Tüketicilerin kaliteli bir ürüne uygun fiyatla sahip olma beklentisine cevap verebilen Private Label ürünler; raf yarışında gösterdiği olumlu etkiyi ambalaj tasarımı konusunda gösteremiyor.
Yapılan son araştırmalar; alışverişe çıkan kişilerin %83’ünün bir yıl öncekiyle aynı veya daha fazla miktarda Private Label ürün aldığını ortaya koyuyor. Private Label ürünlerin kalitesinin zaman içinde arttığına inananların küresel ortalaması ise %71 dolaylarında. Bu durum, Private Label ürünlerin tüketici tarafından kabulünün olumlu bir yönde değiştiğine önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.
Private Label, ambalaj tasarımında geri kalıyor
Tüketicilerin kaliteli bir ürüne uygun fiyatla sahip olma beklentisine cevap verebilen Private Label ürünler; raf yarışında gösterdiği olumlu etkiyi ambalaj tasarımı konusunda gösteremiyor. Bu konuya ilişkin gerçekleştirilen anket çalışması da; tüketicilerin yarısından fazlasının bilinen markalara ait ürün ambalajlarını Private Label ürün ambalajlarına göre daha alımlı ve etkili bulduğunu ortaya koyuyor.
Tasarist Genel Koordinatörü Reşan İlhan; Private Label ürünlerin zaman içinde gelişerek “el kremi, duş jeli” gibi jenerik etiketlerden kurtulmuş olsalar da ambalaj alanındaki gelişime ayak uyduramayarak geride kaldıklarını belirtiyor.
“Private Label ürün ambalajlarına yenilikçi vizyon lazım”
Tasarist Yaratıcı Yönetmeni Musa Çelik ise bilinen markaların takipçisi değil önemli bir rakibi konumuna gelen Private Label ürünlerin, önümüzdeki yıllarda ambalaj konusunda yenilikleri taklit eden olmaktan çıkıp yenilikçi bir vizyon ile pazara yön veren olmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
Çelik; bir zamanlar rafların arka taraflarına sürülmüş olan ‘’Private Label’’ ürünlerin, ambalaj tasarımıyla gücünü göstererek tüketiciyi cezbedeceği özellikleri 6 başlık altında toplayarak değerlendiriyor:
Albeni: Albenisi yüksek, başarılı bir Private Label ürün ambalajı, görseller için yeterince büyük bir yüzey alanına, renkli bir görünüşe veya anında tanınmayı sağlayacak benzersiz bir şekle sahip olmalıdır. Private Label ürün kategorisinde; ambalaj tasarımıyla tüketicinin dikkatini çekmeyi başaramayan markaların diğer markalarla rekabet etme olasılığı düşüktür.
Marka Kimliği: Private Label ürün ambalajları ulusal ve uluslararası markalardan ilham alınarak; logo, tutarlılık, bütüncül grafikler, slogan, tarz gibi marka kimliği unsurlarını barındıracak şekilde tasarlanmalıdır.
Kullanım Kolaylığı Sunma: Ambalaj tasarımının en önemli işlevlerinden bir tanesi de tüketicilerin hayatını kolaylaştırmak olmalıdır. Kolay açılıp kapanan, dayanıklı ve taşıma kolaylığı gibi özelliklere sahip tasarımlar göz ardı edilmemelidir.
“Yeşil” Ambalajlama: Çevreye duyarlılık ve sürdürebilirlik kavramlarının önem kazandığı günümüz koşullarında Private Label ürün ambalajları tasarlanırken; geri dönüştürülebilir malzeme kullanımına özen gösterilmelidir. Üretim sürecinde ambalaj malzemesini azaltarak atıkların azaltılması sağlanmalı ve çevre dostu ambalajlar oluşturulmalıdır.
Koruma: Özellikle Private Label gıda ürünlerine yönelik düşük kalite algısını değiştirmek için çabuk bozulan gıda ambalajlarının yüksek korumalı olarak tasarlanması ve içindeki ürünün tazeliğine vurgu yapılması son derece önemlidir. Ayrıca tüketiciye içindeki ürünü göreceği şekilde bir tasarımın sunulması, ambalajın açıldıktan sonra dahi ürünün tazeliğini koruyacak şekilde tekrar kapatılabilmesi de oldukça önemlidir.
Mobil Entegrasyon: Ambalajlarına kare kod ekleyerek mobil cihaz entegrasyonu sağlayan pek çok marka mevcuttur. Yenilikçi bir imaja sahip olmak isteyen Private Label uygulamaları da bu trendi takip edebilirler. Bunun yanında, lider marka fiyatlarını Private Label ürün fiyatlarıyla kıyaslayan uygulamalar veya Private Label ürün üreticilerine ilişkin kapsamlı bilgi veren aplikasyonlar bu kategorinin fiyat – kalite ilişkisini anlatmak adına fayda sağlayacak araçlardır.