilaçlanmadığı için hastalık ve zararlılara karşı dayanıksız, tohum denmeyecek özellikteki bu sözde tohumlar ekilmektedir. Sonuçta da üretici hem verim ve hem de özellikle kalite yönünden büyük mağduriyetler yaşamakta bunun sonucunda da ülke ekonomisi zarara uğramaktadır.
Mağdur olan çiftçi, yaşadığı sorunlarla ilgili hiçbir muhatap bulamıyor ve ne yazık ki bütün bir sezon harcanan zaman, alın teri ve para da heba oluyor. İşte tam burada atalarımızın bir sözü geliyor aklımıza; “Biçtiğini beğenmiyorsan ektiğine bakacaksın”.
Sertifika, tohumun garanti belgesidir. Çiftçilerimiz, aynı zamanda ileride doğacak tohum kaynaklı bir mağduriyette ancak sertifika ve fatura ile hakkını arayabilmektedir.
Çiftçilerimiz ekim zamanında yani üretim için ilk adımı attığında dikkatli olmalı, ne ektiğini bilmelidir. Sertifikalı tohum kullanan çiftçiler ne ektiğini de ne biçeceğini de bilir. Sertifikalı tohum ile %20-25 verim artışı sağlanır. Hasat edilen verimli ve kalitesi yüksek ürünler ise hem üreticinin yüzünü güldürür hem de ülke ekonomisine katkı sağlar.
Kaçak / Yasa dışı Faaliyetler Denetlenmeli
Sertifikalı tohum üretebilmek için Bakanlıktan mutlaka yetki belgesi alınmalıdır. Bakanlığımızdan aldığı yetki ile tohumculuğa yatırım yaparak sertifikalı üretimi yapan Tohum Sanayicisi ve Üreticilerimizin denetimi ve piyasadaki her türlü denetim 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile Tarım ve Orman Bakanlığına verilmiştir. Bakanlık tarafından yapılması gereken bu piyasa denetimleri maalesef yeterince ve etkili bir şekilde yapılamamaktadır. Bunun sonucunda da tohumculukla hiç alakası olmadan merdiven altı yasa dışı / kaçak tohum üretimi yapılmakta, hatta kamuya hizmet düşüncesi ile devletin koyduğu yasayı çiğneyen bazı şahıslar, Belediye ve Ziraat Odaları vasıtasıyla yasa dışı / kaçak tohum üretilmektedir. Bunun sonucunda da aldığı yetkiyi dürüstçe kullanarak üretim yapan Tohumcu, haksız rekabetle karşı karşıya kalmakta, Ülkemiz ise kayıt dışı ekonomi nedeniyle vergiden ve hedeflediği rekolteye ulaşmaktan geri kalmaktadır.
Tekrar vurgulamak gerekirse bu yasa dışı / kaçak tohum faaliyetinde haksız kazanç ve haksız rekabet söz konusudur. Haksız ticarete konu olan ve “tohum” diye satılan bu yasa dışı / kaçak ürünler, sertifikalı tohumun satışını olumsuz etkilemektedir. Yasal olarak tohum üreten birçok firma uzun vadede bu haksız rekabete direnemeyecek hale gelecektir. Ayrıca vergilendirilemeyen kaçak satışlar ekonomimize büyük ölçüde zarar vermektedir.
Çiftçiyi Sertifikalı Tohuma Yönlendirmeliyiz
Son yıllarda hızla artan tohum üretim maliyetlerine paralel olarak artış göstermeyen sertifikalı tohum kullanım destekleri, ödeme tarihlerinin gecikmesi ve hatta belirsizliği sertifikalı tohuma olan talebi düşürerek çiftçileri kaçak tohuma yöneltmektedir. Tohumculuk destekleri diğer tarımsal desteklerden ayrı değerlendirilmeli ve özellikle Tohumculuk Kanuna dayandırılarak düzenlenmelidir.”
Belediyelere ve Ziraat Odalarına da çağrı yapan Dr. Ahmet Yılmaz; “Eleme tesisi kurarak üründen elediklerini tohum diye çiftçilerimize satmak yerine, Tohumculuk Kanununun gereği olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tohum üreticisi üyelerimizin ürettiği sertifikalı tohumları çiftçilerimizle buluşturmaları daha doğru olacaktır. Böylece kanuna aykırı bir işlem yapmadıkları gibi ülke ekonomisine de olumlu katkı sağlamış olacaklardır.” dedi
Yılmaz açıklamasını, “Eğer bu konularda ivedilikle çözüm üretilmezse Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin 2023 hedefi olarak açıkladığı 1,5 milyon ton sertifikalı tohum üretimi hedefini yakalamamız mümkün olmayacaktır.” sözleriyle noktaladı.