2 bin yıllık Ahmet Buğdayı yeniden hayat bulacak

0
552

Nesiller boyunca babadan oğula ekip biçilen ve tükenmek üzere olan ‘Ahmet Buğdayı’ tohumları ilk kez toprakla buluştu. 2 bin yıllık tarihiyle Ahmet Buğdayı, Duru Bulgur ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü projeyle yeniden Türk çiftçisine kazandırılacak.

Türkiye’nin 2 bin yıllık yerli buğdayı olan Ahmet Buğdayı’nın yeniden tarım sanayiine kazandırılması amacıyla başlatılan projede tohumlar ilk kez toprakla buluştu. Duru Bulgur’un Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında, Türkiye’de ağırlıklı olarak kıraç arazilerde ekimi gerçekleştirilen buğdayın daha verimli hale getirilmesi amaçlanıyor.

Ahmet Buğdayı projesi ile ilgili ayrıntıları aktaran Duru Bulgur Onursal Başkanı İhsan Duru, “Ahmet Buğdayı bugüne kadar çiftçilerimizin evlerindeki ambarlarda ve küplerde sakladılar. Biz onu 2-3 sene önce Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile tekrar üretme kararı aldık. Ve bu konuda çok güzel çalışmalar yaptık” dedi.

“Şu anda Türkiye’de 1 milyon ton civarında bulgur üretimi var”

Prof. Dr. Nevzat Aydın – İhsan Duru

Bulgurun Türkiye için çok stratejik bir ürün olduğunu belirten Duru, “Şu anda Türkiye’de 1 milyon ton civarında bulgur üretimi var. Dışarıya da açılmasını istediğimiz bir ürün ve dış pazarlarda çok rağbet görmeye başladı. Ahmet Buğdayı da bulgura çok yatkın bir buğday, hem renk açısından hem kalite açısından hem öz açısından. Dolayısı ile Türkiye’de üretilecek bulgura çok katkısı olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye ekonomisine katkısı yaklaşık 165 milyon TL

Türkiye’de yaklaşık 1 milyon 240 milyon metrekare alanda buğday üretimi yapıldığının altını çizen İhsan Duru, “Bu alanların yaklaşık yüzde 60 civarı kıraçtır ve yüzde 30 civarı da sulak alandır. Bizim amacımız kıraç alanda şuanda alınan 250 kilo civarındaki buğday üretimini 280 kilo civarına çıkartmaktır. Bunun da Türkiye ekonomisine katkısı yaklaşık bu rakamlarla 165 milyon TL gibi bir rakam olacaktır. Aynı zamanda Ahmet Buğdayı ile birlikte bulgurda elde ettiğimiz firenin de düşürülmesi planlanmakta ve hesaplanmaktadır. Bunun da ayriyeten imalat sektörüne çok katkısı olacaktır. Ve Ahmet Buğdayı topak bir buğday olduğu için bulgur üretiminde çok rahat kullanılabilen bir buğdaydır. Bunun için bulgur üretiminin vazgeçilmez buğdayı olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

8 yıllık iş yükünü 2 yıla indirdi

Projenin test aşamalarının sonuçlanmasıyla ilk tohumların en geç 2023 yılında Türk Çiftçisiyle buluşacağını söyleyen Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevzat Aydın, “Üniversite ve özel sektörle yapmış olduğumuz işbirliği kapsamındaki projemiz nihayetine ulaştı ve geliştirmiş olduğumuz tohumlar toprakla buluştu. Bu proje kapsamında hedefimiz bulgur üretimi yapan özel sektör için ham madde kalitesini iyileştirmek adına yeni durum buğday tohumları geliştirmekti. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında yürütmüş olduğumuz projede tohumları geliştirmek adına bütün dünyada ve ülkemizde kullanılan geleneksel melezleme yöntemi kullanıldı” dedi.

“Yapmış olduğumuz işlem Türkiye’de bir ilk”

Bu projeyi diğer projelerden ayıran çok önemli iki özellik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydın, sözlerine şöyle tamamladı: “Birincisi yapmış olduğumuz kalite analizleri, çok gelişmiş kalite analizleri yaptık. Bir diğer faktör ise dünyada da 2008 yılında yayınlanan çok yeni bir yöntem var; Hızlı Islah Yöntemi. 2008 yılında dünyadaki prestijli dergilerde bu yöntem yayınlandı ve birçok buğday, tohum geliştirme programları bu yöntemi kullanmaya başladı. Bizde bu yöntemi TÜBİTAK’a 1005 projesi kapsamında proje olarak önerdik. Projemiz başlar başlamaz özel sektörle de üniversite-sanayi işbirliği kapsamında anlaşmalarımızı, protokollerimizi imzaladık ve yıl 2019 olduğunda tohumlarımız arazi ile buluştu. Peki, bu yöntemde biz ne yaptık? Sera şartlarında tohumları hızlı bir şekilde doğal bir süreç içerisinde geliştirdik. Yapmış olduğumuz işlem Türkiye’de bir ilk. Durum buğdayda iki yıl içerisinde arazide yapabileceğimiz 8 yıllık iş yükünü tamamlayıp tohumlarımızı toprakla buluşturduk. Bundan sonraki aşamada geliştirmiş olduğumuz tohumlar arazi şartlarında test edilecek. Tekrar kalite analizleri yapılacak bunlar içerisinden ümit var olanlar taban arazide ya da kıraç alanlarda tohumluk üretimine kazandırılmış olacak.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz