Küçük akbabaların Bulgaristan’dan Nijerya ve Etiyopya’ya uzanan yaşam alanlarında ve göç yolunda gerçekleşen ölümlerini engellemek için Beypazarı’nda bir araya gelen uzmanlar, 5 yıl sürecek bir çalışma başlattı.
Avrupa ve Türkiye’nin en önemli küçük akbaba üreme alanlarından biri olan ve tüm Balkanlardan daha fazla küçük akbaba nüfusuna sahip olan Ankara Beypazarı’nda, Doğa Derneği’nin Vaillant’ın desteği ile gerçekleştirdiği koruma çalışmaları hızla sürdürülüyor. Yapılan çalışmalarla bölgede var olan nüfus korunurken, Avrupa’dan Afrika’ya uzanan göç yolunun tam ortasında kalan Anadolu semalarında yüzlerce küçük akbaba kışı geçirmek için üzerimizden süzülüyor. Bu zorlu göçlerde küçük akbabaların bir bölümü hayatını kaybediyor. Bunu önlemek için Beypazarı’nda toplanan 9 ülkeden 34 uzman, başta elektrik hatlarına takılma olmak üzere zehirlenerek ya da vurularak ölen küçük akbabaların korunması için bir çalışma başlattı. 2022 yılına kadar sürecek çalışmada farklı araştırmacı ve gönüllüler akbabaların yaşaması için mücadele ederken, konuyla ilgili farkındalık yaratmak için 15 ülkede etkinlikler düzenlenecek.
Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol, “Dünyanın dört bir yanından gelen onlarca uzmanın yıllardır korumaya çalıştığımız küçük akbabalar için bir araya gelmesinden mutluluk duyuyoruz” dedi. Erkol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu toplantıya Beypazarı’nda ev sahipliği yapmak gurur verici. Göçmen kuşlar hepimizin ortak noktası. Ölüm nedenleri ise çoğunlukla insan kaynaklı. Zaten son üç kuşakta küçük akbaba nüfusunun %80’i yok oldu. Acil önlem almazsak, gelecekte bu türü gökyüzünde görmemiz mümkün değil. Doğanın dengesini korumak için, doğadaki tüm hayvanların yaşamını korumamız gerekiyor.”
Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Doğa Derneği ile 2015 yılından bu yana yürüttükleri Küçük Akbaba Koruma Projesi ile umut verici sonuçlar almanın sevindirici olduğunu söyleyen Kayaoğlu, “Projenin uluslararası platforma taşınarak daha etkin olarak ele alınması, türün soyunun korunması yönünde atılan çok önemli bir adım oldu. Vaillant olarak çevreye ve yaşadığımız dünyamıza katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.