Standard&Poor’s’un ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Kuruluş, Türkiye’nin kredi notunu “Baa3″ten “Ba1″e çekerken, not görünümünü de “durağan” olarak belirledi. Ekonomi yönetimi ise karara tepkili.
Moody’s’den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından 18 Temmuz’da başlatılan negatif izleme sonucu “Baa3″ten “Ba1″e revize edildiği bildirildi.
Açıklamada, not indirim kararına dış finansman yükümlülüklerine yönelik risklerin artması ile kurumsal güçler ve büyümenin zayıflaması gerekçe gösterildi.
Derecelendirme kuruluşu, buna karşın, “durağan” not görünümünün Türkiye’nin büyümeye devam eden büyük ve esnek ekonomisi ile güçlü mali disiplinini yansıttığını kaydetti.
Şimşek: “Türkiye’nin temelleri sağlam”
Moody’s’in kararının ardından, Twitter adresinden açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, rating kuruluşlarına verilecek en iyi cevabın yapısal reformları daha da hızlandırmak ve mali disiplini korumak olduğunu belirtti.
“Durmak yok reformlara devam. Türkiye’nin temelleri sağlam.” diyen Şimşek, birçok iç ve dış şoka rağmen ekonomimizin küresel kriz sonrası dönemde yüzde 5.2 büyüdüğünü, şoklara karşı dirençli olduğunu vurguladı. Şimşek, 2016’da Ar-Ge, işgücü piyasası (kısmen), yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bireysel tasarruf artışı gibi konularda önemli reformlar yaptıklarını da hatırlattı.
Zeybekci: “Reformlara devam”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de açıklamasında, Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesini ülke ekonomisinin temel makro dinamikleri ile hiçbir şekilde örtüşmediğini ifade etti. Zeybekci; “Moody’s’in iddiasının aksine özel sektörümüz ve kamu kesiminin dış finansman koşullarında herhangi bozulma yaşanmamaktadır. Siyasi istikrarı koruyacak ve piyasa dostu uygulamalarımızdan taviz vermeden iş yapma ortamını iyileştirecek reformlarımıza devam edeceğiz.” dedi.
Canikli: “Reformlar görmezden gelindi”
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Moody’s’in, Türkiye’deki reform niteliğindeki düzenlemelere gözlerini kapattığını belirtti. Türkiye’nin büyüme oranının, küresel büyüme oranı ve OECD ülkelerinin büyüme oranlarının çok üzerinde olduğunu ve bunun devam edeceğini belirten Canikli, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin büyümesinde görülen yavaşlama iç ve dış talebin daralmasından kaynaklanıyor. Yılın ilk 7 ayında bireysel kredilerdeki reel düşüş iç talepteki daralmayı ağırlaştırmıştır. Bununla ilgili olarak bireysel kredilerdeki genişlemeyi sağlayacak alınan etkili tedbirleri Moody’s görmemiş ya da görmek istememiştir. Tasarruf oranını yükseltmek amacıyla hayata geçirilen 2 önemli reform olan ‘otomatik bireysel emeklilik sistemi’ ve Türkiye Varlık Fonu görmezden gelinmiştir.
Dış talep, yani ihracattaki artış son aylarda ivme kazanmıştı. Bunda Rusya ile problemlerin giderilmesi önemli bir faktör olmuştur. Dış talep çerçevesinde, Irak ve diğer bölge ülkeleri ile AB ülkelerine olan ihracatımız alınan tedbirlerle artış trendine girmişti. Moody’s bunların hiçbirisini görmedi ya da görmek istemedi.”
Çağlar: “Türkiye dik durdukça ‘not’ silahını kullanıyorlar”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar da Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi üzerine, “Türkiye artık aralarında Moody’s’in de yer aldığı üçlü not çetesinin çıkar oyunlarıyla yatırımcıların gözünde gel-gitler yaşayan bir ülke değil. Türkiye, yatırımcıya notun ötesinde bir yatırım potansiyeli sunuyor. Bu nedenle Moody’s’in aldığı kararın yatırımcı üzerinde kalıcı bir etkisi olacağını düşünmüyorum” dedi.
“Türkiye dik durdukça ‘not’ silahını kullanıyorlar” diyen Çağlar, Moody’s ile çıkar ortağı olduğu banka ve şirketlerin çevirdikleri dolapları dünyanın bildiğini kaydetti.
İTO Başkanı Çağlar, “İki gün önce ‘Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşadığı şok büyük ölçüde kayboldu’ diyen Moody’s iki gün sonra not düşürüyor. Türkiye’nin krediye değer olup olmadığını bu Moody’s mi ölçecek?” ifadesini kullandı.