Urla’ya bağlı Barbaros köyünde kaybolan değerler üzerinde farkındalık yaratmak, tarımsal üretimi artırmak hedefiyle hazırlanan festivalde yaklaşık 300 tarla korkuluğu ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Ekili tarım arazilerini kuşlardan korumak için “görev yapan” tarla korkulukları, İzmir’in Urla ilçesine bağlı Barbaros Köyü’nde düzenlenen festival kapsamında en süslü halleriyle “insan içine çıkacak”.
Kaybolan değerler üzerinde farkındalık yaratmak, tarımsal üretimi artırmak ve Barbaros Köyü’nü markalaştırmak hedefiyle hazırlanan Barbaros Oyuk Festivali, Türkiye’de tarla korkuluklarının bir sanat imgesi olarak ilk kez sergileneceği organizasyona ev sahipliği yapacak.
Nüfusunun büyük bölümü emeklilerden oluşan, genç nüfusu kente göçmüş Barbaros Köyü sakinleri, köylerinin kaybolmaya yüz tutan tarımsal, kültürel ve geleneksel değerlerini canlandırma, gençleri tekrar köye çekebilme hedefiyle festival düzenlemeye karar verdi.
En güzel korkuluk seçilecek
Bu doğrultuda oluşturulan komite, festivalin simgesi olarak yörede “oyuk” olarak adlandırılan tarla korkuluklarını kullanmayı kararlaştırdı.
Bu yıl ilk kez düzenlenecek Barbaros Oyuk Festivali, 3 Haziran Cuma günü gerçekleştirilecek kortej yürüyüşüyle başlayacak.
Kortejde, köy sakinleri ve katılımcılar, traktörler ve festival için hazırlanan yaklaşık 300 korkuluk eşliğinde yürüyecek. Yürüyüşün ardından korkuluklar, festivalin hedefleri doğrultusunda hazırlanan mesajlar üstlerine asılarak çeşitli noktalara yerleştirilecek.
Üç gün sürecek festival kapsamında düzenlenecek etkinlikler arasında en ilgi çekici olanı, en güzel korkuluğun seçileceği yarışma. Köy dışından da talep olması dolayısıyla köy sakinleri ve misafirler, iki ayrı kategoride yarışacak.
Ayrıca köyün en güzel bahçe ve avlusu ile yöresel tatlar yarışmalarının düzenleneceği festivalde, kırkyama, resim, fotoğraf ve çeyiz sergileri de açılacak.
Hazırlıklar sürüyor
Festivale bir hafta kala, köydeki hazırlıklar da sürüyor. Oluşturulan atölyede bir araya gelen köylüler, farklı tasarımlarda korkulukları tamamlamaya çalışıyor. Bazı köy sakinleri ise çalışmalara evlerinde devam ediyor.
Festival Komitesi Başkanı Demet Küçükkayalar, açıklamasında “Yarımada Sürdürülebilir Kalkınma Planı” çerçevesinde oluşturulan festivalin, köylünün topraklarından kopmayıp kendi topraklarında kalmasını sağlamada farkındalık yaratmak amacıyla hazırlandığını belirtti.
“Korkuluklar sadece tarlaları korumuyor”
Oyuğu simge olarak kullandıklarını dile getiren Küçükkayalar, şunları söyledi:
“Oyuk, sadece tarlaları korumanın değil aynı zamanda çevreyi, gelenekleri, güzel değer yargılarını korumanın da simgesi. Zaten festivalde yapacağımız etkinlikler de hep bu tema etrafında dolaşıyor. Festivalde tarımın kaybolmaya yüz tutması ve insanların tarlalarında ekim yapmaması nedeniyle tarlalarında sıkılan korkulukların, köye dönüp köylülere komiklik yapıp onları ikna etmeye çalışmalarını tasvir edeceğiz. Bunu da kortej yürüyüşü ve ardından köye yerleştireceğimiz oyuklara asacağımız mesajlarla canlandıracağız. Oyuklar, herkese sosyal mesaj verecek.”
Festivalin oyuk yarışması koordinatörü Belkıs Ersan Yaka da köy dışından gelen taleplerle yarışmayı iki kategoride düzenleyeceklerini belirterek, “Ayrıca Kızılay ve TEMA gibi sivil toplum kuruluşları da yarışmaya hazırlayacakları oyuklarla katılacak.” dedi.
Korkulukların, ahşap iskelet üzerinde, kuru otlar, talaş, pet şişe ve eski kıyafetlerle oluşturulduğunu kaydeden Yaka, “Temalı korkuluklarımız da olacak. Eski değerlerimize dikkati çekmek için korkuluklar, su kuyusundan su çekecek, değirmende bulgur öğütecek, tarlada çalışacak. Köy dışından gelenlerden de yaratıcılıklarını kullanacak.” diye konuştu.