Bu defa süt üreticisinin durumuna daha genel bir bakış açısıyla bakmak istiyorum. Süt üreticileri çok moralsiz ve çaresizlik içerisinde. Biraz içimizi rahatlatır mı bilemiyorum ama üretim sürecindeki tarım sektörünün her adımında durum iç açıcı görüntü vermiyor. Yani sorun sadece süt üreticisinin girdi maliyetlerinde değil. Tarımsal üretimin tüm girdi maliyetleri çok yükselmiş iken satış fiyatlarına markette yansıyan bu durum, halen üreticinin satış fiyatlarına yansımıyor.
Tarım stratejik bir olgudur. Bir zorunluluktur. Temel ihtiyaçtır. Olmasa olamayacağımız bir dev sektördür. Doğru beslenebilmemizin kodlarını taşır. Bir ülkenin sınırlarında yaşayanların ve de o ülkeye misafir olanlarını da besleyen her şeyin adıdır. Bu toprakların kadim kodlarını taşır. Milyonlarca insanın geçim kaynağıdır. İnsan ve hayvan varlığının sürekliliği içindir. Aynı zamanda ticaridir. Bir bakanlığı vardır. Bakanlığının yapılanması tüm il ve ilçelere yayılmıştır. Bir bankası vardır. Destekleme ve hibelerle geliştirilmektedir. Dünyanın her ülkesine ürünlerini ihraç ederek ciddi döviz girdisi sağlanır. Ciddi bir sanayisi vardır. Ar-Ge çalışmalarının en önemli sektörüdür. Eğitim, sağlık, sanayi, aile bakanlıklarının ortak çalışma alanıdır. Sürdürülebilir üretim süreçleri ciddi riskler taşır. Planlama gerektirir.
Köylü milletin efendisidir. Sektörün aktörleri insanlardan oluşur. Doğarlar, büyürler. Eğitim, sağlık gibi harcamaları vardır. Giyinirler, okurlar ve seyahat ederler. Barınma ihtiyaçları vardır. Üretim yapabilmek için tohuma, gübreye, mazota ihtiyaçları vardır. Ürettikleri malın maliyetinin üzerine belli bir oranda kâr ekleyerek satarlar ki bu işi yapmaya devam edebilsinler. Tarım ciddiyetle üzerinde durulması gereken bir sektördür. Hafife almayı kaldıramaz. Yapılan hatalar zincirleme reaksiyona sebebiyet verir ve telafisi mümkün olamayabilir.
Süt üretimi bu sektörün önemli bir alt koludur. Süt kutsal bir içecektir. Sağlıklıdır. Sütten üretilen çok sayıda ürün, temel gıda maddesi kapsamındadır. Süt üreticisinin, ürettiği sütün fiyatını belirleme hakkı vardır. Süt üreticileri zincir marketlerin ve süt sanayicilerinin insaflarına terk edilemeyecek kadar bu ülkenin vatandaşıdır. 90 günleri aşan vadelerde süt satın alınamaz. Aldığın sütün bedelinin yarısı kadar bedelde zorla yem satılamaz. Zira zincir marketlerle süt sanayicilerinin ticareti trampa ile değil para ile yapılmaktadır. Ayşe teyze markete peynir almaya evde yaptığı iğne oyası karşılığı satın almaya gitmemektedir. Memur ve emeklisine düşük oranda zam yapmak adına süt fiyatı enflasyon datasına kurban edilemez.
Temmuz ayında başlayan maliyet artışları istenen seviyeye düşürülemedi. Yem hala çok pahalı, süt fiyatı değişmedi. Bankalardan finansmana erişim çok zor. Likidite sıkıntısı hala devam ediyor. Süt üreticisi moralsiz. Mutsuz ve kaygılı.
Ulusal Süt Konseyi’nin acilen toplanarak süt maliyet fiyatını çıkarması, süt üreticisine ödeme vadelerini ve üreticiye zorla satılan yeme çare bulması beklenmektedir.
Medeniyetimizi inşa etmek istiyorsak, sürdürülebilir tarımı ülkemizde istikrarlı noktaya taşımak zorundayız. Bu aynı zamanda gelecek nesillere bırakacağımız miras olduğu kadar atalarımızdan devraldığımız zenginliğimizdir.