Rusya krizi konusunda açıklamalarda bulunan Bakan Tüfenkçi, Türkiye’ye uygulann ambargonun sürdürülebilir olmadığını, Rusya’nın bu tavrıyla kendi halkını cezalandırdığını söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci Tüfenkci, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle EMD Genel Merkezinde bir araya gelerek soruları yanıtladı.
Rusya ile gerilime ilişkin soruyu yanıtlayan Tüfenkci, Türkiye’nin karşılıklı diyalog kapılarının açık kalmasını istediğini söyledi. Ambargonun sürdürülebilirliği olmadığını belirten Tüfenkci, Rusya’nın bu tavrıyla kendi halkını cezalandırdığına dikkati çekti. “İlerleyen günlerde bu noktada zayıflama görülecek. Elimizde bunu destekleyen veriler var.” diyen Tüfenkçi, ambargolar konusunda Nisan-Mayıs aylarına doğru yumuşama beklediklerini ifade etti.
Bakan Tüfenkci, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik ambargo kararına ilişkin, “Diğer üreticilerimiz de Antalya’daki üreticilerimiz de çok büyük bir sıkıntı yaşamadılar. 1 Ocak’tan sonra da yaşamazlar ve ben hep şuna inanıyorum, eğer bir yerde para varsa onu kazanmak için birçok alternatif üretilebilir” dedi.
Dışişleri Bakanlığının uygun gördüğü bakanlıkların Rusya ile görüşme sürecine dahil olduğunu anlatan Tüfenkci, bakanlık olarak her tür girişime açık olduklarını dile getirdi. Tüfenkci, Rusya ile dış ticarete ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:
“Bizim Rusya’ya kriz olmasa dahi 2014 yılı ihracat rakamlarımızla 2015’in kriz çıktığı tarihe kadar ihracat oranımız yüzde 40 zaten düşmüş. Yani yüzde 40 geçen yıla göre bir azalma var. Orada devalüasyonlar oldu, alımları mecbur kıstılar. Döviz sıkıntılarından dolayı ama benim söylediğim, kriz çıktıktan sonra ilk 15 günde bizim ihracat rakamlarımız düşük geliyor, ondan sonra belli bir aşama kaydettikten sonra ihracat rakamlarımız yükseliyor.”
Rusya ile gerilimin ilk günlerinden bugüne kadar ihracatta yaklaşık yüzde 15 artış olduğunu ifade eden Tüfenkci,benzer şekilde gerilimin ilk günlerinde Rusya’dan geri gönderilen veya ihracat beyannamesi verdiği halde beyannamesini iptal edilenlerin sayısının çok olduğunu, bugün bu oranların günde 2-3’e düştüğünü bildirdi. Tüfenkci, “Bu şundan kaynaklanabilir; bu krizi bilerek insanlar ihracat bağlantıları yapmıyorlar. İnsanlar gönderdiklerinde ‘malımız geri gelir’ diye hiç beyanname vermiyorlar veya daha önceden iptaller olduğu için iç gümrükte malını göndermiyorlar. Bunların ikisi de normal” diye konuştu.
Tüfenkci, “1 Ocak’tan itibaren resmi olarak ambargolar yürürlüğe girdiği zaman ne bekliyorsunuz?” şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Resmi olarak girdiği zaman bizi etkileyecek. Zaten sebze meyvede biz yeni pazarları, sebze meyve piyasasını rahatlatacak tedbirleri aldık. Özellikle başka piyasalar, Rus piyasasının yerini doldurmaya başladı. Bunlardan en fazla etkilenen narenciye grubu ürünler. Bununla ilgili Odalar Birliği Konsey toplantısında Adana Başkanımız hükümetimizin uyguladığı tedbirlerden dolayı bir mağduriyet yaşamadıklarını söyledi ve teşekkür ettiler. Diğer üreticilerimiz de Antalya’daki üreticilerimiz de çok büyük bir sıkıntı yaşamadılar. 1 Ocak’tan sonra da yaşamazlar ve ben hep şuna inanıyorum, eğer bir yerde para varsa onu kazanmak için birçok alternatif üretilebilir. Netice itibarıyla su akar yatağını bulur. Biz direkt Rusya’ya ihracat yapamıyorsak Bulgarlar, Romanlar, Macarlar gelip malımızı alıyorlar, kendileri sınırlarından ihraç ediyorlar veya (bizim mallarımızı kendileri tüketip) kendi mallarını ihraç ediyorlar.”
Tüfenkci, Türkiye’nin kaliteli ve ucuz mal ihraç ettiğini belirterek, Rusya’nın farklı ülkelere yönelmesi halinde ihracat maliyetlerinin artacağına işaret etti. Bakan Tüfenkci, “Bu noktada uzun süre bu boykot veya ambargo devam etmez diye düşünüyorum. Çünkü Rusya’da ağır maliyetler olur. Ayrıca Rusya’ya karşı ihracatımız daha az, ithalatımız daha fazla. Biz 5,3 milyar ihracat yapmışız, 25,8 milyar ithalat yapmışız. Sadece buğday ithalatımız 1 milyar doların üzerinde. Buğdayı başka pazarlardan da alabiliriz.
Dolayısıyla bizler de karşılık verdiğimizde zarar iki ülke için olur. Biz çözmek istiyoruz, halkların zarar görmesini istemiyoruz” açıklamasında bulundu.