AK Parti Edirne Milletvekili ve Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen: “Benim bakanım iyi bir genel cerrah, çok düzgün bir adam ama tarımın ‘t’sinden haberi olmadığını öğrendik. Bunları söylemediğimiz sürece hiçbir şekilde tarımda yol almamız mümkün değil.”
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle katıldığı etkinlikte Rafet Sezen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ve partisinin tarım politikalarına dair eleştirilerde bulundu. medyakesan.com.tr’de yer alan habere göre Sezen, Bakan Fakıbaba için, “Benim bakanım iyi bir genel cerrah, çok düzgün bir adam ama tarımın ‘t’sinden haberi olmadığını öğrendik. Bunları söylemediğimiz sürece hiçbir şekilde tarımda yol almamız mümkün değil.” dedi.
TBMM Tarım Komisyonu’na yönelik eleştirilerde de bulunan Sezen; “Soruyorum Türkiye’de tarım komisyonunda kaç tane çiftçilik yapan arkadaşımız var? Bunlar hep beni derinden yaralayan konular. 25 tane komisyon üyemiz var. CHP, MHP, HDP ve AK Parti’den toplam 25 üye var. Bunlarından içinde bakın bakalım kaç kişi çiftçilikle geçiniyor. Tamamen işin dışında olan arkadaşlar komisyon üyesi. Biz derdimizi komisyonda dahi anlatamıyoruz. Derdini komisyonda anlatamayan bir toplumun ne kadar öbür tarafta sahip çıkılacağı açıkça ortada. Bunu bugüne kadar hep kendimize söyledik, bundan sonra da söyleyip çalmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Şeker fabrikalarını Pankobirlik almalıydı
Şeker fabrikaların satışına da tepki gösteren Sezen, “Şeker fabrikasını alan adamın en az oraya 50 – 100 trilyon yatırım yapması lazım. Pancarı PANKOBİRLİK almalıydı. Ne yaparsa yapsın almalıydı. Baktınız mı kaç tane fabrika kurmuşlar Konya’ya.” dedi.
Önce çuvaldızı kendimize, iğneyi de başkasına batıracağız
Sezen, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ortamda tarımda desteklemelerin çok doğru yapılması lazım. Ama Türkiye bu işi yıllardır yanlış yapıyor. Genç çiftçilerimize 6’şar tane düve verdik, 30 bin lira da para verdik. Ben inanıyorum ki, o işletmeleri takip ediyorsanız bakın yüzde 90’ı boşa gitmiştir. Orada başarı böyle sağlanmaz. Adamın 5-10 dönüm tarlası yok, sapı samanı yok, yemi yok biz o adama hayvan veriyoruz. Burada hepimiz suçluyuz. Amaç genç çiftçilerin tekrar köye döndürülerek bu işin özendirilmesiydi bu proje. Ama o 6’şar düveye acıyorum. O 6 düve gerçekten bu işi yapan, 20-30 baş hayvan bakan insanlara verilseydi bugün en azından 15’er baş olurdu. Bunları bir türlü aşamadık. Önce çuvaldızı kendimize, iğneyi de başkasına batıracağız.”
Kaynak: medyakesan.com.tr