Kaçak ve taklit ürün pazarı Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Marka Koruma Grubu tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’de kaçak ve taklit ürün ticaretinin büyüklüğünün 17 milyar doları aştığını ortaya koydu.
Marka Koruma Grubu, 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü nedeniyle, kaçak ve taklit ürün ticaretine ilişkin kuruluşunun 15. yılında hazırladığı üçüncü raporun ilk bulgularını açıkladı. MKG Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, “Türkiye’de taklit ve kaçak ürün piyasasının tahmini ortalama büyüklüğü 17,2 milyar dolara ulaştı. Fikri mülkiyet haklarını ağır şekilde ihlal eden kaçak ve sahte ürün ticareti arttıkça, Türkiye’nin yabancı yatırım cazibesi azalıyor, Türk ekonomisi yara alıyor. Devletin kararlılıkla yürüttüğü mücadelenin daha etkin olması için vatandaşları da kaçak ve sahte ürün konusunda bilinçlendirmek ve duyarlı hareket etmelerini sağlamak gerekiyor.” dedi.
Dünya Fikri Mülkiyet Günü’nde yeni raporun ilk sonuçlarını paylaşan MKG Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, kaçak ve taklit ürün pazarının Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini belirterek, şunları söyledi:
“Kaçak ve taklit ürün ticareti, Türkiye’nin ekonomisi ve güvenliği için çok önemli bir sorundur. Ülke ekonomisi bu ürünler nedeniyle büyük bir vergi kaybına uğruyor. Örneğin kaçak akaryakıt ve sigara nedeniyle her yıl milyarlarca lira ÖTV kaybı yaşanıyor. Türkiye, büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretiyle mücadelesini kazanmak zorundadır. Türkiye’nin küresel rekabet gücünün ve yatırım cazibesinin artması, marka haklarının korunmasıyla doğru orantılıdır. Türkiye marka haklarını koruduğu ölçüde küresel rekabette öne çıkarak, ekonomisine büyüklük ve derinlik kazandırır.”
“Taklit ürünler, sağlığı da tehdit ediyor”
Özgür, devletin kaçakçılıkla mücadele konusunda yasal düzenlemeler ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla son dönemde çok kararlı adımlar attığını belirterek, “Ekonomiye zarar veren kaçak ve taklit ürünler konusunda son derece bilinçli ve duyarlı olmak gerekiyor. Ekonomik sorunlar en çok vatandaşları etkiliyor. Bu nedenle vatandaşların da sorunun çözümünde rol üstlenmesi, hayati öneme sahip.” ifadelerini kullandı.
Ali Ercan Özgür, kaçak ve taklit ürünlerinin halk sağlığı açısından da önemli bir tehdit oluşturduğunu belirterek, “Bu ürünler, kaynağının ve içeriğinin belirsizliği nedeniyle tüketici sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Tüketiciler ucuz olduğu gerekçesiyle alacakları bu ürünlerle, büyük bir riske giriyor ve sağlıklarını kaybetme tehlikesini göze alıyor.” şeklinde konuştu.