Sustainable Brands 2017 İstanbul’un ikinci gününe “İhtiyaç Haritası” girişimi ile oyuncu Mert Fırat damga vurdu.
Bu yıl ‘Activating Purpose’ temasıyla gerçekleşen Sustainable Brands 2017 İstanbul’un ikinci gününde oyuncu Mert Fırat, ihtiyaç sahipleri ile destekleyenleri buluşturduğu ihtiyacharitasi.org girişimi ile dikkat çekti.
“Önemli olan gerçekten ihtiyaç olup olmadığı.”
Mert Fırat “İhtiyaç Haritası” platformunu oluştururken 4 arkadaş olarak başladıklarını ve sonradan 8 kişiye ulaştıklarını belirtirken, ilk başta Türkiye’nin her yerindeki HalkEvleri’ndeki ihtiyaçları karşılamak üzere başladıklarını ve sonrasında Ali Ercan’ın haritalandırma projesi ile platformun ihtiyaç haritasına dönüştüğünü anlattı. İhtiyaç olmadan hiçbir şey yapmamak gerektiğini vurgulayan Mert Fırat, özel sektör ve sivil toplumun nasıl birleşebileceğini düşünerek başladıklarını belirtti.
Artık ihtiyacı olmayan ile ihtiyacını belirteni eşleştirdikleri gibi, bir kütüphane yaptırmak ya da okulunu tamir ettirmek isteyenleri de gönüllü çalışanlar ya da bağışlar ile bir araya getirdiklerini aktaran Mert Fırat, Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği içinde olduklarını ve ihtiyacını belirten okulların, öğretmenlerin, öğrencilerin gerçek olup olmadıklarını teyit ettiklerini söyledi.
Mert Fırat konuşmasında “Sivil Toplum Örgütlerinde de kamudan ve yerel sivil toplum örgütlerinden bilgi alabiliyor ve girilen ihtiyacı doğruluyoruz. Önemli olan gerçekten ihtiyaç olup olmadığı. Şeffaflık bizim için çok önemli. Şu ana kadar 250 Sivil Toplum Örgütü ile çalışıyoruz. 100’ün üzerinde kamu ve özel sektörden kurumla çalışıyoruz. Sosyal sorumluluğun bir kayıt platformu olduk. Çatı olmak değil, birleştirici olmak birleşme noktası olmayı amaçlıyoruz.” dedi.
Aracı oldukları işbirliklerinin sürdürülebilir olmasını amaçladıklarını belirten ünlü oyuncu, “İçinde bulunduğumuz coğrafya bizi bu çalışmaya itti. Bu coğrafya için daha iyiyi hedefliyoruz. Böyle düşününce ve biraz da saha da çalışınca bunu görüyorsunuz.” dedi. Umudunun her gün daha çok arttığını belirten Fırat, hem halktan hem de oyuncu arkadaşlarından büyük destek gördüğünü belirtti.
Gençlere sahayı ve sistemi daha iyi anlamayı ve ona göre projeler geliştirmeyi tavsiye eden Mert Fırat konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir şeyi yapmanın ya da söylemenin bin bir türlü yolu var. Ben biraz zor olanı seçtim. Uzun vadede dönen, ancak daha sağlam bir şey. Bir kişi, küçücük bir proje ile bir kurumun yapacağından daha güçlü bir değişim yapabilir. Değişmek için sivil toplumu dinlemek gerekiyor. Büyük şirketlerin adım atması daha zor oluyor. Adım atana kadar, yapılması gereken şeylerin zamanı bile geçmiş olabiliyor. Biz bu açıdan daha hızlı harekete geçebiliyoruz. Çalışanları bireyselliği ve şirketlerin birlikte bir şey yapmasının daha önemli olduğu düşünüyorum. Hem bireyselliğimizi koruyalım hem de takım halinde hareket etmeyi öneriyorum.”
İş birliği olmadan değişim yaratamazsınız
Sustainable Brands 2017 Istanbul’un 2. Gününde konuşan Goodadvertising Agency’nin kurucu ve yöneticisi Thomas Kolster ise “Marka stratejisinde, pazarlama ve reklamda amacın evrimi” başlıklı konuşması ile kurumların marka stratejilerini belirlerken bir amaca odaklanmalarının önemini anlatırken, faaliyet planlama, bağış, proje yönetimi, çevre iletişimi ve (STK) sosyal projelere hizmet eden bir danışmanlık ajansı olan Sympraxis’in İletişim Servisi Başkanı Thanos Balalidis ise “Zor ekonomilerde ‘Cause Marketing’ nasıl yapılır?” başlıklı konuşmasında “İyi bir şey yapmanız için iyi hissetmeniz gerekir” dedi.
“Amaç odaklı markalama ve tüketici katılımı: Ortak Deneyim Yaratma” başlıklı konuşmasında büyük bir fark yaratacak fikir için 3 konunun hayati olduğunu vurgulayan Given London şirketinin Genel Müdürü Becky Willan, bu konuların “Markanızın amacını kesinleştirmek, markanızın amacını hayata geçirecek büyük fikirler ve bu fikirleri yapmak” olduğunu vurguladı. Markanın amacını hayata geçirebilmek için tüm paydaşları sorunun çözümü için bir araya getirmenin önemini vurgulayan Willan, “İş birliği olmadan bir değişim yaratamazsınız. Müşterilerinizi mutlaka sürece dahil etmelisiniz. Sizi onlardan daha iyi kimse savunamaz.” dedi.
Elektronik atıkları azaltmayı hedefleyen ve bu doğrultuda Afrika ve Asya’da eski telefonları dönüştüren veya kaliteli ikinci el telefonları bu ülkelerde kullanıma sokarak elektronik atıkları azaltan Hollandalı Closing The Loop şirketinin Kurucusu Joost de Kluijver ise “elektronik atık dağları ve kirliliğin artmasının eğitim ve algı düşüklüğüne bağlarken, pazara her yıl 2 milyar telefonun eklendiğini ve telefonların elektronik devrelerinde ihtiyaç duyulan madenlerin kirliliğe ve kıtlığa yol açtığını vurguladı. Hayata geçirdikleri iş sayesinde mobil telefonlar nedeniyle çevre kirliliğini azalttıklarını belirten Kluijver, aynı zamanda Afrika ve Asya’da bu alanda bir iş alanı yarattıkları aktardı.
Herkes çözümün bir parçası olmak zorunda
Sustainable Brands 2017, Istanbul’un ikinci gününde ayrıca Coca Cola Hellenic ve Hepsiburada Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bozer “Sürdürülebilirliğin Sürdürülebilirliği” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Bozer, şirketlerin değer yaratmak konusunda daha proaktif davranması gerektiğini ve dokundukları ya da sebep oldukları her türlü sosyal etkide ve sorunda çözümün bir parçası olma zorunlulukları olduğunu belirtti. Sürdürülebilirlik ile ilgili konularda herkesin çözümün bir parçası olmak zorunda olduğunu vurgulayan Bozer, ancak herkesin birlikte çalıştığında etkinin artırılabildiğini, bunun için ise liderliğin önemli olduğunu ifade etti.
Ogilvy&Mather İngiltere bünyesindeki Ogilvy Change’de Davranış Stratejisi Direktörü Sam Tatam ise “Aklın Değişimi” başlıklı konuşmasında, davranış stratejisi sayesinde sürdürülebilirlik konusunun insan davranışlarına entegre edilmesi gerektiğini katılımcılara aktarırken, Philips Aydınlatma Pazarlama Direktörü Nevra Duygu Duru ve Gazeteci-Yazar Tuluhan Tekelioğlu da, Philips Aydınlatma’nın desteğiyle gerçekleştirilen “Yapabilirsin” belgeselini tanıttılar. Türkiye’nin değişiminin kadından başlayacağını vurgulayan Tekelioğlu, belgeselin Türkiye’nin çok farklı kültürlerinden ve kesimlerinden gelen güçlü kadınların hikayelerini anlattığını aktardı.
Gazeteci ve televizyoncu Aslı Şafak ise ülke ve bireysel itibar ilişkisini anlattığı konuşmasında kişinin önce kendi itibarını yönetebilmesi gerektiğini belirtirken, bunun için önemli olanın ise cesaret olduğunu vurguladı.