2018 yılı ekim döneminde çiftçilerin kullanmış oldukları sertifikalı tohumluklar için ödenmesi gereken “Sertifikalı Tohum Kullanım Desteği” ve TSÜAB Üyelerine ödenmesi gereken “Sertifikalı Tohum Üretim Desteklerinin” akıbeti hâlâ belli değil. Konu hakkında açıklama yapan TSÜAB Başkanı Ahmet Yılmaz, “Sertifikalı Tohum Kullanım” destekleme ödemeleri acilen yapılmalı ve gelecek yılın ödeme tarihleri de önceden açıklanmalı ve zamanında ödenmelidir.” dedi.
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz, 24 Ekim tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar” ile ilgili görüş bildirdi.
Mevcut sertifikalı tohum kullanım desteklerinin uzun yıllardır yerinde saydığını vurgulayan Yılmaz açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Tarım sektörünün karar vericileri şunu bilmelidir ki; “Güçlü Bir Bitkisel Üretim Sektörü; Güçlü Bir Tohumculuk Sektörü ile Mümkündür”. Bu nedenle Türkiye’de tarımın güçlenmesi için öncelikle Tohumculuk Sektörünün desteklenmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın yapmış olduğu açıklamada vurguladığı, “Tarımsal Destekleme programları için 22 milyar lira ayrıldığı” haberi Tohumculuk Sektörünün tüm paydaşlarını umutlandırmıştı. Lâkin, 24 Ekim tarihli Resmî Gazetede yayımlanan, 2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar ile geride bıraktığımız yıldan bir adım öteye gidemediğimizi görmüş olduk.
“Sertifikalı tohum kullanım desteklerinin ödenmesi aciliyet içermektedir”
Bugün gelinen noktada sektörümüze Devletimiz tarafından verilen destekler için müteşekkiriz. Ancak, nedenini bir türlü anlayamadığımız bir sebeple Tohumculuk sektörünü de çok yakından ilgilendiren Tarımsal Desteklemeler 2019 yılının bitimine 2 ay kala, neredeyse ekim sezonunun sonunda açıklandı. Ayrıca, ödemelerin 2020 yılına bırakılmış olması sektörümüzü tedirgin etmektedir.
2018 yılı ekim döneminde çiftçilerimizin kullanmış oldukları sertifikalı tohumluklar için ödenmesi gereken “Sertifikalı Tohum Kullanım Desteği” ve TSÜAB Üyelerine ödenmesi gereken “Sertifikalı Tohum Üretim Desteklerinin” akıbeti hâlâ belli değildir. Üyelerimizden aldığımız bilgilere göre bu sene kullanılacak olan “Sertifikalı Tohumluk” miktarı geçen senenin altında kalacaktır. Ayrıca, bu durum gelecek yılın Bitkisel üretim kalite ve miktarını olumsuz etkileyeceği gibi Sayın Bakanımızın “2023 yılı hedefleri için açıkladığı “2 milyon ton Sertifikalı tohum kullanımı”da mümkün olmayacaktır. Bu nedenle özellikle “Sertifikalı Tohum Kullanım” destekleme ödemeleri acilen yapılmalı ve gelecek yılın ödeme tarihleri de önceden açıklanmalı ve zamanında ödenmelidir.
“Sertifikalı tohum kullanan çiftçilerin hevesi kırılmamalı”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2018 yılı Destekleme Bülteni’nde de belirttiği gibi bir “Sertifikalı Tohum Seferberliği” başlatılmıştır. Bizler, özel sektör tohumcuları olarak, bu seferberlikte elimizi taşın altından hiç çekmedik.
Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli, daha bu hafta yaptığı açıklamada 2023 yılı Sertifikalı Tohum Üretim Hedefini 2 milyon ton olarak duyurdu.
Mevcut sertifikalı tohum kullanım destekleri uzun yıllardır yerinde saymaktadır. Üretimin yapıldığı yılın şartları göz önüne alınarak her yıl yeniden hesaplama yapılmalı ve tohumun satın alındığı yıl içerisinde çiftçilere ödenme yapılmalıdır.
8-9-10 ayları aşan ödeme vadeleri ve hatta bu yılki gibi ödeme zamanının belirsizliği, çiftçilerimizin sertifikalı tohuma olan talebini olumsuz yönde etkilemektedir.
Ümit ediyoruz ki; Bakanlığımız, sertifikalı tohum kullanım ve üretim desteklerini artırarak ortaya çıkan bu olumsuz tabloyu tolere eder. Böylece de sertifikalı tohum üretiminde, 2023 yılı için belirlenen hedefe yürürken adımlarımızın güçlülüğü konusunda bizlere destek sağlar.
2006 yılında 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile birlikte ivme kazanan özel tohumculuk sektörü bugün geldiğimiz nokta da ufak dokunuşlar ile çok daha hızlı bir gelişme ve üretime katkı sağlayacak durumdadır. Sektör bu ufak dokunuşlar için ilgi ve muhatap beklemektedir. Kısaca, Bu Sektör “Denizleri aşıp da derede boğulmak” istemiyor.”