CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AK Parti’nin iktidarda bulunduğu dönemde toplam 4,1 milyon ton bakliyat ithalatı için 3,4 milyar dolar ödendiğini, 2017 yılında ise 571 bin ton ithalat ile rekor kırıldığını söyledi.
Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, kuru bakliyatın beslenmedeki önemine değinerek, 1980 yılından itibaren ülkede başlatılan çalışmalarla bakliyat alanlarının genişlediğini ve üretiminin arttığını hatırlattı.
1990 yılında 2 milyon hektarlık alanda kuru bakliyat tarımının yapıldığını anımsatan Sarıbal, 1990-2017 yılları arasında Türkiye’nin nüfusunun yüzde 50 oranında artmasına karşın, kuru bakliyat üretimine ayrılan arazi miktarının 2 milyon hektardan 790 bin hektara, üretimin ise 2 milyon tondan 1,2 milyon tona düştüğünü belirtti.
Şu anda ekilebilecek alanların da ekilmediğini dile getiren Sarıbal, üretim maliyetlerinin yükselmesinin, yeterli fiyatla satışın yapılamamasının, üretim mekanizasyonunun geliştirilememesinin ve kısmi ihracatın büyütülememesinin bunda etkili olduğunu aktardı.
Başta Kanada olmak üzere Avustralya ve Meksika gibi ülkelerin, kuru bakliyat üretiminde büyük gelişme gösterdiklerine ve ihracatlarını artırdıklarına dikkati çeken Sarıbal, Türkiye’nin ise bu ülkelerden sürekli ithalat yapmaya başladığını vurguladı.
Sarıbal, 2 Aralık 2017 tarihinden itibaren kuru fasulye, barbunya, nohut ve börülce ithalatında gümrük vergisi oranlarının sıfırlandığını hatırlatarak, Türkiye’nin ithalatçı bir ülkeye dönüştürüldüğünü savundu.
Orhan Sarıbal, şöyle konuştu: “2017 yılında toplam bakliyatta 571 bin ton ithalat yaptık, bu bir rekordur. Mercimek ithalatı 371 bin ton. 90 bin ton nohut ithalatı ile cumhuriyet döneminin rekorunu kırdılar. Hani hep söyleniyor ya ‘AKP yapar, halk bakar’ diye, böyle bir durum.
AKP’li yıllarda bakliyat ithalatı 4,1 milyon ton ve bunun için verdiğimiz paraysa 3,4 milyar dolar olmuştur. En fazla ithalat mercimekte oldu, 2,7 milyon ton ithal edip, 2,1 milyar dolar para vermişiz. Bundan sonra en fazla ithal edilen ürün kuru fasulye oldu. AKP döneminde ithal edilen 528 bin ton kuru fasulye için 585 milyon dolar ödendi.”
Üretim planlaması yapılmasının önemine değinen Sarıbal, gıda güvenliğini sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi, yerel çeşitlerin ıslah edilerek üretiminin artırılması ve üreticilere prim desteği verilmesi gibi önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti.