Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2016-2017 Küresel Rekabetçilik Raporu’nu açıkladı. Türkiye 138 ülke arasında dört basamak gerileyerek 55. sırayı aldı.
İsviçre’de yerleşik olan Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum), TÜSİAD – Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu REF ile çalışmalarını ortak yürüttüğü, 2016 -2017 Küresel Rekabetçilik Raporu’nun sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Rekabet gücü sıralamasında yer alan 138 ülke arasında ilk üç sırayı bu sene de İsviçre, Singapur ve ABD aldı. Türkiye ise dört basamak gerileyerek 55. sırada yer aldı.
Avrupa ülkeleri ekonomileri sıralamada ilk 10’a hakim olmaya devam ederken, İspanya bir puan yükseliş göstererek 32. sıraya yükseldi, İtalya bir puan düşerek 44. oldu, Yunanistan ise 5 basamak geri giderek 86. sırada yer aldı. Euro bölgesinin ikinci büyük ekonomisi olan Fransa bir basamak tırmanarak 21. oldu.
Çin (28.) bu yıl da yerini sabit tutarak BRICS ülkesi ekonomilerinin en yükseği olarak sıralamada yerini aldı. Hindistan ise 16 basamak yükselerek 39. sıraya yerleşti. Hem Rusya hem de Güney Afrika iki sıra yükselerek sırasıyla 43. ve 47. olurken, sadece Brezilya altı sıra düşerek 81. sırada yer aldı.
Türkiye Değerlendirmesi:
Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince; Türkiye’nin 2015 itibariyle satın alma gücü paritesine göre 733.6 milyar ABD dolarlık bir GSYİH büyüklüğüne, kişi başına düşen 9437.4 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1.40’lık bir paya sahip olduğu hatırlatılıyor.
2016-2017 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye (15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe teşebbüsünden önce toplanan verilere göre) 138 ülke arasında 55. sırada yer alıyor. Türkiye bir önceki yıl 140 ülke arasında 51., ondan önceki yılda ise 144 ülke arasında ise 45. sırada konumlanmıştı.
Son iki yılda olduğu gibi Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans 17. sırada yerini koruyan pazar büyüklüğü kaleminde gösteriliyor. Son iki yılda en ağır düşüş Mali Piyasaların Gelişmişliği, İnovasyon, Kurumsal Yapılanma, Sağlık ve İlköğretim ve Mal Piyasalarının Etkinliği endekslerinde gerçekleşti. Geçtiğimiz yıllara göre en belirgin yükseliş ise Makroekonomik Ortam endeksinde gerçekleşirken, Altyapı, Yükseköğretim ve İşbaşında Eğitim endekslerinde de 5 basamak artış meydana geldi.
Raporda, komşu ülkelerin istikrarsız jeopolitik durumu ve göç baskıları (Suriyeli mültecilerin yüzde 56’sının Türkiye’de kayıtlı olduğu hatırlatılıyor) göz önüne alındığında ülke ekonomisinin esnek olduğu vurgulandı. Daha dinamik bir iş ortamı yaratmak için, mal piyasalarında etkinliğin artması gerektiği ve ülkenin küresel değer zincirlerinde yükselmesine yardımcı olması için, yenilik ekosistemini geliştirecek yatırımlara ihtiyaç olduğu belirtilen raporda; Kamu kurumlarının daha etkin ve saydam olması için reformlara gereksinim olduğu da vurgulandı.
Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan ana bileşenlerde Türkiye’nin yerini gösteriyor.