Mikrodalga fırınlar artan yaşam temposuna bağlı olarak hızlı pişirme ve çözündürme özelliğinden dolayı çoğu evin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Buna rağmen ülkemizde mikrodalga kullanımı ile ilgili halk arasında büyük bir tedirginlik vardır. Mikrodalga teknolojisinin geçmişi 1950’li yıllara dayanmasına rağmen günümüzde halen zararlı olup olmadığı konusu popülaritesini korumaktadır. Amerika’da halkın %95’i evlerinde mikrodalga fırın bulundurmakta ve gıdaları pişirme, çözündürme ve kızartma amacıyla kullanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü mikrodalganın belirtilen talimatlara uygun şekilde kullanıldığı takdirde tamamen güvenilir olduğunu belirtmiştir. Buna rağmen dünya genelinde ve özellikle de ülkemizde gıdalara mikrodalga ile muamele konusunda bazı ön yargılar ve güvensizlikler mevcuttur. Ülkemizde mikrodalga kullanımı çok kısıtlı olmakla birlikte mikrodalga bulunan evlerde pişirme amacıyla kullanım hemen hemen hiç yoktur. Evlerde genelde donmuş gıdaları çözündürmek için kullanılsa da konuyla ilgili şüpheler her zaman akılları kurcalamaktadır.
İnsanların akıllarındaki soru işaretleri ve güvensizlikleri gidermek için öncelikle mikrodalganın ne olduğunun ve gıdaları nasıl ısıttığının bilinmesi faydalı olacaktır. Mikrodalgalar elektromanyetik spektrumda kızılötesi ve radyo dalgaları arasında yer alan ışımalardır. Aslında günlük hayatta maruz kaldığımız ışımalardan olan FM radyo dalgaları, TV, buzdolabı, saç kurutma makinesi gibi ev aletlerinden kaynaklanan ışımalara yakın ışımalardır.
Mikrodalga gıdaları nasıl ısıtır?
Madem radyo dalgalarına bu kadar benzer bir ışıma, mikrodalga gıdaların ısınmasını nasıl sağlıyor? Bu noktada tamamen mühendislik harikası bir icat karşımıza çıkıyor. Mikrodalga fırınlar özel tasarımları sayesinde elektrik enerjisini mikrodalgalara dönüştürür. Kapalı fırın içerisinde ışınlar yalnızca gıdanın üzerine gelir ve gıdadaki su moleküllerini hareket ettirerek sürtünme yaratır ve gıdanın ısınmasını sağlar. Sulu bir gıda ile daha kuru bir gıdayı mikrodalgada ısıttığınızda sulu olan gıdanın daha çabuk ısındığını, daha kuru olan gıdanın ise daha geç ısındığını görürsünüz. Bu da mikrodalganın gıdaları ısıtma prensibinin su moleküllerini hareket ettirmeye dayandığını gösteren bir örnektir.
Mikrodalga kanser yapar mı?
Mikrodalgaya maruz kalmanın insan DNA’sını bozacağı ve kansere sebep olacağı ile ilgili şüpheler vardır. Bu konuda yapılan çalışmalar cep telefonlarının beyne verdiği zarara benzer bir zarara yol açtığını göstermiştir. Ancak, evlerimizde kullandığımız mikrodalgalar kapağı kapandıktan sonra çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Elektromanyetik dalgaların sızmasını önleyecek şekilde tasarlanan kapak bu dalgalara maruz kalınmasını engeller. Mikrodalga ışıması fırın kapatıldıktan sonra çevrede, fırının içerisinde veya gıdada hiçbir şekilde varlığını sürdüremez. Bir diğer yanılgı ise mikrodalga ile muamele edilen gıdaların “radyoaktif” olarak algılanması ve mikrodalgaların radyoaktif ışıma yaptığı düşüncesidir. Elektromanyetik spektrumda radyoaktif ışımalar olan x-ray ışınları ile mikrodalga ışınları birbirinden oldukça uzak spektrumlarda yer almaktadır. Kaldı ki mikrodalga enerjisi radyoaktif bir ışıma yapabilecek kadar güçlü değildir. Sadece su moleküllerini hareket ettirebilir. Dolayısıyla ısınan gıdanın içerisinde herhangi bir radyasyon kalmaz.
Toplumda mikrodalga ile ilgili en çok şüphe uyandıran durum ise kanserojenik bileşiklerin oluşumuna yol açtığı şeklindeki inançtır. Bu konuda farklı pişirme tekniklerinin (ızgara, fırın, haşlama, derin yağda kızartma, mikrodalga) kanserojenik bileşikler oluşumuna etkisini araştıran birçok çalışma mevcuttur. Gıdalarda pişirme veya kurutma sırasında oluşan PAH, akrilamid ve HAA’ler insanlarda mutajen etkisi olan kanserojenik bileşiklerdir. Farklı pişirme yöntemleriyle kıyaslandığında mikrodalga pişirme ile bu bileşiklerin oluşum miktarının azaldığını gösteren birçok çalışma mevcuttur. Mevcut bilimsel çalışmalara göre mikrodalganın kansere sebep olduğuna dair herhangi bir bulgu yoktur.
Mikrodalga gıdanın besin içeriğine zarar verir mi?
Mikrodalga ile muamele edilen gıdaların diğer birçok pişirme yöntemiyle kıyaslandığında benzer besin içeriğine sahip olduğu görülmüştür. Çileklerle yapılan bir çalışmada fırında ve mikrodalgada kurutmanın çileklerin c vitamini ve fenolik madde miktarlarıyla antioksidan kapasitelerini aynı oranda değiştiği gösterilmiştir.
Aslında mikrodalga pişirmenin besin kalitesi ve kanserojenik bileşikler oluşumu açısından bu avantajlı durumu tamamen kısa sürede etkin bir ısınma gerçekleştirmesinden kaynaklanmaktadır. Yani diğer pişirme yöntemlerinde gıda yüksek sıcaklığa daha uzun süre maruz kaldığı için hem besin değeri düşmekte hem de bazı istenmeyen bileşikler oluşmaktadır. Sonuçta mikrodalga teknolojisinin geçmişi oldukça eskiye dayanır ve üzerinde önemle durularak araştırılmasına rağmen ispatlanan herhangi bir zararlı etkisi bulunmamaktadır. Mevcut bilgilerimize dayanarak evlerde mikrodalga fırınların güvenle, pişirme amaçlı kullanılabileceğini söyleyebiliriz.