Donald Trump’ın ABD seçimlerini kazanması sonrasında dünya ekonomisini değerlendiren Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludovic Subran, “2017 yılı, ABD’ye ihracat yapmak isteyen şirketler için 2016’dan daha riskli bir yıl olacak.” dedi.
Euler Hermes analizlerine göre global büyüme 2016’da %2,4 ile en düşük seviyede seyredecek. 2017’de ise ABD ve gelişmekte olan pazarlar sayesinde yükseliş kaydetmesine rağmen global büyüme üst üste 7’nci kez %3’ün altında kalacak.
Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludovic Subran, ABD seçimlerinin sonuçlarını şu şekilde değerlendirdi:
“Finansal piyasalar, Donal Trump’ın seçimleri kazanmasına güçlü tepki verdi. Borsa, vergi indirimleri, artan harcamalar ve serbestleşmeyi ekonomik büyüme açısından olumlu unsurlar olarak görerek güçlü bir yükseliş kaydetti. Tahvil piyasası ise bu planları ve önerilen gümrük vergilerini enflasyona yol açacak unsurlar olarak gördüğünden düşüşe geçti. Her iki taraf da aşırı tepki vermiş olabilir. Bakanlar kurulu, ihtilaflı ve geleneksel seçimlerin karışımıyla kuruluyor. Seçilen başkan, daha şimdiden kampanya sürecinde verdiği sözleri yumuşatıyor ve ajandasının tamamını uygulamaya alamayacak.”
2017 yılında, yatırımcıların reflasyona dikkat etmesi gerek
Trump’ın yönetime gelmesi, Trans Pasifik Ortaklığı ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı gibi mega ticaret anlaşmalarının sonunun geldiğini gösteriyor. 2017 yılı, ABD’ye ihracat yapmak isteyen şirketler için 2016’dan daha riskli bir yıl olacak. Euler Hermes, 2017 yılında odaklanılması gereken ana konunun reflasyon olduğuna dikkat çekti. Reflasyona geçiş için ihtiyaç duyulan itici güçler faiz oranlarının yeterince uzun süre düşük seyretmesi olabilir. Bunun iki anlamı var: Birincisi, ABD’nin tahvil piyasasında faiz olacak; ikincisi ise gelişmekte olan pazarların eski gücüne kavuşması zor olacak. Örneğin, para birimlerinde değer kaybı görüldü. Çünkü FED faiz oranlarını daha hızlı artırırsa ABD’ye daha fazla nakit giriyor olacak ve bu da yatırımcıların para kazanmasını zorlaştıracak.
Euler Hermes, farklı bölgelerden gelen çeşitli alarmları ise şu şekilde tespit etti:
- Çin: Makro politikalarda yapılan düzenlemeler ile büyümenin desteklenmesi hedefleniyor. Büyüme beklentisi ise 2016 için %6,5 ve 2017 için %6,4. Ancak yabancı ürünler için talep azalırken, negatif fiyat baskıları ve finansal stresin olacağının da göz önünde bulundurulması gerekiyor.
- Avrupa: Politika karışımının daha iyi olması sayesinde büyümenin istikrarlı seyrederek %1,6 seviyesinde olması bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) Parasal Genişleme programı, Avrupa’nın en büyük emniyet kemeri ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junckner, bunu ikiye katlayarak 630 milyar Euro’ya çıkarmayı planlıyor. Bölgede, aralarında Brexit, yaklaşan seçimler ve çeşitli gerginliklerin de bulunduğu politik belirsizlikler var.
- Gelişmekte Olan Pazarlar: Gelişmekte olan pazarlarda çeşitli vakalar görülebilir. Büyümenin 2016 yılında %3,8 ve 2017’de %4,4 şeklinde gerçekleşerek global büyümeye 2016’da 1,5 ve 2017’de 1,7 puan katkıda bulunması bekleniyor. Brezilya ve Rusya’nın ekonomik durgunluktan çıkması beklenirken, kredi daralması ve döviz kuru krizinin Meksika, Nijerya, Türkiye ve Venezuela gibi ülkeleri etkileyeceği öngörülüyor.
Dünya, aşağıdaki şekilde yavaş ancak güçlü hareket ediyor:
- İyileşmeye rağmen, global büyüme iflasların artmasını durdurmak için fazla düşük. İflasların 2016 yılında ABD’de ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunda artması, Batı Avrupa’da ise azalması bekleniyor. Dünya geneline bakıldığında ise iflasların 2009’daki finansal krizden bu yana ilk kez artacağı öngörülüyor. 2015’in ve 2016’nın ilk yarısı karşılaştırıldığında global iflasların sayı olarak artmadığı görülüyor ancak miktar olarak artış gerçekleşiyor. Ödeme vadelerinde de global olarak iyileşme kaydedilmiyor. Her dört şirketten biri ödemesini üç ay sonra alabiliyor.
- Emtia fiyatlarının düşük seyretmesi bekleniyor ancak bunun 2017’deki global büyümeye etkisinin olmayacağı öngörülüyor. Emtia ihracatçıları söz konusu olduğunda ekonomik görünümün yavaş yavaş istikrar kazanacağı ancak düzelme sürecinin iki yıl sürebileceği görülüyor.
- 2016-2017’de global ticaret büyümesi kriz öncesi ortalamanın (%7) çok altında seyredecek. Bunun arkasındaki temel nedenler arasında taleple ilgili şoklar (Brezilya ve Rusya’daki krizlerin devam etmesi), talepte yapısal düzenlemelerin yapılıyor olması (Çin’deki yeniden dengelenme, ABD’deki enerji otonomisi), ABD’nin para politikasında sıkılaştırmaya gitmesinin para birimlerinin değer kaybetmesine neden olma ihtimali, ithalat maliyetlerinin artması ve korumacılık yer alıyor.
Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludovic Subran, dünya genelinde hem mal, hem de hizmet ticaretinde 2016’nın ilk yarısında 350’nin üzerinde korumacı önlem alındığını vurgulayarak, “Bunlara ek olarak, seçim takvimlerinin bazı politik ve sosyal sıcak noktalar ile bir araya gelmesi 2017 yılının sonuna kadar sallantılı zamanlar geçirilmesine neden olacak.” dedi. Subran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mali destek, yer altında büyüyen ve orada akan lav gibi. Lav iyi bir şey çünkü çatlakları destekliyor ancak bazen de petrol fiyatları ve balonlardaki gibi ani patlamalara neden olabiliyor. Temel global bölgeler, tektonik plakalar gibi: yavaş hareket ediyorlar ancak birbirleri arasında sürtüşme oluşturabilirler.”