EXPO 2016 Antalya Uluslararası Bahçecilik Sergisi’nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sergimizin açılış tarihi, ülkemiz ve özellikle de çocuklar bakımından çok özel bir günün hemen arifesidir. Antalya, EXPO 2016 ile başarıyla ev sahipliği yaptığı uluslararası etkinliklere bir yenisini daha eklemiş oluyor.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Antalya Valisi Muammer Türker, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, katılımcı ülkelerin ilgili bakan ve temsilcileri ile milletvekillerinin de hazır bulunduğu törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı.
EXPO 2016 Antalya Uluslararası Bahçecilik Sergisi’nin Türkiye, bölge ve katılımcı ülkeler için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, sergi alanının sadece katılımcı ülkelerin bahçe kültürlerini tanıttığı büyük bir park olmadığını, buradaki her unsurun özel anlamlara sahip olduğunu kaydetti.
EXPO Kulesi’nin, Antalya’nın simgelerinden olan tarihi Hadrianus Kapısı’nı sembolize ettiğini, Tarım ve Biyoçeşitlilik Müzesi’nin, Türkiye’nin bu alandaki ilk müzesi olduğunu, 6 bin 500 kişi kapasiteli Kongre Merkezi’nin ve 2 amfi tiyatro, Antalya’nın zaten canlı olan kültür ve eğlence dünyasına yeni bir zenginlik katacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “EXPO 2016 Antalya, 1990 yılında Osaka’da düzenlenen EXPO’dan sonra, kendi alanında en yüksek katılımlı sergi olarak tarihe geçti. Ziyaretçi sayısı bakımından da benzer bir rekorun kırılacağına inanıyorum. Antalya, EXPO 2016 ile, başarıyla ev sahipliği yaptığı uluslararası etkinliklere bir yenisini daha eklemiş oluyor.” ifadelerini kullandı.
“Geçen 13 yılda 3,5 milyar fidanı toprakla buluşturduk”
Bu düşünceleri ifade etmekle kalmayıp bu düşünceleri somut çalışmalara dönüştürdüklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 13 yılda 3,5 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını, tarımsal üretimin çeşitlendirilip zenginleştirilmesi için çaba harcadıklarını belirtti.
Erdoğan, “Üretiminin yaklaşık yüzde 9’unu, istihdamının ise yüzde 25’ini tarım sektöründen karşılayan Türkiye, toprakla ilişkisini sağlam tutmak zorundadır. Çünkü bizim toprak anaya sevdamız başkadır. Cumhuriyeti’mizin kuruluşunun 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023 yılında, tarım üretimimizi 150 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu rakamın yaklaşık 40 milyar dolarını ihracata dönüştürmeyi, sulanabilir alanı 5,4 milyon hektardan 8,5 milyon hektara yükseltmeyi arzu ediyoruz. 2002 yılından beri kat ettiğimiz mesafe, bu hedeflerin, bizim için rahatça erişilebilir olduğunu ortaya koymaktadır.” diye konuştu.
EXPO 2016 Antalya süresince, Türkiye’nin botanik zenginliğinin küresel çapta tanıtımının yanı sıra, yapılacak akademik çalışmalar ve toplantılarla, ülkelerin bu çerçevede ortak bir platformda buluşmasını hedeflediklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sergi süresince yapılacak çalışmalar sonunda, bu alanda önemli bir ortak tavrı ifade eden Antalya Bildirgesi’ni, inşallah uluslararası topluma armağan edebiliriz. Ama burada bir gerçeği söyleyeceğim: Az önce Dışişleri Bakanımız da ifade ettiler, bu olay altı aylık bir süreç değil, altı aydan sonra da süreklilik arz eden bir süreçtir. Dolayısıyla biz EXPO 2016 ile Antalya’yı kalıcı kılan bir temeli atmış bulunuyoruz. Burası artık turizmde ve kültürde en önemli hareket merkezlerinden bir tanesi olacak. Tüm etkinliklerle bunu ortaya koyan bir merkez haline gelecek. Onun için beklentimiz inşallah milyonlarca kişiye ev sahipliği yapacak, ben buna inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“EXPO, ülkemiz ve bölgemiz için bir fırsat olacak”
EXPO’nun, Antalya ve Türkiye için olduğu kadar, Akdeniz, Ege, Karadeniz bölgesi, bunların yanında Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya için de bir fırsat olacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi; “Bu fırsatı hep birlikte en iyi şekilde değerlendireceğimize inanıyorum. EXPO dolayısıyla kurulan bu etkinlik alanına, ki az önce izledik neydi ne hale geldi, bu güzellikler daha da devam edecek, yatırımlar devam edecek. Ve buradaki tüm kalıcı eserler, serginin sona ermesinden sonra da, Antalya’ya gelen yerli ve yabancı misafirlere bu hizmeti inşallah çok daha güçlü bir şekilde vermeye devam edecek. Tabiatın güzelliklerini ve çocukların sevincini uzun yıllar yaşatacak bu sergi alanının, şehrimizin ve ülkemizin sembollerinden biri haline geleceğine inanıyorum.”