İran-Suudi Arabistan hattındaki gerginlikle yükselişe geçen Brent petrol dün 38.40 seviyelerini test etti. Petrolde beklentileri yorumlayan Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan; “Ortadoğu jeopolitiğinde enerji fiyatları, uzun bir süre daha silah olarak kullanılmaya devam ederse ve bu son yaşanan kriz diğer bölge ülkelerine de sıçrarsa, petrol tarafı yükseliş için kendine yeni bir hikaye yazabilir.” dedi.
Riyad – Tahran hattındaki gerginlik nedeniyle Brent petrol fiyatları 38,40 seviyelerini gördü. Bu yükseliş şimdilik sınırlı kalırken Brent petrolde bundan sonra ne gibi seviyelerin beklenebileceği sorusu gündeme yerleşti. Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, petrol fiyatlarındaki hareketliliği değerlendirdi. Ekonomi açısından oldukça çalkantılı geçen bir seneyi geride bıraktığımızı kaydeden Tufan, petrolün diğer yatırım araçlarından ayrıştığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Yeni yılın ilk işlem gününde petrol fiyatları güne Suudi Arabistan – İran gerginliğinden dolayı sert yükselişler ile başlarken, günün ilerleyen saatlerinde kazançların yerini tekrar kayıplara bıraktığını gözlemledik.
Suudi Arabistan-İran arasında yaşanan gerilim jeopolitik risk algısını artırırken, petrol fiyatlarında ise kalıcı olmamakla birlikte sert fiyat yükselişleri şeklinde kendini gösterdi. Gerilimin hiç bitmediği Ortadoğu’da yeni bir krizin eşiğine gelinmiş bulunuluyor. Krizin ortasında, petrol üretiminde önemli bir role sahip bu iki ülke yer alınca petrolün fiyatları da direk olarak her gelişmeden etkilenmektedir. Bu iki ülke petrol üretimi ve seyri açısından dünya ekonomisi içerisinde azımsanmayacak bir konuma sahip. Bölgede Yemen’den Suriye’ye dış politika konularında uzun süredir zıt düşen iki ülke, petrolde de ezeli rakip konumunda bulunmaktadır. İran, Suudi Arabistan, Venezuela ve Kanada’nın ardından dünyanın kanıtlanmış en büyük dördüncü petrol rezervine sahip. Aynı zamanda, Rusya’dan sonra dünyanın en büyük ikinci doğalgaz rezervlerinin üzerinde oturuyor. Suudi Arabistan’ın ise petrol üretimi bakımından OPEC’in en önemli üyesi konumunda olduğunu biliyoruz. Dikkatlerden kaçmayan bir detay da; Riyad-Tahran hattında tırmanan bu krizin, İran’ın ambargo kıskacından kurtulup, ekonomisini canlandırmak için gün saydığı bir dönemde yaşanmasıdır. Petrol stratejik önemi çok büyük olan bir yatırım aracı olmasından dolayı siyasi ve ekonomik açıdan birçok ülke ekonomisi üzerinde dolaylı da olsa kayda değer bir etkiye sahiptir.”
38.00 – 40.00 aralığı direnç seviyesi
“Ortadoğu’daki risklere ek olarak Çin İmalat PMI verilerindeki zayıf seyir de küresel büyüme endişelerini beraberinde getirirken, aynı zamanda zayıf talebin beklenenden daha uzun bir süre devam edebileceği yönünde bir beklenti de yaratmaktadır. Talebin zayıf seyrini sürdürmesi de yine petrolün gevşemesi anlamına gelmektedir. Bu sebeple bu olaylara rağmen petroldeki düşüşlerin sınırlı kalmasının ana sebebi olarak Çin’deki yavaşlama ve küresel arz fazlası sorunu olarak gösterilebilir. OPEC’in üretim kotasında değişikliğe gitmemesi, süregelen küresel arz fazlası sorunu ve global çapta devam eden ekonomik büyüme endişeleri petrolü son yılların en düşük seviyelerine doğru iten 2015 yılı hikayeleri olarak karşımıza çıkıyor. Ortadoğu jeopolitiğinde enerji fiyatları, uzun bir süre daha silah olarak kullanılmaya devam ederse ve bu son yaşanan kriz diğer bölge ülkelerine de sıçrarsa, petrol tarafı yükseliş için kendine yeni bir hikaye yazabilir. Dolayısıyla 38.00-40.00 aralığı Brent petrol tarafında kritik bir direnç bölgesi olarak izleniyor. Bu aralıkta hareket eden petrol tarafında 40.00 dolar seviyesinin aşılmasının kritik olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde alımlar hızlanabilir ve 43.00-44.00 seviyeleri hedef haline gelebilir.”