‘Üretimi ve İhracatı Teşvik Paketi’ geliyor

0
761
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Ankara Resepsiyonu’na konuk oldu.

YASED’in Ankara Resepsiyonu’nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin rekabet gücünü ve büyümesini arttırma adına ‘Üretimi ve İhracatı Teşvik Paketi’ açıklayacaklarını bildirdi. Davutoğlu, ekonominin yararına olacak her yatırımın teşvik göreceğini de vurguladı.

Ahmet Davutoğlu, Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Ankara Resepsiyonu’na konuk oldu. Resepsiyonda ekonomik kalkınmanın yatırımlar ile yakın ilgisi olduğunu anlatan Davutoğlu, “Hükümetimizin en fazla önem verdiği konulardan biri budur. Türkiye ekonomisinin niteliksel dönüşümüne katkıda bulunan her yatırım, teşvik görecektir.” dedi ve ekledi: “Önümüzdeki dönemde bir başka paketi, ‘Üretimi ve İhracatı Teşvik Paketi’ şeklinde açıklayacağız. Bir sonraki paket bu olacak.”

Türkiye’ye yönelik uluslararası doğrudan yatırımların artması için gerekeni yapacaklarını belirten Davutoğlu, uluslararası yatırımcılara da “Bizlerin gönüllü danışmanları olun. Bize öneriler getirin. Her türlü fikir ve önerinizin değerlendirileceğini bilin. Gelin, Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve yatırımcılar açısından cazibesini birlikte artıralım.” diye seslendi.

“Önceliklerimiz, hükümetin hedefleriyle örtüşüyor”

YASED Başkanı Ahmet Erdem ise uluslararası doğrudan yatırımcıların öncelikleri ile hükümetin hedeflerinin örtüşmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Erdem, “Yatırım artışında gereken ivmenin sağlanması için ülke olarak izleyeceğimiz stratejik yol haritasını gösteren bir ‘Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejik Planı’ hazırlanmasını kuvvetle önermekteyiz. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalara YASED olarak destek vermeye hazırız.” ifadelerini kullandı. Erdem, şöyle devam etti:

“Hükümetimizin reformlar konusunda harekete geçmiş olması çok önemli. Seçim sonrasında kurulan yeni hükümetimizin yatırım ortamının iyileştirilmesine ve ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasına odaklanan stratejik yaklaşımını, hızlı ve sonuç odaklı çalışmalarını memnuniyetle karşılıyoruz ve teşekkür ediyoruz.”

Erdem, ayrıca “Uluslararası doğrudan yatırımlar 2015 yılında 1,7 trilyon dolar ile küresel finansal krizin yaşandığı 2008 yılından itibaren görülen en yüksek seviyesine ulaştı. Bu trende paralel olarak, 2015’te ülkemize yönelik doğrudan yatırım girişleri de yüzde 32 artışla 16,6 milyar dolar oldu.” açıklamalarında bulundu.

2016’da da bu olumlu trendin devam edeceğini öngören Erdem, “Ancak önemli olan nominal değerlerden çok, küresel uluslararası doğrudan yatırım hareketinden aldığımız yaklaşık yüzde 1’lik payın yüzde 3’e çıkarılmasıdır. Eğer yüzde 3’lük paya ulaşabilirsek yılda yaklaşık 45-50 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekerek, bu alandaki ilk 10 ülke arasına girmiş oluruz. YASED olarak Türkiye’nin bunu başaracak potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz.” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu - Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem
Başbakan Ahmet Davutoğlu – Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem

10 yılda 84 milyar dolar katkı, 1,9 milyon istihdam

Erdem, uluslararası yatırımların Türkiye ekonomisine katkısına değindi ve şunları kaydetti:

“YASED olarak geçen sene yaptığımız bir çalışmada gördük ki, geçmişe dönük 10 yıllık bir perspektifte, ülkemize sıfırdan yapılan yeni uluslararası doğrudan yatırımlar, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla üzerinde yıllık 84 milyar dolar katkı yaratmıştır. Bu ekonomik katkı, aynı dönemdeki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturmuştur. Ayrıca, bu yatırımlar, 1,9 milyon kişiye istihdam yaratmıştır. İSO 500 rakamlarına baktığımızda da, uluslararası şirketlerin şirket sayısı içindeki oranı yaklaşık yüzde 25 iken, bu şirketlerin ihracatta yüzde 41, Ar-Ge’de yüzde 45, istihdamda yüzde 28 gibi çok yüksek oranlarda paylara sahip olduğunu görüyoruz.”

Türkiye’nin yatırımda çekim alanı olmak için sermayenin yönünü belirleyen dinamikleri rakip ülkelerle karşılaştırarak ele alması gerektiğine temas eden Ahmet Erdem, sözlerini şöyle tamamladı:

“Rekabetçi teşvikler ve mevzuat düzenlemeleri, kalifiye işgücü, Avrupa Birliği uyum süreci, serbest ticaret ve serbest rekabet ortamının tesisi, hukuk güvenliği ve öngörülebilirlik gibi konular ön plana çıkmaktadır. Yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde ülkemizi, tüm bu konularda, sürdürülebilir olarak rakip ülkelerden daha cazip kılacak adımlar atılmalıdır. Türkiye vurguladığım bu başlıklarda reform konusunda harekete geçmiş durumda. Mevcut politik istikrarın da katkısıyla ihtiyaç duyulan reformlar gerçekleştirildiğinde, yatırımcılardaki temkinli duruşun sona ereceğine ve yatırım akışının hızlanacağına inanıyorum.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz