Deloitte’un Avrupa Vergi Anketi’ne göre, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 21 ülkede uluslararası şirketlerin vergi yöneticilerinin gündeminde OECD’nin BEPS Eylem Planı yer alıyor. Anket sonuçlarına göre, Avrupa’da BEPS sürecine hazırlık oranı %43,5 iken, bu oran Türkiye’de %22 seviyesinde kalıyor.
Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal risk ve finansal danışmanlık hizmetleri şirketi Deloitte, “Avrupa Vergi Anketi” raporunu yayınladı. Küresel siyasi ve ekonomik ortamın zorlu koşullarına rağmen uluslararası vergi reformu için hızlı adımların atıldığını belirten raporda Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı (Base Erosion and Profit Shifting – BEPS) ile ilgili Eylem Planı, en çok öne çıkan konulardan biri olarak göze çarpıyor.
Deloitte Avrupa Vergi Anketi’nin, Türkiye’nin de dâhil olduğu 21 ülkeyi kapsadığını ve yöneticiler nezdinde vergi alanındaki gelişmeleri ele alan önemli bir kaynak olduğunu belirten Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Lideri Ahmet Cangöz, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu yıl anket sonuçları, G20 çerçevesinde de detaylıca ele alınan BEPS Eylem Planı konusunun, vergi yöneticilerinin radarına her zamankinden çok daha fazla girmiş olduğunu gösteriyor. Vergi yöneticileri, uluslararası vergi reformu niteliğindeki BEPS Eylem Planı’nın neden olacağı olası düzenlemeleri ve gereklilikleri en iyi şekilde uygulayabilmenin baskısını şimdiden hissediyor.”
Mevcut eski kurallar dünyada vergi matrahlarının adil dağılımını ve adil vergilemeyi sağlamıyor
Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Güler Hülya Yılmaz ise BEPS Eylem Planı’na ilişkin sonuçları şu şekilde değerlendirdi: “Dijital ekonomik faaliyetlerin giderek geliştiği, yatırımların ve sermayenin artan küreselleşme neticesinde kolayca el değiştirip ülkeler arasında hızla seyahat edebildiği günümüzde, mevcut vergilendirme kuralları, yeni nesil ekonomik-ticari faaliyetleri adil olarak vergilendirme konusunda giderek daha yetersiz kalmıştır. Öte yandan, vergi gelirleri giderek azalan, devamlı bütçe açıkları veren mali idareler de kayıplarını telafi etmek ve dünya çapında vergi mükellefleri arasında vergi yüklerinin paylaşımında ve vergi gelirlerinin ülkeler arası dağılımında dengeyi ve adaleti sağlamak adına, mevcut eski kuralları ve uygulamaları sorgulamaya başlamışlardır. Artık mevcut eski kurallar dünyada vergi matrahlarının adil dağılımını ve adil vergilemeyi sağlayamamaktadır. Bu durum, mali idareleri ve vergi mükelleflerini olumsuz etkilemektedir. OECD BEPS Eylem Planı, 2013 yılında G20 ülkelerinin liderliği ile bu şartlar altında ortaya çıkmıştır.”
Ekim 2015’te BEPS’e ilişkin çalışmaların büyük kısmının tamamlanarak nihai raporların yayımlandığını ve BEPS’in, uluslararası şirketlerin vergi yönetimlerinde çok önemli bir gündem maddesi haline geldiğini belirten Hülya Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle uluslararası ticaretin yoğun olduğu otomotiv, ilaç, teknoloji/haberleşme, dijital ekonomik faaliyetler, finans ve enerji sektöründeki çokuluslu şirketlerin BEPS düzenlemelerinden etkilenmesi mümkün. Merkezleri ABD, Avrupa ve Ortadoğu’da olan Türk şirketleri için, merkezlerinin bulunduğu ülkede BEPS konusunda gerçekleştirilecek düzenlemeler, şirketlerin Türkiye’deki faaliyetleri de etkileyebilecektir. Bu noktada, uluslararası şirketlerin vergi yöneticileri, hem merkezlerinin bulunduğu, hem de bağlı şirketlerinin faaliyet gösterdikleri ülkelerde BEPS’e uyum için yapılacak yeni düzenlemeleri yakından takip etmek ve BEPS Eylem Planı’nın dayandığı uyum, özün önceliği ve şeffaflık prensipleri çerçevesinde faaliyetlerini yürütmek durumunda kalacaklardır. 2016 yılından başlayarak Türkiye’de de BEPS’e uyum için ilgili mevzuatta gerekli değişiklik ve düzenlemelerin yapılması beklenmektedir. 2020’ye doğru giderken Türkiye’deki uluslararası şirketlerin vergi yöneticilerinin hem teknik, hem de idari anlamda ele alacakları en kapsamlı konulardan biri de BEPS olacaktır.”
BEPS’in önemi daha iyi anlaşılsa da, etkilerinin ne olacağı henüz bilinmiyor
Geçtiğimiz seneyle kıyaslandığında, katılımcı ülkeler arasında BEPS’in önemli olduğunu belirtenlerin oranı artsa da, etkilerinin ne olabileceği konusu hala belirsizliğini koruyor. Geçen sene BEPS’in kurumlarının yönetim kurulları ve üst yönetim seviyesinde önem taşıdığını belirten katılımcıların oranı %35 iken, bu yıl katılımcıların %40,3’ü bu görüşe hâkim. Türkiye’de ise BEPS’in üst yönetim seviyesinde önem teşkil ettiğini belirtenlerin oranı %60. BEPS’e verilen önem konusunda Avrupa’da, Almanya (%85), Fransa (%75) ve İngiltere (%60) öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor.
Araştırmaya katılan vergi yöneticileri, BEPS’in kurumlarının vergi stratejilerini etkileyeceğine inanıyor. Uyum maliyetlerinin artacağını düşünen Avrupalı katılımcıların oranı, geçtiğimiz yıla kıyasla %46,5’tan %53,3’e çıkıyor. Aynı zamanda, bu yıl vergi yöneticilerinin %35,7’si, uluslararası vergi stratejilerinin gözden geçirilmesi ya da yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor. Buna karşın Türkiye’de katılımcıların %41’i, BEPS’in vergi stratejilerine etkisi olmayacağına ya da çok az etkisi olacağına inanıyor. Türkiye’de uluslararası vergi stratejilerini yeniden ele almaya ihtiyaç duyacağını belirtenlerin oranı %32, uyum maliyetleri ve dokümantasyon masraflarının artacağını düşünenlerin oranı ise %24 seviyesinde.
Türkiye’deki şirketler BEPS’e hazır değil
Ortalamada Avrupa’da her üç, Türkiye’de ise her iki vergi yöneticisinden biri, BEPS alanındaki uygulamaların sonucu olarak ülkelerinde mevzuata ve antlaşmalara ilişkin belirli ölçüde değişiklikler gözleneceğine inanıyor. Türkiye’de her 4 vergi yöneticisinden 1’i ise BEPS’in mevzuata ve antlaşmalara etkisini öngöremediğini belirtiyor.
Türkiye’de faaliyet gösteren çokuluslu bir şirketin BEPS’e hazır olabilmesi için aslında iki yönlü bir süreç gerekiyor. Birincisi, Türkiye’de Mali İdare’nin BEPS Eylem Planlarına uyum için yerel mevzuatta gereken düzenlemeleri yapmış olması; ikincisi ise ana şirketin mukim olduğu ülkede BEPS’e ilişkin yapılan düzenlemelerin Türkiye’deki faaliyetlere ve Türkiye’deki düzenlemelerin de ana şirketin faaliyetlerine etkilerinin değerlendirilmesi.
Son dönemde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 Grubu kapsamındaki gelişmeler, ülkelerin BEPS’e yönelik hazırlıklarını hızlandırmasına katkı sağlamıştır. BEPS’in meydana getireceği değişiklikler için hazırlık yaptığını belirten katılımcıların oranı geçtiğimiz yıl %31 iken, bu oran 2015’te %43,5’a çıkıyor. Türkiye’de ise hazırlandığını belirtenlerin oranı yalnızca %22’de kalıyor. Türkiye’de BEPS hazırlıklarına başlayan katılımcılar, Avrupa’da olduğu gibi, kurumlarını transfer fiyatlandırması ve dokümantasyonu konusunda hazırlamakta olduklarını belirtiyor.