Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatçı firmaların strateji, vizyon ve hedeflerini kurgulamaları amacıyla ‘TİMAKADEMİ2023’ adında bir çalışma başlattı.
İhracatın diğer Anadolu şehirlerine yayılmasını öngören projeye göre en çok ihracat yapan 10 il belirlenerek 10 ülke ile eşleştirildi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Eğer bu yaptığımız faaliyetle bu 10 il ihracata yüzde 10 katkı verirse her il kendi bazında Türkiye’nin ihracatı yaklaşık yüzde 8 artar.” dedi. Büyükekşi, 2023 yılında dünya dış ticaretinden yüzde 1,5 pay alabilmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem, İstanbul Yenibosna’daki Dış Ticaret Kompleksi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. TİMAKADEMİ’nin tanıtıldığı toplantıda konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu çerçevede hedef pazarlara yönelik yapılacak yeni çalışmaları anlattı.
İhracatın ağırlıklı olarak yüzde 50’ye yakının İstanbul’dan yapıldığına işaret eden Büyükekşi, 2023 hedefleri arasında ihracatın diğer Anadolu şehirlerine yayılması olduğunu belirtti ve “Biz de bugün ihracatçılarımızın dünya pazarları hakkında daha fazla bilgi sahibi olması ve ihracat yeteneklerini arttırma konusunda onlara destek verebilmek için özellikle bu çalışmaya imza attık.” şeklinde konuştu. 10 tane şehirde Türkiye’nin ihracatını ve katma değerini arttırabilmek için özellikle bu çalışmaları çok önemsediklerini dile getiren Büyükekşi, proje ile ilgili şu bilgileri verdi:
“10 tane en çok ihracat yapan ilimizi belirledik. 10 tane de hedef ülke belirledik. Bu 10 ülke 10 şehirde neler yapabileceğimizi neler yaptığımızı özellikle göreceğiz. Bunu nasıl arttırabileceğimize yönelik çalışma yapacağız. Amacımız ihracatçılarımız arasında farkındalığı arttırbilmek. Hangi adımları atacağız diye baktığımızda özellikle konferanslarda odak noktalarımız şunlardan oluşuyor; hedef ülkenin sunduğu fırsatlar ve içerdiği riskler, hedef ülke pazarlarının gelecek trendleri, hedef ülke pazarının dış ticaretinin ekonomik açıdan değerlendirilmesi, hedef ülkenin pazarlardaki finansal olanaklarının değerlendirilmesi ve iş yapmak için öncelikli bölgeler ile bürokratik engelleri aşmanın ve özellikle lojistik hizmetlerin durumunu inceleme konusunda bir çalışma yapacağız.”
Yapılan faaliyetlerle bu 10 ilin kendi bazında ihracata yüzde 10 katkı verdiği takdirde Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 8 artacağına vurgu yapan TİM Başkanı, şöyle devam etti:
“Amacımız Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerine pozitif ve ölçülebilir bir katkı yapmak istiyoruz. Çünkü aslında baktığımızda 500 milyar dolar ihracat hedefi tek başına bir hedef değil. Hedef, yüzde 1,5 dünya dış ticaretinden 2023 yılında pay alabilmek. Şuanda bu rakam 2015 yılı itibariyle yüzde 0,87 mertebesinde.”
Türkiye’deki illerle eşleştirilen ülkeler arasında bir istemsizlik oluşup oluşmayacağına dair soruya cevap veren Mehmet Büyükekşi, “Bu pazara ihracat yapmak istiyorum veya yapmak istemiyorum diye bir şey söz konusu değil. Biz zaten herhangi bir şekilde bir ilimize siz gidin şuraya bir ihracat yapın demiyoruz. Biz o ülkelerdeki potansiyeli onlara anlatıyoruz. Avantajları sunuyoruz.” diye cevap verdi.
“Dijitalleşmenin ülke ekonomisine katkısı çok büyük”
Programda konuşan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy da ihracatta dijitalleşmenin öneminde değindi. “Türkiye’nin dünya pazarından aldığı payı yüzde 1,5’lara götürmek istiyorsa öne çıkarması gereken, güçlenmesi gereken bazı kasları var.” diyen Aksoy, bunlardan birinin de dijitalleşme olduğunu ifade etti. Ardından şöyle konuştu:
“Çünkü Dünya Ekonomik Forumu’nun 2014-2015 Küresel Rekabetçilik Raporu’na baktığımızda Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerden pek çok konuda ileride olduğunu görüyoruz. Ancak geri de olduğu bir bileşen var bu da teknolojiye adapte olma bileşeni. Yani teknolojiye adapte olma konusunda biz gelişmekte olan ülkelerin dahi altındayız. Dolayısıyla biz Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşmasında dijitalleşmenin çok önemli bir rol alacağını düşünüyoruz.”
Son 2 yılda Türkiye’deki 41 bin kobinin dijitalleşme endeksini ölçtüklerini açıklayan Aksoy, bu dönemde de Türkiye’nin dijitalleşme endeksini yüzde 48’lerden yüzde 53’lere çıkardıklarını dile getirdi. Dijitalleşmenin ülke ekonomisine katkısının çok büyük olduğunun altını çizen Aksoy, “Bu anlamda da son 1,5 yılda gelinen nokta ve 5 puan artışın ülkemizin büyümesine de katkı sağladığını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Erdal Erdem ise “Bankacılık sektörü olarak Türkiye’nin ihracat atılımına yönelik yapılan büyük hedeflerine ulaşma konusunda tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışmalarımız devam ediyor.” ifadesini kullandı. Erdem de şunları söyledi:
“Bu toplantıların 2023 hedeflerine katkılarının her geçen gün artarak devam edeceğine, ülke bilançosuna olan katkısının büyük ölçüde ihracatçılarımızın teşvik edilmesiyle oluşacağına inanıyoruz. Halkbank olarak Türk şirketlerinin uluslararası rekabette güçlenmesi ve kürselleşen dünyada söz sahibi olabilmesi için gelecek dönemde de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”