Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, Gıda Perakendecileri Derneği’nin “Ortak Gelişim – Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliliği” konferansında Türk gastronomi dünyası için büyük önem taşıyan coğrafi işaretli ürünlere farklı bir bakış açısı sundu.
Konuşmasında Metro dünyasından da örnekler veren Özerkan: “Kuruluşumuzdan beri ardımızda anlamlı bir ‘iz’ bırakma hedefiyle çalışıyoruz. Metro Türkiye olarak, bu ülkeden kazandığımızı yine bu ülkeye yatırma içgüdüsüyle ülkemizin değerlerini hak ettiği yere ulaştırmak konusunda sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak iş modelleri geliştirerek çalışmalar yapıyor, projeler gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede, Türkiye’ye özgü, eşsiz lezzetleri kayıt altına alarak, gelecek nesillere bırakacağımız kültür mirasımızı oluşturmak adına Coğrafi İşaretli Ürünler Projemizi hayata geçirdik ve projenin 3. yılını tamamladık.” dedi.
Kubilay Özerkan sözlerine şöyle devam etti: “Doğup büyüdüğü köyde, o toprağın mahsulüne hayatını adayan yerli üreticiler için eğitimden danışmanlığa uzanan bir perspektifte destek sağlıyor, ürünü satın almaktan ihracatına kadar bütün süreçleri takip ediyoruz. Yerel üreticinin rekabet gücünü artırarak, sürdürülebilir kırsal kalkınmaya da destek veriyoruz. Türkiye’nin farklı yörelerinde yerel üreticilerle çalışıyor, onları ve ailelerini sürdürülebilir tarım yöntemleri hakkında bilinçlendiriyoruz. Bu projeyle coğrafi işaretli ürünler için yeni bir pazar yaratırken, tescillenerek katma değer kazanan ürünlerle hem üreticiyi hem de orijinal ürün garantisiyle tüketiciyi koruyoruz.
Coğrafi İşaretli Ürünler Projemiz sayesinde bugüne kadar, kaybolma tehlikesi yaşayan çok sayıda ürüne sahip çıktık. Türkiye’nin lezzet haritasını oluşturmak ve bu eşsiz lezzetleri kayıt altına alarak gelecek nesillere bırakacağımız kültür mirasımızı oluşturmak için yürüttüğümüz Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi’ni sadece bir proje olarak değil sürdürülebilir bir iş yapış biçimimiz olarak görüyoruz. Bu ürünler gerek kalitesi gerek lezzetiyle çoğunluğu profesyonellerden oluşan müşterilerimizin mutfağını zenginleştiriyor. Üstelik sadece Türkiye’deki iş ortaklarımızla yetinmiyor, dünyanın birçok ülkesindeki Metro mağazalarının raflarında bu ürünlerin yer almasını sağlayarak aynı zamanda dünyanın önde gelen işletmeleri ve şeflerinin de Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerini deneyimlemesini ve tercih etmesini sağlıyoruz.”
“Gıda atığını minimuma indirgemek için çalışıyoruz”
Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan gıda sektöründe üretilen tüm ürünlerin ancak %50’si tüketicinin masasına gelebildiğinin altını çizerek gıda atığına da vurgu yaptı. Teknolojiyi gerçek ürünler üretmek, özümüze dönmek için kullanmamız gerektiğini ifade eden Özerkan: “Bugüne baktığımızda gelişmekte olan ülkelerdeki meyve sebze kayıpları yüzde 50’lerde. Biz Metro olarak sadece gıda atığı konusunda değil, harcadığımız su, enerji ve işgücü konusunda da sürdürülebilir ve verimli bir yol izlememiz gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşımın önüne geçmek ve gıda kaybını ve atığını en aza indirmek için kendimizi üretici ve tüketici arasında bir köprü olarak konumlandırıyoruz. Zinciri tarladan tüketicinin tabağına kadar bir bütün olarak ele alıyoruz.” dedi.
Fiyat, kalite, tazelik ve serviste farklılaşmamız lazım
Gittikçe artan dünya nüfusuna dikkat çeken Özerkan, gıda üretiminin de buna paralel olarak artması gerektiğini belirterek önemli olanın gıda üretimi ile birlikte kaynakları doğru kullanmak, çevreye verilen zararı düşürmek ve israfı azaltmak olarak ifade etti. Kültürel miraslarımızın gittikçe yol olduğunun altını çizen Özerkan, promosyonların, mağaza içi uygulamaların, servis hizmetlerinin günbegün daha çok birbirine benzediğini belirten Özerkan, “Müşterilerimize sunduğumuz en büyük değer, ürünlerimiz. Üretim üzerindeki artan baskı ve değişen üretim metotları, toplumsal hassasiyetleri de beraberinde getiriyor. Tüketicilerin sağlıklı beslenme ile ilgili endişeleri artıyor. Damak paletimiz gitgide daralıyor. Bugün 32 çeşit koyun çeşidimiz varken, yakın bir gelecekte Adana kebap ve hamburgerde kullanılan et aynı olacak. Çünkü bölgelere göre evrimleşerek adapte olmuş hayvan ırklarımız yavaş yavaş yok oluyor. Bir gün bütün peynirler Ezine peyniri olacak, ama Ezine peyniri artık Ezine peyniri olmayacak. Ve tek bir peynir çeşidi herkese yetmek zorunda kalacak. Farklılıklar yok olacak” diye konuştu. Kubilay Özerkan sözlerine “Perakendeciler olarak biz çok önemli bir değer zincirinin tam ortasındayız, bu anlamda verim artırmak, kaliteyi kontrol altında tutmak ve katma değerli ürünler ile üreticilerin ve tüketicilerin yararına çalışmalıyız.” diye devam etti.