Yılın ilk üç ayına hızlı başlayan sektör Mart ayı itibariyle salgınla tanıştı. Kısa süre stok sorunu yaşansa da gıda perakendesi sektörü kendini hızlı toparladı. E-ticaretle online dünyaya hızlı ayak uyduran tüketicilerle birlikte perakendeciler 2021’e aşı umuduyla girmeye hazırlanıyor.
Hem Türkiye hem de dünyada perakende sektörü, daha önce hiç yaşanmamış bir dönemden geçti. 2020 yılında perakende sektöründe tam anlamıyla bir fırtına yaşandı. Yıla hızlı başlayan sektör Mart ayı itibariyle Covid-19 salgınıyla tanıştı ve karantinayı öğrendi. Kısa süre temel gıda maddelerinde stok sorunu yaşansa da hızla toparlanan sektör online ticarete yöneldi. Yaz aylarını ilk kapanma dönemiyle temkinli atlatan perakende dünyası sonbaharda ise ikinci dalgaya daha hazırdı. Online dünyaya ayak uyduran tüketiciyle birlikte perakendeciler her şeye rağmen yılı yatay kapatmayı umuyor.
Perakende analitiği şirketi REM People, perakendenin 2020 yolculuğunu şöyle özetliyor:
İlk çeyrek umutlu başlamıştı:
Perakende sektörü küresel krizle ve kurlarla savaştı ancak 2020’nin ilk 3 ayını her şeye rağmen hızlı geçirdi. Sektör tüm zorluklara rağmen hiçbir zaman Covid-19 salgını kadar ağır bir yıkımla karşılaşmadı. Toplamda 1.4 trilyon liralık büyüklüğe sahip Türkiye perakende pazarı her şeyden habersiz yılı yüzde 10’luk büyüle ile kapatmayı planlıyordu.
Mart: salgın başlıyor
Çin’de 2019’un sonunda başlayan Covid-19 salgını Mart ayında ülkemize ulaştı ve ilk vakalar görülmeye başlandı. Vakaların artmasıyla birlikte 11 Mart itibariyle kapanmalar başladı. Panikle birlikte tüketiciler marketlere koştu ve temel gıda maddelerinde kısa süreli bir stok sorunu yaşandı.
Panikle stoklar tükendi:
Herkes gıda sorunu yaşanacağını düşünürken yerli üreticiler ve organize perakendecilerin ‘Gıda sorunu yaşamayacağız’ açıklamaları tüketiciyi sakinleştirdi ve marketlerdeki yoğunluk azaldı.
AVM ve mağazalar kapandı:
Mart ayının sonunda alınan önlemlerle birlikte alışveriş merkezleri ve mağazalar kapılarını kapattı. Sadece marketler, küçük esnaf ve eczaneler tüketicinin temel ihtiyaçları için açık kaldı.
Tüketici online’a alıştı:
Mart ve Nisan aylarında mağazalar kapanınca ve karantina başlayınca tüketiciler ihtiyaçlarını karşılamak için çareyi online ticarette buldu. Kargo şirketleri zaman zaman yoğunluğa cevap veremedi. Eve servis yemek sektörü ve kargoda yeni yatırımlar yapıldı mevcut araç parkı büyütüldü.
Z kuşağı değişti:
Salgın sürecinde neredeyse tüm kuşakların davranışları değişti. Y Kuşağı harcamalarını azaltırken Z Kuşağı stokçuluğa başladı. X Kuşağı ise online alışverişe alıştı.
İlk dalgada küçük esnaf büyüdü:
Karantina döneminde tüketiciler kendisine daha yakın olan bakkal, büfe, küçük market ve şarküteri gibi küçük esnaftan alışveriş yapmaya başladı. REM People’ın Esnaf Barometresi’nin sonuçlarına göre; pandeminin ilk dalgasında mevsimsel etkilerle birlikte 2,5 milyon haneyi geçindiren 300 bin küçük ölçekli işletmenin satışı 18 puan arttı.
Mayıs’ta stokçuluk bitti:
Mart ayında temel gıdaya ulaşamama endişesiyle tüketiciler stok yapmaya başlamıştı. Ancak Mayıs ayından itibaren gıdaya erişimde sorun olmadığını anlayan tüketiciler stokçuluktan vazgeçti.
Veresiye defterinin yerini kart aldı:
Tüketiciler büyük zincirler yerine küçük esnafa yöneldi ancak geleneksel kanalda veresiye defterinin yerini kredi kartı aldı. Küçük esnafta kredi kartı kullanılan nokta oranı yüzde 89’a çıktı. Kartla yapılan alışveriş yüzde 35’e çıktı.
Haziran’da temkinli açılış:
Mart ayının sonundan Haziran’a kadar kapalı kalan mağazalar ve AVM’ler 1 Haziran itibariyle açıldı. AVM’ler ateş ölçümü yaparak ve m2 başına belirli sayıda ziyaretçi alarak çalışmaya başladı.
Temmuz’da moraller düzeldi:
Günlük yaşama dair tüm kültürel, sportif faaliyetlerin başlamasıyla tüketicilerin tatile çıkabilmesi olumsuz algıyı değiştirdi. Salgında rakamların aşağı yönü olmasıyla esnafın morali düzeldi ve endişe oranı yüzde 71’den yüzde 49’a indi.
Eylül’de ikinci dalga başladı:
Haziran’da başlayan normalleşme sürecinde alınan tedbirlerin gevşemesiyle tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de salgında rakamlar yukarı yönlü döndü. Perakende dünyasında endişe yeniden yüzde 70’e çıktı.
Yemek kartları markette kullanıldı:
Evden çalışmayla birlikte tüketiciler yemek kartlarını artık marketlerde kulanmaya başladı. Bir önceki döneme göre yemek kartlarıyla yapılan gıda alışverişlerinin toplam tahsilat içindeki payı yüzde 8’e çıktı.
Kasım’da ikinci zirve:
Kasım ayında havaların soğumasıyla birlikte hem mevsimsel grip hem de Covid-19 salgınında sayılar zirveye çıkmaya başladı. Tüketicilerin küçük esnaftan yaptığı veresiye alışveriş 6 puan yükseldi. Kısıtlamalar yeniden hayatımıza girdi.
2020 aşı umuduyla kapanıyor:
Hafta sonları ve hafta içi akşam sokağa çıkma kısıtlamasıyla birlikte perakendede gıdaya yönelik talep devam ederken kategorilerdeki satış beklentilerin altında kaldı. Sektörün umudu yeni yılda gelecek aşı çalışmaları olacak.
REM People CEO’su Bülent Peker, dev sektörün çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek şöyle konuştu: “Salgının ikinci döneminde gıda, elektronik, ev geliştirme ve mobilya sektörleri olumlu ayrışırken diğer kategoriler olumsuz etkilendi. Özellikle restoranlar ikinci kapanma dönemiyle büyük kayıplar yaşadı. Perakende sektörü tüm oyuncularıyla 2021’de salgının bitmesini bekliyor.”