Gümrük Birliği güncelleme görüşmelerinin sürdüğünü, herhangi bir kopukluk olmadığını kaydeden Bakan Tüfenkci, Almanya’nın Gümrük Birliği’nin güncellenmesini bir şantaj aracı olarak kullanmasını yadırgadıklarını belirtti.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “Küresel Ticaret: Politikadan Eyleme” başlıklı konferansa katıldı.
TÜSİAD’ın Türkiye için yurt dışında yaptığı çalışmaları takdirle izlediklerini aktaran Tüfenkci, global kriz sonrası küresel ticaretin daraldığını ve ülkelerin daha korumacı olduğunu kaydederek, serbestleşme çalışmalarının azalması, dünyanın farklı yerlerinde yaşanan siyasi gelişmeler gibi nedenlerle küresel ticaretin azaldığını anlattı.
Küresel ekonomik krizden sonra serbestleşme beklediklerini ancak ülkelerin bunun aksine korunmacı bir tutum takındığını belirten Tüfenkci, 2014 ve 2015 yılları itibarıyla ticarete konu toplam ürün bazına düşen gelirin azalmaya başladığını anımsattı.
Tüfenkci, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin küresel ticarette alınan korumacılık tedbirlerinden daha fazla etkilendiğini, bu tedbirleri daha az uyguladıklarını bildirdi.
Ticaretin serbestleşmesi, liberalleşmesi konusundaki duruşlarını her zaman açıkça ifade ettiklerini aktaran Bakan Tüfenkci, ihracatın artış gösterdiği yıllarda ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlandığını söyledi.
Tüfenkci, dış ticarete konu olan ürünlerin niteliklerini artırmaları, gelişmiş pazarlara daha nitelikli ürün ihraç etmeleri gerektiğini, bunun büyük önem arz ettiğini vurguladı.
“Gümrük Birliği’nin güncellenmesini çok önemsiyoruz”
Bakan Tüfenkci, Türkiye’nin orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının artırılması gerektiğini kaydederek, son dönemde bu ürünlerin ihracatının yükselişiyle ilgili rakamlar paylaştı.
İhracatta en önemli pazarlarının Avrupa Birliği olduğunun altını çizen Tüfenkci, şöyle devam etti:
“Biz Gümrük Birliği’nin güncellenmesini gerçekten önemsiyoruz. Ama son dönemlerde siyasi gelişmelere bağlı olarak özellikle Almanya’nın GümrükBirliği güncellenmesini bir şantaj aracı olarak kullanmasını doğrusu yadırgıyoruz. Özellikle uluslararası ticarete öncülük ettiğini ifade eden bir ülkenin diğer ülkeler noktasında ekonomik anlamda bir şantaja yönelmesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesini şantaj aracı olarak kullanması, bunun güncellenmeyeceği noktasında birtakım beyanlarda bulunması doğrusu bizi üzüyor. Biz inanıyoruz ki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi evet Türkiye için önemli bir kazanç. Ama aynı zamanda AB için de bir kazanç. Bizim istememizle olacak bir konu da değil. Bunu iki taraf birlikte kararlaştırdı. AB ve Türkiye’nin menfaatine olan, iki tarafın da kazanacağı, ticaret hacminin büyüyeceği bir güncelleme.”
“Güncelleme görüşmeleri sürüyor herhangi bir kopukluk yok”
Bakan Tüfenkci, Gümrük Birliği anlaşmasının zamanla Türkiye’nin aleyhine geliştiğini ve sorunlar doğurduğunu kaydederek, güncelleme yapılmasının adaleti sağlama adına çok önemli olduğunu vurguladı.
Bakan Tüfenkci, “Biz bunu önemsiyoruz. Bu noktada görüşmelerimizi sürdürüyoruz, şu anda herhangi bir kopukluk yok. Kendi seyri içerisinde devam ediyor. Ama biz bunu biraz daha hızlandırmak istiyoruz ve bunu 2018’in sonuna doğru belli bir yola koymak istiyoruz.” diye konuştu.
Ticaretin kolaylaştırılması müzakerelerine de Türkiye’nin büyük destek verdiğini dile getiren Tüfenkci, bu konuda yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
Tüfenkci, gümrüklerde 19 bakanlığın işlem yaptığını, burada sadece Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın tasarrufu olmadığını belirterek, ticaretin hızlanması konusunda ve gümrüklerde bekleme süresini kısaltılması adına yaptıkları uygulamaları anlattı.
TÜSİAD Başkanı: “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi 20 yıl öncesine benzer bir olumlu etki yaratacak”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik de konuşmasında Gümrük Birliğinin Türkiye için önemine değindi. Bilecik konu hakkında şunları ifade etti:
“Gümrük Birliği bizim için gümrük tarifelerinin indirilmesinin çok daha ötesinde anlam taşıyor. Yürürlüğe girdikten sonraki 20 yılı aşkın sürede Gümrük Birliği, birçok sektörde önemli dönüşümler yaşanmasını sağladı. Türkiye ekonomisinin dışa açılma süreci ve küresel ekonomiye entegrasyonu hızlandı, Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda büyük bir adım atıldı. Bugün geldiğimiz noktada, en büyük ticari ortağımız olan Avrupa ile sadece malların değil, hizmetlerin ve tarım ürünlerinin de dahil olduğu daha kapsamlı ve daha modern bir anlaşma için müzakerelerimiz devam ediyor. Üyesi olduğumuz Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope da Gümrük Birliği’nin güncellenmesine desteğini geçtiğimiz Mayıs ayında katıldığımız Malta’da yapılan Başkanlar Konseyi toplantısında açıkça ifade etti.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin başarıya ulaşması halinde, Türkiye ekonomisi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik süreci üzerinde 20 yıl öncesine benzer bir olumlu etki yaratacaktır. Bunun yanı sıra ülkemizin dijitalleşme ile tetiklenen yeni ekonomik düzeni ve Dördüncü Sanayi Devrimini yakalamasına; Türkiye ekonomisinin 21. yüzyıl uluslararası ticaret sistemine ve küresel değer zincirlerine entegrasyonuna bir kaldıraç görevi görecektir.”
Türkiye’nin ön plana çıkabilmesi için ciddi ve kapsamlı bir dış ticaret politikası oluşturulmasının gerekli olduğunu ifade eden Bilecik, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki dönemde teknolojik gelişmelerin üretimi ve ekonomiyi nasıl dönüştüreceğini dikkate alarak, kamunun diğer eylem ve kalkınma planlarıyla uyumlu, makro düzeyde vizyonumuzu ortaya koyan bir politikanın hazırlanması halihazırda dış ticareti arttırma ve daha dengeli hale getirmek için yapılan çalışmaların verimini artıracaktır. Hem değişen dünya düzeni hem de başta en büyük ticaret ve yatırım ortağımız AB olmak üzere diğer ülke ve bölgelerin ticaret politikalarını dikkate alan bu politikanın başta iş dünyası olmak üzere tüm paydaşların katkı sağlayabileceği ve şeffaf bir şekilde hazırlanması, etkinliğine ivme kazandıracaktır.”