Dyt. Ayşe Nur Gölcük
Ramazan ayı hem vücudumuzun hem de ruhumuzun dinlendiği bir aydır. Bu Ramazan, önceki Ramazanlar gibi geçmiyor. Dünya’nın sınavını verdiği Koronavirüs, bu güzel aya da gölgesini düşürüyor. Bu sebeple Ramazan ayında beslenmemize ve bağışıklık sistemimize her zamankinden daha özen göstermemiz gerekiyor. Hem pandeminin (salgın hastalığın) olumsuz etkilerinden kurtulmak hem de uzun saatler süren açlığı tolere etmek için bağışıklık güçlendirici besinlerin sofralarda bol bol bulunması oldukça önemli.
İyi işleyen bir bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı iyi bir savunmanın anahtarıdır. Bağışıklık sistemi, deyim yerindeyse, vücutta bir bariyer görevi görür ve patojenleri belirleyip ortadan kaldırır. Yetersiz ve dengesiz beslenme, bağışıklık sisteminin işlevini bozar. Bağışıklık sistemimiz için A, D ve E vitaminleri ile Çinko, Demir ve Selenyum gibi minareller çok önemlidir. Bu maddeler antioksidan etkisiyle bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücut savunmasını arttırır.
İşte güçlü bir bağışıklık sistemi için Ramazan ayında sahur ve iftarlarda sofrada bulundurulması gereken bol antioksidanlı besinler:
Yeşilden vazgeçmeyin
Yeşil yapraklı sebzeler; ıspanak, maydanoz, semizotu, kıvırcık, brokoli, pırasa gibi besinler içerdiği A, C, E, folik asit vitaminleri ile antioksidan özellik gösterirler. Ispanak, demir içeriği; pırasa, allil sülfit gibi antioksidan fenolik bileşik içeriği; brokoli ise sülforafan maddesi ile bağışıklık sistemine katkıda bulunur. Bu besinlerin yemeğini yaparken besin kaybı olmaması için fazla ısıya maruz bırakmamaya, uzun süre pişirilmemeye ve çok minik doğramamaya özen gösterilmelidir. Ayrıca eğer haşlama yöntemi ile pişirme yapılacaksa bol suda haşlanmamalı, suyu çektirilmelidir.
Probiyotikler soframızın vazgeçilmezi olmalı
Özellikle yoğurt ve kefir, probiyotik etki gösterir, bağırsak florasını geliştirerek bağışıklık sistemini güçlendirir. Probiyotikler aynı zamanda iltihabi hastalıkları önler ve kabızlık gibi sağlık sorunlarına çözüm sağlar. Sahur ve iftar sofralarında yoğurt, iftardan 2 saat kadar sonra da ara öğün olarak kefir tüketimi yerinde olacaktır.
Yeşil çayın gücünü hafife almayın
Yeşil çay, içerdiği kateşinler sayesinde antioksidan etki gösterir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ramazan dışında günde 2 fincan yeşil çay tüketilebilir ancak yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) özelliğinden dolayı Ramazan ayında 1 fincan tüketimini öneriyorum. Yine tansiyon ve böbrek hastalarının tüketimi daha seyrek olmalıdır.
Kırmızı sebze ve meyveler, antioksidan içeriği yüksek besinlerdir
Çilek, üzüm, yaban mersini, nar, mor lahana gibi kırmızı-mor sebze ve meyveler antosiyanin ve polifenol gibi antioksidan bileşikleri içerirler. Bu bileşenler bağışıklık sistemi için son derece önemli ve destekleyicidir. Mor lahanayı iftarda salatalara ekleyebilir, iftardan sonra da ara öğünde kefir eşliğinde çilek, nar, yaban mersini tüketebilirsiniz.
Zerdeçal: kendisi küçük, etkisi büyük
Yemeklerde kullandığımız baharatlar, lezzet vermenin yanı sıra sağlığa da katkılar sunuyor. Zerdeçal; A vitamini, C vitamini, B6 vitamini, potasyum, demir gibi vitamin ve minareller içerir. Özellikle zerdeçal, antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini destekler ve kronik hastalıklara karşı korur. Ayrıca yüksek kolesterolün düşmesini sağlar ve obeziteye karşı savaşır. Sulu yemeklere, pilavlara ve makarnalara, pişirirken 1-2 tatlı kaşığı kadar zerdeçal katılabilir veya tercihe bağlı olarak yoğurt üzerine eklenerek tüketilebilir.
[mc4wp_form id=”25750″]