2020 HUBUBAT VE BAKLİYAT ALIM FİYATLARI AÇIKLANDI!
Hükümet cephesinden bakıldığında, açıkladıkları fiyatları müjde olarak gördüklerine göre çok iyi fiyatlar olduğunu düşünüyorlar. Önceki yıl açıkladıkları fiyatlarla, bu yıl açıkladıkları fiyatları kıyaslayıp, 2020 yılı için iyi fiyat artışı verdik görüntüsü vermeye çalışıyorlar.
Çiftçi cephesinden bakıldığında ise çiftçi feryat figan ediyor. Peki, bu uyumsuzluk nereden kaynaklanıyor?
Bu hesabın asıl sahibi çiftçidir. Bir yıl boyunca ne harcadığını, ne çektiğini bilen çiftçidir ve bir dönümden kaldırdığı ürünü, açıklanan fiyatla çarptığında cebine para girmeyeceğini bilen yine çiftçidir. Çiftçilerimiz artık pembe tabloların çizildiği pollyannacılıktan bıkmış vaziyette.
En büyük yanlış hükümetin fiyat açıklamalarında bir önceki yılın fiyatını baz alarak fiyat belirlemesidir. Oysaki fiyatlar, bir dönümün gerçek maliyeti hesaplandıktan sonra, bunun üstüne refah payı + kar payı eklenerek açıklansa, sorun ortadan kalkmış olur.
Yıllardır çiftçinin maliyet kalemleri hesaba katılmadan ürününün fiyatı enflasyonu düşürmeye yönelik aşağı yönlü baskılanmaktadır. Düşük fiyat açıklaması fiyatları aşağıda tutmaya yetmediğinde ithalat yoluna başvurularak aşağı çekilmeye çalışılıyor.
Bakın çiftçi neden feryat figan ediyor örneklerle açıklayalım.
Kuru tarımda 1 dönüm buğday maliyeti 500 TL’dir. Ülkemizde 1 dönüm buğdayın ortalama verimi 300 kg civarındadır. 2020 buğday fiyatı 1650 TL/ton olarak açıklandı. Çiftçi bu fiyatla buğdayını sattığında;
300kg x 1,65 TL= 495 TL
Maliyet 500 TL – 495 TL gelir= -5 TL zarar.
Buğday destekleri 1 dönüm için sertifika 8 TL, mazot 19 TL, gübre 8 TL, prim farkı (300kg x0,1 TL) 30 TL;
Tüm desteğin toplamı 1 dönüm için 65 TL’dir.
65 TL- 5 TL = 60 TL Yani çiftçiye kalan sadece aldığı destekten kalan 60 TL’dir.
500 dönüm buğday eken bir çiftçi bir sene onca eziyeti çekip bir yıl boyunca parasını toprağa gömüyor kazandığı para;
500 dönüm x 60 TL = 30.000 TL ve bununda 9.000 TL’si Bağ-Kur primine gidiyor, geriye 21000 TL kalıyor.
Çiftçinin üretim için tarlaya gömdüğü parayı yok sayalım, 500 dönüm tarlanın finansal değeri 5 milyon TL’dir. Bu miktarda bir sermaye bedeli olan toprağın bir yıl işletilmesinden çiftçinin kazandığı 21.000 TL’dir.
Kırmızı mercimek fiyatları borsalarda ton 6000 TL bulmuşken, 2019 fiyatı olan 2500 TL baz alınarak 2020 için ton 3500 TL fiyat açıklandı. Neymiş efendim %40 fiyat artışı verilmiş. Peki, yıllardır baskılanan mercimek fiyatlarına verilen bu %40 artış çiftçiyi kurtarıyor mu acaba?
Bir dönüm kırmızı mercimek maliyeti ortalama 420 TL
Açıklanan fiyat kg 3,5 TL, ortalama verim 120 kg
3,5 TL x 120 kg = 420 TL
Maliyet 450TL- Gelir 420 TL = -30 TL.
Kırmızı mercimekte de çiftçiye kalan yine sadece dönüme aldığı 90-30= 60 TL destek parası.
Fiyatlarda yapılan artış yüzdeleri fiyatların iyi fiyat olduğu anlamına gelmez, açıklanan fiyatla çiftçi para kazanabiliyorsa işte o zaman açıklanan fiyat iyi fiyattır diyebiliriz.
Sonra da derler ki, ‘çiftçi neden feryat ediyor?’. Çiftçi yıllardır yaşadığı unutulmuşluk için, yaşadıkları görmemezlikten gelindiği için ve alın teri başkalarına yedirildiği için feryat ediyor. Karın tokluğuna bir yere kadar üretim sürdürülür.
Ülkemizin çok acil olarak yerli ve milli bir tarım politikasına ihtiyacı var.
Mevzu çok uzun şimdilik bu kadar.