Lüleburgaz Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ‘Çınaraltı Sohbetleri’nin konuşmacıları Emin Çapa ve Rüştü Bozkurt oldu. Trakya’nın ekonomik fay hatlarının konuşulduğu programda Rüştü Bozkurt; “Ülkeyi sevmek bir sevda meselesidir. Onun da ayakları toprağa basmalıdır. Bir şehrin uygulama planları yoksa kimse orada vatansever olamaz. Trakya’nın en değerli varlığı topraktır.”
Haber spikeri programcı Celal Pir moderatörlüğünde, Trakya’nın ‘Ekonomik Fay Hatları’nın konuşulduğu sohbet iki saati aşkın bir süre devam etti ve izleyici sorularıyla sona erdi.
Rüştü Bozkurt: “Trakya’nın en değerli varlığı topraktır”
Lüleburgaz Belediyesi Çınaraltı Sohbetleri’nde konuşan Rüştü Bozkurt: “Büyük dönüşüm noktalarında iş yapmak çok zordur. Çünkü at izi it izine karışıyor. Bütün ideolojilerin özünde, eğer bir insan maddi ve kültürel zenginlik üretemiyorsa gerçek insan değildir, bunun yolu da akıldır. Ülkeyi sevmek bir sevda meselesidir. Onun da ayakları toprağa basmalıdır. Bir şehrin uygulama planları yoksa kimse orada vatansever olamaz. Trakya’nın en değerli varlığı topraktır.
Aklınızı kimseye emanet etmeyin
Cihat lafını bir takım adamların elinden almalı. En büyük zenginlik aklı kimseye teslim etmemektir. Bir toplumun kavrayış biçimi, bir memleketin en büyük gücüdür. Türkiye’de kasaba kültürü çok yaygındır. Bu kültürde, düello yoktur. Pusu kurmak, arkadan vurmak vardır. Bu durum, Türkiye’nin gelişmesindeki en önemli engeldir” dedi.
Emin Çapa: “Eğitim uçurumdan aşağı gidiyor”
Son 5 yıldır giderek azalan ekonomi yayınları yaptığını belirten Emin Çapa ekonomik krizlerin tedbirle çözülebileceğini ancak en büyük krizin eğitimde yaşandığını söyledi. Dijital sanayiye vurgu yapan Çapa sözlerine şöyle devam etti: “Okuduğunu anlamada 72 ülke içinde 50. ülkeyiz. Eğitimin kalitesinde 145 ülke içerisinde 104. ülkeyiz. Eğitim uçurumdan aşağı gidiyor. İçinde bilim olmayan hiçbir şeyle zenginleşemezsiniz. Okullardan bilimi aldılar. Çağlar yıkılırken kimse bunun farkına varmıyor. Sonradan bunun adı konuluyor. Şu anda dünyada inanılmaz bir devrim yaşanıyor. Çok büyük bir kırılma noktasındayız. Geçmişe dönüp gelecek kurtarılamaz. Fatih İstanbul’u geleceğin teknolojisini kullanarak fethetti. Dünyanın gittiği yer dijital sanayidir. Her şeyi ağa bağlayan ve akıllı bir ortama getiren bir sistem var artık. Biz tarihimizde 2. kez saman ithal ediyoruz. Türkiye son 5 yıldır daha da büyük bir uçuruma yuvarlanıyor.
Kendisine yalan söylenmesinden hoşlanan bir halkız
Siz hala dedenizden kalma yöntemlerle toprak kazın. Tarıma çok ağır darbe geliyor. Şu anda Türkiye hem kendisine hem bütün dünyaya yalan söylüyor. En temel sorunumuz bu. Dünyanın buna inanmasını bekliyor.
El alemin çiftçisini zengin ediyorsunuz
Her şey matematiktir. Biz zeytinlikleri mermer çıkarmak için yok ediyoruz. Mermerin tonu 500-600 Dolar, zeytinyağı 3600 Dolar. Niye eti pahalı yiyoruz? Meraya fabrika kurarsan ithal yemle beslediğin hayvandan ucuz et yiyemezsin. El alemin çiftçisini zengin ediyorsunuz.
Merkel Türkiye’yi kıskanıyor
Dünyanın en pahalı etini yiyor, en pahalı internetini alıyor, en pahalı benzinini kullanıyorsunuz. Bu vergiler nerede diye hesap soruyor musunuz? Kul biat eder, vatandaş hesap sorar. Merkel Türkiye’yi kıskanıyor. Bende neden böyle seçmen yok diye çatlıyor.”