CHP Niğde Milletvekili Fethi Gürer, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, elma üreticinin zor durumda olduğunu ifade etti. CHP’li Sarıbal ise Hükümetin açıkladığı çeltik alım fiyatının üreticiyi açlığa mahkum edeceğini öne sürdü.
Gürer, elma üretimi, tüketimi ve ihracatında teşvik ve destek sağlanması gerektiğini söyledi.
Modern yetiştiricilik sistemlerinin geliştirilmesi için destek ve teşviklerin artırılması gerektiğini belirten Gürer, modern depoların da çoğaltılmasını istedi.
Girdi maliyetlerindeki artışların sürdüğünü, mevsimsel sorunların bu yıl da önemli zararlar verdiğini dile getiren Gürer, bu yıl ilaçlamaya rağmen üründe zararlar oluştuğunu kaydetti.
Maliyeti 70 kuruşu bulan elmanın 10 kuruşa meyve suyu fabrikalarına gittiğini anlatan Gürer, tüketicinin pazar ve marketlerden yüksek fiyatta ürün almasının nedeni olan aracılık sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Gürer, “Elma üretimi, tüketimi ve ihracatında teşvik ve destek sağlanmalıdır.” diye konuştu.
Patates üreticisinin de zor durumda olduğunu dile getiren Gürer, geçen yıl 200 bin tona yakın patatesin depolarda çürüdüğünü kaydetti.
Çiftçilerin bu yıl ürettiği patatesi de geçen yılın altında fiyatlara sattığını öne süren Gürer, patatesin ihracatına teşvik verilmesini istedi.
Sarıbal: Çeltik alım fiyatı maliyeti kurtarmıyor
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise Hükümetin açıkladığı çeltik alım fiyatının üreticiyi açlığa mahkum edeceğini öne sürdü.
Çeltik üreticisinin sıkıntı içerisinde olduğunu ve yine hüsran yaşadığını söyleyen Sarıbal, “Üretici üretiyor ama karşılığını alamadığı için zarar ediyor.” dedi.
Sarıbal, yapılan çalışmalar neticesinde dekar başına 600 kilogram olan çeltik veriminin 800 kilograma çıktığını ancak verim artışına rağmen üreticinin borç sarmalından kurtulamadığını, istediği fiyatı alamadığını ileri sürdü.
Çeltiğin maliyeti 2 bin lira iken, açıklanan çeltik alım fiyatının ton başına bin 675 lira olduğunu ifade eden Sarıbal, mazot ve işçilik fiyatlarında yüzde 20 ile yüzde 30 arasında değişen fiyat artışı olduğunu belirtti.
Sarıbal, üretici zarar ettiği için yeterli pirinç üretimi yapılmadığını, bu nedenle oluşan ihtiyacın ithalatla karşılandığını ifade ederek, “14 senede, ortalama yılda 300 bin ton çeltik ithal ettik ve bu süre içinde 2 milyar dolara yakın döviz ödedik.” diye konuştu.
Türkiye’nin çeltiği ABD, Rusya, Portekiz, Bulgaristan ve Yunanistan’dan; pirinci ise Hindistan, İtalya, Yunanistan, Pakistan ve Bulgaristan’dan ithal ettiğini söyleyen Sarıbal, “Bu ülkelerin bazıları bizim gerimizde olan ülkeler.” dedi.
CHP’li Sarıbal, iktidarın, Meclis’e getirmeye hazırlandığı Üretim Reform Paketi Tasarısı ile 750 bin ailenin geçimini sağlayan ve 600 milyon dolar değer yaratan zeytinlikleri talana açmaya hazırlandığını iddia etti.
Zeytinyağının dengeli beslenme ve kanser hastalıklarını önlemedeki önemini vurgulayan Sarıbal, Türkiye’nin, zeytinlik alanlarının korunmasına ilişkin kanunu 1939 yılında çıkardığını anımsattı. Sarıbal, bu kanuna göre zeytinlik alanların daraltılamayacağını, bu alanlara en az 3 kilometre uzaklıkta, Bakanlar Kurulu’nun izniyle ancak zeytinyağı fabrikası veya tarımsal küçük işletme yapılabileceğini belirtti.
İktidarın 160 bin ton olan zeytinyağı üretimini 2023’te 800 bin tona çıkarmayı hedeflediğini vurgulayan Sarıbal, “En fazla kar getiren herhangi bir yatırım bile, zeytinin toplam getirisinden daha fazla para kazandırmaz.” diye konuştu.
Orhan Sarıbal, başta İspanya olmak üzere, dünya zeytin üretiminde ilk sıralarda olan ülkelerin, zeytin alanlarının tümümü koruma altına aldığını ve o alanlar üzerinde işletme yapmanın mümkün olmadığını söyledi.