12-16 Ağustos tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen 30. Uluslararası Bahçe Bitkileri Kongresi kapsamında düzenlenen ProMusa Uluslararası Muz Sempozyumu, Muz Fusarium Solgunluğu hastalığıyla ilgili küresel diyaloğu ilerletmek amacıyla düzenlenen bir çalıştaya ev sahipliği yaptı.
Muz, dünya çapında en çok ihraç edilen meyve ve neredeyse herkesin favorisi.
Ama sadece insanların favorisi değil. Bitki zararlıları ve hastalıkları da muzlardan çok hoşlanıyor; özellikle de dünya genelinde muz üretimine yönelik büyük bir tehdit oluşturan Fusarium solgunluğuna sebep olan toprak kökenli fungus. Dünyadaki toplam muzun yaklaşık yarısı, bu hastalıktan en çok etkilenen ve hastalığın etkileri karşısında en kırılgan olan çeşitler arasında bulunan, popüler Cavendish tipi muzlardan oluşuyor.
12-16 Ağustos tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen 30. Uluslararası Bahçe Bitkileri Kongresi kapsamında düzenlenen ProMusa Uluslararası Muz Sempozyumu, hastalıkla ilgili küresel diyaloğu ilerletmek amacıyla düzenlenen bir çalıştaya ev sahipliği yaptı.
Çalıştay Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile paydaşları Uluslararası Biyoçeşitlilik (Biodiversity International), Uluslararası Tarım Enstitütüsü (International Institute of Agriculture) ve Dünya Muz Forumu (World Banana Forum) tarafından oluşturulan Muz Fusarium Solgunluğu Hastalığına Dair Küresel Program kapsamında düzenlendi.
Daha çok Asya’da üretilen muzlar üzerinde etkili olmakla birlikte küresel ölçekte de kaygı uyandıran Fusarium oxysporum f.sp. cubense fungusunun tropik ırk 4 (TR4) çeşidinin yayılmasını önlemek amacıyla buluşan uzmanların bu çalıştaydaki hedefi iki rehber belge üzerinde tartışma yürütmek ve bu belgeleri yayıma hazır hale getirmekti: seyahat etmekte olan kişiler için bir öneriler listesi ve bir politika rehberi.
Çalıştayın katılımcılarından FAO ziraat sorumlusu ve bitki hastalıkları uzmanı Fazıl Düşünceli, “Bu agresif hastalığı ortadan kaldırmayı sağlayacak etkili bir çözüm henüz bulunmadı; dolayısıyla hastalığın yerel ve uluslararası yayılımını engellemek ve hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasını sağlamak, küresel sonuçlarını en aza indirmek için en verimli yaklaşım,” dedi.
Hastalığa yol açan fungus, taşıma araçlarında ve çiftlik aletlerinde biriken enfekte olmuş bitki parçaları ve enfeste olmuş toprak kalıntıları yoluyla yayılıyor. Hastalığın yayılmasında sulama, su tahliyesi ve seller de önemli bir rol oynuyor. Ancak, Düşünceli’nin çalıştayda yaptığı sunumda, hastalığın “gerçek bir tehdit” haline gelmesine sebep olan etmenlerin bitki sağlığı düzenlemelerini uygulamak için gereken kapasitenin sınırlı düzeyde yapılanmış olması, muz çiftçileri ve sektör çalışanları arasında farkındalığın eksik olması ve üretim düzeyinde etkili biyogüvenilirlik ölçütlerinin var olmaması gibi sistemik kırılganlıklardan kaynaklandığının altı çiziliyor.
Çok disiplinli bir ortaklık olan Muz Fusarium Solgunluğu Hastalığına Dair Küresel Program, henüz hastalığın istilası altında olmayan ülkelerde önleme ve sınırlandırma için gereken bitki sağlığı pratiklerinin uygulanmasını ve hastalığın halihazırda üretimi had safhada etkilediği ülkelerde de hastalığı kontrol altına almayı mümkün kılacak ulusal kapasiteleri güçlendirmeyi amaçlıyor. 1 milyon dolar bütçeye sahip olan program, bunu başarmak için uluslararası işbirliğini ilerletmeyi ve kamu-özel sektör ortaklıklarının desteklenmesini hedefliyor.
Düşünceli, “Uzun vadede, tedarik zincirine uygun olan, yeni, dirençli çeşitler geliştirmemiz gerekiyor,” diyor ve ekliyor: “Bu, devamlılık arzeden ve işbirliği içinde yürütülen bir çaba gerektiriyor. Aynı zamanda, muz üretimi de, daha çok çeşit içeren ve çok tohum tabanlı sistemleri öne çıkararak, daha dayanıklı hale gelmeli.”
Program küresel boyutta iletişim ve savunuyu geliştirme amacını taşıyor ve özellikle Asya, Afrika, Latin Amerika, Karayipler ve Yakın Doğu’da hastalık hakkında farkındalığı artırmaya katkıda bulunuyor.
TR4, muz üretim ve ticaretine yönelik, piyasalar üzerinde ve hayat şartları bir gelir kaynağı ya da temel besin maddesi olarak bu popüler meyveye dayanan insanlar için olumsuz sonuçlara yol açabilecek ciddi bir tehdit oluşturuyor.