Semt Pazarları, tarihin en eski dönemlerinden bu yana üreticiler ile tüketicilerin buluşma alanları olmuştur. Türkiye’de perakende yaş sebze ve meyve temin yerlerinin başında semt pazarları gelmektedir. Semt pazarlarında meyve, sebze ve bakliyat gibi tarım ürünlerinin satışını yapan esnaflara pazarcı denilmektedir. Kayıtlara göre Türkiye’de yaklaşık olarak 59.000 pazarcı esnafı bulunmaktadır. Pazarcı esnafın ülke dağılımı şehirlerin nüfus sayısıyla orantılı olup, en fazla sayıda pazarcı esnafı İstanbul’da bulunmaktadır.
Ülkemizde sebze ve meyvelerin her ne şekilde olursa olsun alımı, satımı ve devri ile toptancı halleri ve pazar yerlerinin kuruluş, işleyiş, yönetim ve denetimine ilişkin usul ve esasları, uygulanacak yaptırımları ve bakanlıklar, belediyeler ile diğer idarelerin görev, yetki ve sorumlulukları “Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun”la düzenlenmiştir. 5957 sayılı Kanunun amacı; sebze ve meyve ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır.
Semt pazarlarını kurma görevi, 5957 sayılı Kanun’la belediyelere verilmiştir. Belediyeler; tüketici piyasasının büyüklüğü, ulaşım imkânları, semt pazarı sayısı ve bunların birbirlerine yakınlığı ile semt pazarının çevreye, altyapıya ve trafiğe getireceği yükler ile can ve mal güvenliği riskini göz önünde bulundurarak semt pazarları kurarlar. Belediyeler, modern pazar yerleri kurmak, işletmek ya da Bakanlığın belirleyeceği usul ve esaslar dahilinde yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları iştiraklerince kurulmasını ve işletilmesini sağlamak, pazar yerlerinde malların hijyenik şartlarda satışa sunulmasını sağlayıcı uygun çalışma ortamını oluşturmak ve altyapı ile çevre düzenlemelerini yapmak, tüketicinin korunmasına yönelik tedbirleri almak ve gerekli denetimleri yapmakla görevlidir.
Tüm dünyada 2020 yılı Yeni Koronavirüs (COVID-19) salgını etkisinde geçmiştir. Salgının uzun süreceğine ilişkin endişeler artmaktadır. COVID-19 salgını, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hayatı ciddi derecede etkilemekte, uzun vadede kalıcı olma ihtimali oldukça yüksek değişimlere neden olmaktadır. Salgının küresel çapta toplumsal hayatı derinden etkileyerek pek çok alanda önemli değişimlere neden olduğu ve tüm bu değişimlerin bireysel, kurumsal, toplumsal, ekonomik, çevresel vb. bağlamda birçok sonuç doğuracağı beklenmektedir. Salgının mevcut ve gelecekteki olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi için kaynaklar daha etkin yönetilmelidir. Bu süreçte insanların güvenilir gıdaya erişimi kadar, gıda temin yerlerinde mekansal tedbirler de almak önem taşımaktadır.
COVID-19 salgın döneminde, sosyal mesafe ifadesiyle insanlar arası teması azaltmak ve kapalı mekânlarda kısa süreli bulunmak sağlık uzmanlarınca sürekli önerilmektedir. Ayrıca gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin temininde satış yerlerinde sosyal mesafeye uymayı sağlamak için kapalı mekânlarda sınırlı sayıda insanın bulunması da sürekli önerilmektedir. .
Türkiye’de meyve ve sebze ürünleri harcamasının toplam gıda tüketim harcamasının %20’sini oluşturduğu ve marketlerde geçirilen sürenin yaklaşık %50 kadarının manav reyonunda harcandığı sektör analiz raporlarından öğrenilmektedir.
Semt pazarları, açık alan olarak gerek satıcıların (pazarcıların) tezgâh yerleştirme mesafeleri, gerekse müşterilerin temas mesafelerinin ayarlanabileceği mekânlardır. Açık alan olması nedeniyle semt pazarlarında virüs bulaşma riskinin kapalı alan satış mağazalarına göre daha düşük olacağı sağlık uzmanlarınca dile getirilmektedir. Bu durumda COVID-19 salgın döneminde semt pazarlarının yaş sebze ve meyve temininde daha etkin kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda olmak üzere;
- Yaş sebze ve meyve talebinin karşılanmasında tüketicilere daha uzun süreli zaman fırsatı verilmelidir. Bu kapsamda sokağa çıkış kısıtlamasının bulunmadığı zamanlarda semt pazarları her gün saat 10-19 arasında açık tutulmalıdır.
- Belediye tarafından 28351 sayılı Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik’e göre tezgah kurma yetkisi verilen esnafa, belirli günlerde farklı semt pazarlarında tezgah açma yetkisi yerine tek bir semt pazarında sürekli tezgah açma yetkisi verilmelidir.
- Aynı ilçe sınırlarında birden fazla pazar yeri olduğundan, pazarcı esnafın farklı pazarlarda eş zamanlı tezgah açmasıyla, bir semt pazarında daha az sayıda esnaf yer almış olacaktır. Bu durum mekansal olarak pazar yerinde esnaf tezgâhlarının sosyal mesafenin korunmasına uygun olarak yerleştirilmesi fırsatı sağlayacaktır.
- Semt pazarlarının her gün alışverişe açık olması nedeniyle pazarda daha az sayıda müşteri bulunacağından, insan teması en az seviyeye indirilmiş olacak sosyal mesafeye uyma daha etkin sağlanmış olacaktır.
Pazarcı esnafı, aynı semt pazarında sürekli bulunacağından, pazarda satışını yaptığı eşyayı farklı semt pazarları arasında taşımak zorunda kalmayacaktır. Bu durum sürekli taşıma kaynaklı ürün bozulma ve atık ısrafını azaltabileceği gibi maliyeti de düşürecektir. Maliyetlerin düşmesi sebze ve meyve perakende satış fiyatlarına orta vadede olumlu yansıyacaktır.