17.9 C
Ankara
Cumartesi, Kasım 2, 2024

PPK: “Çiğ süt referans fiyatındaki artışın tüketici enflasyonu üzerindeki etkisi oldukça belirgin”

Okumalısınız!

Yaşam İçin Gıda
Yaşam İçin Gıda
Gıda, yaşamdır! Yaşamınız söz konusu olduğunda efsaneleri bir kenara bırakın!

Para Politikası Kurulu Toplantı özeti yayımlandı. Özette, Mart ayı öncü göstergeleriyle birlikte değerlendirildiğinde, çiğ süt referans fiyatında Ocak ayında kaydedilen artışın ilk çeyrek genelinde tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin oldukça belirgin olduğunun izlendiği belirtildi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 18 Mart 2021’de yapılan Para Politikası Kurulunun (PPK) toplantı özetini yayımladı.

Enflasyon gelişmeleri, enflasyonu etkileyen unsurlar ve risklerin anlatıldığı özette, Mart ayı öncü göstergeleriyle birlikte değerlendirildiğinde, çiğ süt referans fiyatında Ocak ayında kaydedilen artışın ilk çeyrek genelinde tüketici enflasyonu üzerindeki etkisinin oldukça belirgin olduğunun izlendiği belirtildi. Öncü göstergelerin gıda yıllık enflasyonunun işlenmemiş gıda fiyatları öncülüğünde yavaşlayabileceği yönünde sinyal verdiği bildirilen özette, enerji fiyat gelişmeleri de değerlendirildi.

Özette, 17 Mart tarihli EPDK kararı uyarınca, iki ay süreyle il bazında tavan fiyat uygulamasına geçilmesiyle akaryakıt fiyatlarında düşüş gerçekleştiği kaydedilerek, eşel mobilin sınırlayıcı etkisine rağmen, önümüzdeki iki ayda enerji grubu yıllık enflasyonunun bir önceki yıldaki düşük baz nedeniyle belirgin şekilde yükseleceğinin not edildiği ifade edildi. Özette, şöyle denildi:

“Kurul, öncü göstergeler ışığında, kontrollü normalleşme sürecinin bazı hizmet fiyatları üzerindeki yukarı yönlü etkisine dikkat çekmiştir. Faaliyetin kesintiye uğradığı süre boyunca biriken maliyetlere ek olarak kapasite sınırlayıcı tedbirlerin, lokanta-otel grubu başta olmak üzere, belirli sektörlerde birim maliyet kaynaklı enflasyonist etkileri not edilmiştir.  Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında mevcut öngörülerden daha erken bir sıkılaşmaya neden olabileceğine; küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığının ve buna bağlı oynaklıkların artacağı bir döneme girildiği değerlendirmesinde bulunmuştur. 

Bazı Kurul üyeleri, enflasyon beklentilerindeki yüksek düzeylere bağlı olarak bireysel kredi talebinin halen güçlü seyrettiği değerlendirmesini yinelemiştir.  Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Yüksek frekanslı veriler, ihracat ve ithalatta artışa işaret ederken, dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin dış ticaret açığı üzerindeki etkisi belirginleşmektedir. Öte yandan, altın ithalatı Ocak ayı ortasından itibaren tarihsel ortalamalarına gerilemiştir. Kurul, bu eğilimin kalıcı bir iyileşmeye işaret etmesi durumunda cari denge üzerindeki dış ticaret hadleri kaynaklı risklerin sınırlanabileceği değerlendirmesinde bulunmuştur. “

Para Politikası

Kurul’un toplantıda, para politikası kararlarını, “enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, fiyat istikrarı önceliğiyle” alınacağını tekrar vurguladığı ifade edilen özette, “Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir” denildi.

Özette, salgına bağlı genişletici politikaların bir yansıması olarak yakın dönemde ABD’de enflasyon beklentilerinin artmakta olduğu, bu durumun, uzun vadeli tahvil getirilerinin yükselmesine neden olarak küresel risk iştahının dalgalı bir seyir izlemesine ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybetmesine yol açtığı da belirtildi. 

“Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir” denilen özette, Kurul’un, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdiğine dikkati çekildi.

Özette, şöyle denildi:

“2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmeye devam edilecektir.

 Son dönemde kredilerdeki hızlanma eğilimi, yükselen küresel enflasyon beklentilerine bağlı olarak finansal piyasalarda artan oynaklıklar ve uluslararası emtia fiyatlarında gözlenen artışların, enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu risklerin fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentileriyle etkileşimi yakından takip edilecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin yanı sıra döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Yurt içi talep, uluslararası fiyatlar ve küresel risk iştahına ilişkin görünüm, ödemeler dengesine yönelik dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.”

Özette, Kurul’un, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesini yinelediği kaydedildi.

TCMB’nun karar alma süreçlerinde, orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesinde benimsediği ifade edilen özette, “Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır” denildi.

Kaynak: Ajans Bizim

[mc4wp_form id=”25750″]

Son Haberler

Elveda…

Yaşam İçin Gıda Haber Sitesinin Kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Metin Ertunç 20 Mayıs 2021 tarihinde geçirdiği kalp krizi...