TPF: Yüzde 1 ile giriş yapan ürün yüzde 1 ile satılsın!

0
6937
TPF: Yüzde 1 ile giriş yapan ürün yüzde 1 ile satılsın!

TPF Başkanı Ömer Düzgün, KDV tedarik oranı ile satış KDV’si arasındaki farklılığın giderilmesi gerektiğini belirterek; “Sebze – meyve, kırmızı et, kuruyemiş, bakliyat, zeytin ve zeytinyağı gibi temel gıda ürünleri, üreticiden mağazalarımıza yüzde 1 KDV oranı ile alınırken yüzde 8 KDV oranı ile satışının yapılması hem firmalarımızın hem de tüketicinin mağduriyetine yol açmaktadır.” dedi.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), Başkan Ömer Düzgün önderliğindeki heyet ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ı makamında ziyaret etti. Türkiye’de hizmet veren 10 bine yakın mağaza sahibi yerel perakendeciyi ve 100 bini aşkın perakende çalışanını yakından ilgilendiren perakende raporu TPF Başkanı Ömer Düzgün tarafından Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a sunuldu.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yapılan görüşmeye; TPF Başkanı Ömer Düzgün, TPF Başkan Yardımcısı Ali Kaya ve TPF Eski Başkanı Mustafa Altunbilek katıldı.

Yapılan görüşmede, yeni market açma düzenlemesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, yerel marketlerin haksız rekabetten etkilenmemesi, ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan perakende sektörünün büyümesi ve geleneksel işkollarının yaşatılması, küçük yatırımcıların faaliyetlerinin sürdürülebilir stratejilerle desteklenmesi, ürün tedarik KDV’si ile çıkış KDV’si arasındaki düzensizliğin giderilmesine yönelik taleplerini ileten TPF heyeti, istihdam kalitesini artırmak ve bakkal, büfe gibi küçük işletmeleri desteklemek adına Pazar günleri marketlerin kapalı olması talebini Bakan Pekcan’a iletti.

Toplantı sonrasında yazılı açıklamada bulunan TPF Başkanı Ömer Düzgün, sektörün büyümesi, ülke ekonomisine katma değer sağlanması, pazar payının dar sayıdaki aktörlerden geniş bir yelpazeye yayılması için geleneksel işletmelerin de faaliyetlerini sürdürebileceği birtakım düzenlemelerin hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek “Marketlerin, hipermarketlerin, süper marketlerin özellikle indirim marketlerinin yakın mesafelerde yeni mağaza açılış algoritmasının gözden geçirilerek sınırlandırılması, küçük esnafın ve yerel marketlerin rekabet yarışında ayakta kalmasını sağlayacaktır. Belirli bir mesafede talepten çok daha fazla marketin açılıyor olması, hem yerel market yatırımcısı için hem de küçük esnaf için olumsuzluklar doğurmaktadır. Aynı cadde ve sokakta çok sayıda marketin açılmasıyla küçük işletmeler rekabet etmekte zorlanırken, birçok işletme faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmaktadır. Bir işletmenin dahi iflasının/kapanışının milli ekonomiye verdiği zararı göz önünde bulundurduğumuzda marketlerin yeni şube açılışlarında mesafe kriterinin düzenlenmesinin milli ekonominin kalkınması, sektörün ivme kazanması, küçük esnafın rekabet haklarının korunması açısından elzem olduğunu düşünüyoruz. Büyük balığın küçük balığı yuttuğu rekabet anlayışının ülke ekonomisine katkısı olmayacağı gibi ters yönde etkisi olacaktır” diye konuştu.

Geleneksel işletmelerin ve perakende girişimcisinin rekabet haklarını korumak, adil rekabet ortamını oluşturmak adına mağazalar arası mesafe kriterinin önemine vurgu yapan Ömer Düzgün; “Avrupa ülkelerindeki standartları, ekonomisi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki örnekleri, sahadan aldığımız verilerle harmanlayarak detaylı bir rapor hazırladık. Ticaret Bakanımız Sayın Pekcan’a ve çalışma ekibine sunmuş olduğumuz raporun karar vericilere yol haritası olmasını temenni ediyoruz” dedi.

“Pazar tatili küçük esnafı yaşatır”

Haftanın bir gününün tatil olması konusunda da destek beklediklerini belirten Düzgün, “İstihdam kalitesini yükseltmek, mağaza personelinin söz konusu istihdamı meslek olarak tanımlamasıyla doğru orantılıdır. Ülkemizde mağaza personeli olarak görevlendirdiğimiz çalışanlarımızın birçoğu icra ettiği görevi meslek olarak tanımlamamakta ve mağazada dönemsel olarak çalışmaktadır. Mağaza çalışanları hane bireyleriyle aynı gün tatil yapabileceği bir işte çalışmayı tercih etmektedir. Bu nedenle firmalarımız işe giriş çıkış sirkülasyonu yüksek, verimliliğin düşük olduğu bir kadroyla ideal bir çalışma ortamını sağlamakta güçlük çekmektedir. Avrupa’nın birçok ülkesinde, Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de mağazaların pazar günleri kapalı olması istihdam kalitesini yükselteceği gibi perakende sektörünün kurucu ve en küçük yapı taşı olan bakkal esnafının da rekabet edebilmesini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“KDV indirimi değil eşitliği istiyoruz”

TPF Başkanı Ömer Düzgün, KDV tedarik oranı ile satış KDV’si arasındaki farklılığın giderilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Perakende sektörünün belki de en önemli ve ortak sorunlarından bir tanesi KDV oranlarındaki giriş ve çıkış tutarsızlıkları olarak göze çarpmaktadır. Sebze – meyve, kırmızı et, kuruyemiş, bakliyat, zeytin ve zeytinyağı gibi temel gıda ürünleri, üreticiden mağazalarımıza yüzde 1 KDV oranı ile alınırken yüzde 8 KDV oranı ile satışının yapılması hem firmalarımızın hem de tüketicinin mağduriyetine yol açmaktadır. Söz konusu KDV tutarsızlığından dolayı mağazalarımız tüketici nezdinde fiyat artışı yaptığı yönünde olumsuz algıya maruz kalmaktadır. Perakendeciler olarak ekstra bir KDV indirim talebinde bulunmuyor, bir eşitsizlik ve tutarsızlığın giderilmesini talep ediyoruz. Bu bir KDV indirim talebi değil, mağduriyetin giderilmesi talebidir. Tüketicinin alım gücüne de olumsuz yönde etki eden bu tutarsızlığın çözümü için KDV düzenlemesinin yeniden yapılmasını, yüzde 1 ile giriş yapan ürünün yüzde 1 ile satışının yapılabilmesini arzu ediyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz