“Sanayiyi ihmal ettik”

0
855
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ‘Sanayinin Geleceği & Endüstri 4.0’ konusu masaya yatırıldı. Oturumun konuşmacıları arasında yer alan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye’nin sanayiyi son yıllarda ihmal ettiğinden yakındı.

Patronlar sanayinin geleceğini konuştu. Moderatörlüğünü Cisco Türkiye’den Cenk Kıvılcım’ın yaptığı oturuma konuşmacı olarak Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Akkök Holding CEO’su Ahmet C. Dördüncü, Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Siemens Türkiye’den Hüseyin Gelis ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı katıldı.

Uludag Ekonomi Zirvesinde Sanayinin Gelecegi & Endustri 4.0' konusu masaya yatirildi. Moderatorlugunu Cisco Turkiye'den Cenk Kivilcim'in yaptigi oturuma konusmaci olarak Kale Grubu Yonetim Kurulu Baskani Zeynep Bodur Okyay, Zorlu Holding Yonetim Kurulu Baskani Ahmet Nazif Zorlu, Akkok Holding CEO'su Ahmet C. Dorduncu, Sutas Yonetim Kurulu Baskani Muharrem Yilmaz, Siemens Turkiye'den Huseyin Gelis ve Tosyali Holding Yonetim Kurulu Baskani Fuat Tosyali katildi.

“Başka sektörler ön plana çıktı.”

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye’nin sanayiyi son yıllarda biraz ihmal ettiğinden yakınırken, şunları söyledi:

“Artık 800 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşan Türkiye’de çok uluslu firmalarda kendilerini yerli hissetmeye başlıyorlar. Türkiye 1960’larda sanayileşme serüveni başladı. Sanayide Türkiye 88-89’a gelene katar ciddi bir büyüme gerçekleştirdi sanayide. Yüzde 17’den yüzde 34’e geldi sanayinin yapı Türk ekonomisi içinde. Sonraki on yıllar dönemde de biz bu seviyeyi 34-35’ler seviyesi koruduk. Türkiye 2014’de ekonomi içinde sanayisini payını yüzde 27’ye indirdi. Bunun tehlikeli sınırı yüzde 29 olmalı. Türkiye sınırın altına düşmesi nedeniyle burada da Türkiye’nin karnesinde bir sıkıntı var. Türkiye bu dönemde sanayiyi biraz ihmal etti. Başka sektörler ön plana çıktı. Ancak bu gün sanayinin yüzde 27’ye inmesi büyük bir tehlike, büyük bir risk. Çünkü birikmiş kadrolar sanayinin içinde. Türk toplumu ne kadar sanayinin içinde sokabilirsek o kadar Türkiye’yi değiştirebiliriz, çağdaşlaşma yolunda geliştirebiliriz. Sanayi kurumları Türkiye’nin eğitim kurumları, sanayi kurumları Türkiye’nin geleceğini düşünüldüğü kurumlar. Sanayi kurumları Türkiye’nin dönüşüm hızının en yüksek olduğu kurumlar. Sanayiyi büyütmemiz ve sanayi kurumlarımızı çok iyi kollamamız lazım. Dijital devrimi konuşuyoruz, sanayinin dışında kaç kişi biliyor, biraz akademik biliyordur o kadar. Türkiye’de sanayinin yüzde 35’lere sanayiyi çıkarmak zorunda ki yeni bir devrime hazır olsun. Tarım devrimini ıskaladık sanayi devrimimiz tam oturmadı yerli yerine. Sanayiyi yüzde 35’lere çıkarmazsak yüzde 27’lerdeki bir sanayi payının üzerine kurulacak yeni Türkiye bence güçlü olmayacak bu günün bazı sanayidir. Sanayiyi güçlendirmemiz, büyütmemiz lazım. Dijital devrimin farkındalığı sanayide, eğitilmiş kadroları sanayide.”

Şirketlerin 25 sene sonra yüzde 80-90’ının hayatta kalma riski olabileceğini anlatan Yılmaz, ayrıca şunları kaydetti:

“Bizim toplam faktör verimliliğimiz düşüyor. 2014 toplam faktör verimliliği Türkiye’nin büyümesini aşağı çekti. Bu bakımdan Türkiye’nin verimliliğinin artıracak çalışmalara öncülük etmeliyiz. Başta eğitim geliyor. İşyerinde de verimliliği artıracak çalışmaları geliştirmeliyiz. Ben kendi adıma ineklerin kulaklarına küpe takmıştık, boyunlarına kolye takmıştık onu da anlattım, ayaklarına halhal taktık adımlarını sayıyoruz dedim on senedir. Siz on sene sonra Apel boschları taktınız sizde adımlarınızı sayıyorsunuz, tabi benim adımları sayma sebebim farklı. Aynı teknolojiyi kullanıyoruz ama ben öncüyüm, bizim inekler öncü, bizim canlıların adımlarından biz başka sonuçlar çıkarıyoruz. Bilmiyorum siz ne sonuç çıkarıyorsunuz. Hakikaten bu verimliliğimize büyük katkı sağlıyor. O adımları sayarak aldığımız karalar hakikaten karlılığımızı etkileyen kararlar. Boyunlarına kolye taktığımız ineklerin o boyunlarında ki kolyelerden aldığımız veriyi analiz edip oradan çıkardığımız sonuçlar hayvanlarımızın sindirim sisteminin nasıl daha iyi çalışması ve ne gibi tedbir almamızı bize söylüyorlar çene hareketlerini sayarak veya dinleyerek oradan sonuç çıkarıyoruz. Dijital devrim bize çoktan geldi aman geçmesin dikkat edin.”

Patronlar sanayinin gelecegini konustu

Türkiye dijital dönüşümde geç kalmadı

Siemens Türkiye’den Hüseyin Gelis, Türkiye’deki girişimciler sayesinde Türkiye’deki sanayinin büyüyeceğine dikkat çekerken, “Türkiye’nin markaları çok değerli. Biz Siemens olarak 160 yıldan beri bulunuyoruz. Bizim için en değerli ülkelerden biri olarak Türkiye top onda geliyor. 4.0 veya dijital dönüşümde en önemlisi biz Türkiye’de geç kalmadık. Bazı konularda geç kalmışız ama bu konuda geç kalmadık. Dijital üretimde bir strateji gerekiyor. Dijital dönüşümde başarılı olmak için evvela 3.0’da bir altyapı gerekiyor. Bunda bir altyapı varsa başarılı olursunuz. Çok esnek bir işgücü gerekiyor. Global standart normlar ve vizyon gerekiyor. Türkiye bu konuda bu bölgede yüksek teknolojide bir merkez olabileceğine inanıyorum.” dedi.

Hüseyin Gelis, 4.0’ün aslında bir strateji olduğunu belirterek, “Aslında ülke olarak bir strateji ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemde Türkiye bölgede sanayi anlamında bir pozisyon almak istiyorsa bir stratejiye ihtiyaç var.” ifadesini kullandı.

“Sanayisiz bir ülke düşünemiyorum”

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu da, 4.0’ın akıllı bir dünya olduğunu belirterek, “Akıllı fabrikalar, akıllı işletmeler, çünkü baktığımızda sistemin birbiri ile konuşması, insan hatalarının ortadan kaldırılması. Bunu da rekabetçi olabilmek için yapmak lazım.” dedi.

Türkiye’nin sanayiyi yakalamanın yanında yenilikleri de yakalayarak ilerleyebileceğini anlatan Zorlu, Vestel’de bu senenin sonuna doğru tamamen robot sistemlerine döneceklerini söyledi. Zorlu, “Bu gün 1 milyon metrekare kapalı alana sahip Vestel City’de günde bin 500 TIR ve kamyon girip çıkıyor. 2,5 milyar dolarlık ihracat. Cep telefonunda 2020 yılında 40 milyon cep telefonu hedefimiz var. Bu gün Vestel City’de 35 milyon cihaz üretiyoruz.” dedi.

Sanayisiz bir ülkeyi düşünemediğini anlatan Zorlu, son olarak Gördes’de Nikel madenleri kurduklarını belirterek, “Türkiye’nin daha özel kendi kaynaklarına dönüp ve eğitimi iyi yapması çok önemli. Sanayisiz bir ülke ve Türkiye düşünemiyorum.” şeklinde sözlerini tamamladı.

“Yeni sanayi devriminde Türkiye’nin bir şansı var”

Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da konuşmasında şunları dile getirdi: “4. sanayi devrimi bütün dengeleri değiştirecek burada iki tane devlet var biri Almanya, biri de Amerika. Türkiye olarak biz ilk 3 sanayi devrimini ıskaladık ama gördüğümüz kadarıyla bu yeni sanayi devriminde Türkiye’nin bir şansı var. Burada bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyorum ve gerekli dersleri çıkararak, nitelikli insan gücünü yetiştirerek gerekli adımları atması gerektiğini düşünüyorum.” Seramik sektörüne ciddi değişim olduğunu ve kendilerinin de dijital dönüşüme geçtiklerini belirten Okyay, “Aslında teknoloji gerçekten hızlı şekilde ilerliyor. Ancak teknoloji bizim gibi sektörlere biraz daha geç geliyor. Dijital teknoloji bizim sektörlerde yıkıcı bir etkiye sebep oldu. Dijital sektörde her şey sıradanlaştı. Çünkü sizin için her şeyi yapıyorlar. Artık rekabet açısından çok daha iyileşmeniz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Endüstri 4.0, dördüncü sanayi devridir”

Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Endüstri 4.0’ün ‘dördünü sanayi devrimi’ olduğunu belirterek, “Bu gün Alman hükümeti imalat gibi geleneksel sanayiyi bilgisayarlar yönünde teşvik etme yönünde karşımıza çıkıyor. Peki demir çelik sektörü gibi gittikçe sadeleşen bir sektörde dördüncü sanayi devrimi nasıl uygulanır. Biz bu işin neresindeyiz. Türkiye’de bu sektörde en büyük yatırım yapan şirketiz. Şu anda 2 milyar doların üzerinde yatırım yapıyoruz.” diye konuştu.

“İhracat için ithalata bağımlılığımız yüzde 62”

Akkök Holding CEO’su Ahmet C. Dördüncü de Türkiye’nin küresel değer zincirindeki konumundan dolayı coğrafi yapısının çok önemli olduğunu ifade ederken, şu görüşleri aktardı:

“Coğrafi konumumuzun yanında son zamanlarda ucuz işçiliği uzak doğuya kaptırmamıza rağmen halen global ekonomilere göre biraz şansımız var. Bazı sektörlerde biz halen rekabetçiyiz. Yüksek teknolojiye dayalı ürünlerde maalesef dışa bağımlıyız. Özellikle üçüncü sanayi devrimini ıskaladık. Bizim yaptığımız ihracat için ithalata bağımlılığımız yüzde 62. Cari açık sorunumuz var. Petrol fiyatlarının bu kadar düşük olmasına rağmen hala cari açığımız devam ediyor. Burada katma değer ürünleri burada üretmek ve katma değeri ülkemizde tutmak gerekiyor. Sanayicilik sanki Türkiye’de sanki çok fazla revaçta olan bir şey değilmiş gibi bir intiba var. Sonuçta bir şeyler üretmeniz gerekiyor. Bunu yapmadığımız zaman finans sektörünüz gelişemez.”

Dördüncü, ayrıca şunları da söyledi:

“Dördünü sanayi devrimini tam anlamıyla uygulayacak olursak bunu bütünselliğini kaçırmamamız lazım. Bir kere bu işgücünü profili çok önemli ki bunda da eğitim çok önemli. Eğer yüksek eğitimli insanları eğitmezsek bu dördüncü sanayi devrimi işsizliğe neden olacaktır. Bu çok önemli bir konu. Ayrıca bu gün bütün dünyada çok aktüel siber güvenlik. Daha bunda bir kaz hafta önce özellikle terör olaylarını oluşabilecek yerler buralar ön plana çıktı. Dördüncü sanayi devrimi çok önemli. Sadece yüzde bir verimliliğin artması bizim gayri safi milli hasılamızı 250 -200 milyar dolayında artıracaktır.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz