İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, “İktisat politikası açısından baktığımızda hükümetin iç talebi destekleme çabalarının tüketim ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla geleceğe katkı yapan bir genişleme söz konusu olamıyor. Dış açık belirmesi ortaya çıkınca kur yukarı çıkıyor, tüketim harcamalarını aşağı çekiliyor, enflasyon yükseliyor ve işssizlik sorunu ortaya çıkıyor. İktisat politikası açısından bir kısır döngüdeyiz” şeklinde konuştu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikte ekonomi alanında uzman akademisyenler; mezunlar, öğrenciler ve bölgenin önemli temsilcileriyle bir araya geldi. BİLGİ İşletme Yüksek Lisans Program Direktörü Dr. Öğretim Üyesi Metehan Sekban’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik “Türkiye Ekonomisi 2020” başlıklı panel ile devam etti. Panelde ekonomi alanında uzman akademisyenler Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ve Prof. Dr. Ege Yazgan söz aldı.
“Türkiye krizlere direnme gücü olan bir ekonomiye sahiptir”
Türkiye’nin geçmiş yıllarda yaşadığı krizleri değerlendirerek 2020 yılı için çözüm önerilerinde bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, “Türkiye ekonomisinde yaşanan krizler dünyadan bağımsız iç dinamiklerden kaynaklı krizlerdir. Ancak Türkiye yıllar içinde krizlere direnme gücü olan bir ekonomiye sahip olduğunu kanıtlamıştır” dedi. Şu an bir yavaş büyüme döneminden geçildiğini vurgulayan Prof. Dr. Akat, “İktisat politikası açısından baktığımızda hükümetin iç talebi destekleme çabalarının tüketim ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla geleceğe katkı yapan bir genişleme söz konusu olamıyor. Dış açık belirmesi ortaya çıkınca kur yukarı çıkıyor, tüketim harcamalarını aşağı çekiliyor, enflasyon yükseliyor ve işssizlik sorunu ortaya çıkıyor. İktisat politikası açısından bir kısır döngüdeyiz” şeklinde konuştu.
Çözüm kapasite artırıcı yatırımlarda
Çözüm önerilerini paylaşan Prof. Dr. Akat, “Çıkış yolu ise başta imalat sanayi olmak üzere döviz kazanan firmaları kapasite artırıcı yatırımlara ikna etmektir. Şu anda döviz kazanan yerli ve yabancı firmalar kapasite artırmaya gitmeye çok arzulu durmuyor. Bu güven ortamı sağlanırsa resim toparlanacaktır.”
“Katma değeri yüksek sektörlere yönelmeliyiz”
İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve Finansal Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ege Yazgan, “İçinde bulunduğumuz belirsizlik hali yatırımların önündeki en büyük engellerden biri. Sorulması gereken en önemli soru ise ‘Verimliliği tekrar artıracak yeni yatırımlara gidebilir miyiz?’” dedi.
Atılması gereken adımlara dair önerilerini paylaşan Prof. Dr. Yazgan, “Dış talebin arttırılması şart. Bunun yanı sıra artık inşaat gibi verimliliği düşmüş sektörlerle büyümek kolay değil. Yıllardır süregelen alışkanlıkların dışına çıkarak yeni bir hikayeye başlamamız gerekiyor. İstihdam sorunun çözülmesi, iş gücünün verimsiz sektörlerden katma değeri yüksek sektörlere kaydırılması kritik önem taşıyor” dedi.