Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED)-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Çalıştayı’nın açılışında yaptığı konuşmada, yerli ve uluslararası yatırımcıları Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmek ve yatırım ortamını iyileştirmek için önemli projeleri hayata geçirdiklerini söyledi.
Tüfenkci, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED)-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Çalıştayı’nın açılışında yaptığı konuşmada, hükümet olarak göreve geldikleri günden bugüne kadar yerli ve yabancı yatırımcıları Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmek ve yatırım ortamını iyileştirmek için önemli projeleri hayata geçirdiklerini ve önemli teşvikler sağladıklarını kaydetti.
Hükümet olarak iş kapılarını açmaya, refahı çoğaltmaya çalıştıklarını ve buna devam edeceklerini ifade eden Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:
“Özel sektörümüz, bütün gücüyle üretmeye devam ediyor. Biz de hükümet ve bakanlık olarak, üretimin önündeki engelleri kaldırmak için çalışıyoruz. Hamdolsun ki, bütün kötümser senaryoları boşa çıkaracak bir dinamizme ve enerjiye sahip bir şekilde hem iş dünyasının sorunlarını çözme noktasında irade ortaya koyduk hem de ülkemizin yatırım yapılabilir ülkeler arasındaki sıralamasını nasıl daha üste çıkarabiliriz, bununla ilgili düzenlemelerin de bir kısmını hayata geçirdik. Hiçbir meseleyi ihmal etmeden, çözüm bekleyen hiçbir sorunu askıya almadan, hayatın her alanında çalışmaya, üretmeye gayret ediyoruz. Türkiye’nin her alanda güçlü olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Tüfenkci, Türkiye’nin kalkınmasının özel sektörün gücüne bağlı olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin son yıllardaki büyüme hikayesi ve başarısında özel sektörün büyük katkısı bulunduğunu söyledi.
“Öngörülebilirlik iş dünyası için çok önemli”
Bülent Tüfenkci, 16 yılda inşa ettikleri demokratik güven ve istikrar ortamının yatırımcının orta ve uzun vadeli planlar yapmasını sağladığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünden beri Türkiye’de bir seçim meselesi konuşuluyor. Biliyoruz ki istikrar, huzur, güven iş dünyası için çok önemli. Konuşulmaya başlandıktan sonra artık bu meseleyi Türkiye gündeminde seçim ise seçim kararı alıp ona göre bir an evvel yapmak, eğer yapılmayacaksa da ona göre karar verip iş dünyamızın önündeki belirsizlikleri ortadan kaldırmak lazım. Seçim yapılsa da yapılmasa da… ‘Seçim yapılsın’ kararı çıksa bile biz dün olduğu gibi bugün de seçime yönelik popülizmden uzak, Türkiye’nin istikrarını koruyacak, hedeflerine varma noktasındaki çalışmalarımızdan sapmadan hızlı bir şekilde bu seçimleri gerçekleştirip iş dünyamızın önünü açmak istiyoruz. (Seçim) Yapılmasa da yine hedeflediğimiz şekliyle zamanında yapılsa da yine biz iş dünyamızın belirsizliklerini ortadan kaldıracak şekilde yolumuza devam edeceğiz. Biliyoruz ki öngörülebilirlik iş dünyası için çok önemli.”
Tüfenkci, iş dünyası için önemli hususlardan birisinin de istikrar, huzur ve güven ortamının zedelenmemesi olduğuna işaret ederek, “Biraz önce de ifade ettiğim gibi, bugün seçim kararı çıkarsa da biliyorsunuz 13.30’da görüşme (Cumhurbaşkanı Erdoğan-MHP Genel Başkanı Bahçeli görüşmesi) var. En kısa süre içerisinde bu seçimleri tamamlayıp Türkiye yoluna emin adımlarla inşallah devam edecek.” ifadelerini kullandı.
Erdem: “Türkiye, uluslararası yatırımcılara güven vermektedir”
Dış ticaret ve gümrük rejiminin küresel gelişmelere bağlı olarak güncellenmesinin ülkenin dış ticaret hacminin artmasına destek olacağını belirten YASED Başkanı Ahmet Erdem ise yatırımcıların, piyasaları rekabete açık, şeffaf, dış ticaretinin serbest ve iş ve yatırım ortamının cazip olduğu ülkelerde faaliyet göstermeyi tercih ettiklerini söyledi.
Erdem konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Türkiye 2017 yılında kaydetmiş olduğu yüzde 7,4’lük büyüme oranı ile 2013’ten beri en hızlı yıllık büyümeye imza attı. Bu büyümenin önemli bir ayağı da ihracat oldu. İhracatımız bir önceki seneye göre yüzde 10 seviyesini aşarak 160 milyon dolarlara ulaştı. 2018’de yaşanması beklenen küresel gelişmeler ihracatımızı destekler nitelikte. Ülkemizin uluslararası doğrudan yatırımcılar tarafından özellikle, ihracatı destekleyecek katma değerli alanlarda bir bölgesel merkez olarak konumlandırılması, ekonomik büyümede çarpan etkisi yaratacaktır. Türkiye ekonomisinin uluslararası rekabet gücünü artıracak yapısal reformların devam edeceği yönündeki kararlılığını koruması uluslararası yatırımcılara güven vermektedir.”