Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde çatışmaların ortasında gıda ve tarımın rolü ile ilgili bilgi veren FAO Başkanı José Graziano da Silva, açlıkla mücadele ve tarımsal geçim kaynaklarının direncinin arttırılmasının barış için bir yatırım olacağını belirtti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde salı günü (29 Mart) bir konuşma gerçekleştiren Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Başkanı José Graziano da Silva gıda güvencesinin geliştirilmesinin sürdürülebilir barışın inşasına katkı sağlayacağını ve hatta çatışmaların etkisini azaltmaya yardımcı olacağını belirtti.
Graziano da Silva konuşmasında; “Gıda güvencesinin iyileştirilmesi yönünde atılan adımların bir krizi önleyebileceğini, krizin etkilerini hafifletebileceğini ve kriz sonrasında da toparlanma ve iyileşmeye destek sağlayabileceğini biliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Çatışmalar uzun süreli krizlerin en önemli nedenini oluştururken, açlığın çatışmalara sebep olma oranı, gelişmekte olan dünyanın geri kalanında üç kat daha fazla. Gıda güvencesizliğinin en yüksek seviyede yaşandığı ülkeler aynı zamanda çatışmalardan en fazla oranda etkilenen ülkeler.
Bu durumun geçerliliğini Suriye ve Yemen’den Güney Sudan ve Somali’ye kadar dünyanın pek çok ülkesinde görmek mümkün. Silva, barışın ve gıda güvenliğinin eş zamanlı olarak geliştiği ülkelere; çatışma dönemi sonrası Angola ve Nikaragua’yı, soykırımın ardından Ruanda’yı ve bağımsızlık mücadelesinin ardından Timor-Leste’yi örnek olarak gösterdi.
FAO’nun rolü
Graziano da Silva şu anda nüfusunun yarısının açlık tehdidi altında olduğu Yemen ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nin de karşı karşıya kaldığı gıda güvencesinin sağlanamaması durumunun istikrar sürecini tehlikeye atabileceğini belirtti.
Gıda güvencesi yardımlarından çatışmalar esnasında da faydalanılabileceğini belirten Silva, FAO’nun Rinderpest’te hayvan hastalıkları ile mücadelesini savaş sırasında gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi.
Suriye de başka bir örnek. Bugün pek çok çiftçi tarım arazilerini geride bıraktı ancak ülkede kalanlar FAO’nun sağladığı tohum yardımlarıyla kriz öncesi kadar olmasa da ürün yetiştirebiliyor. Silva bu yardımın yeterli düzeyde olmamasına karşın “çok daha büyük çaplı bir göçün engellenmesi ve ülkenin yeniden inşası için temellerin atılması adına kritik öneme sahip” bir adım olduğunu belirtti.
Kırsal kalkınmanın desteklenmesi, aynı zamanda barış ortamının sağlanmasına da katkı sağlayabilir. FAO ve Kolombiya hükümetinin gıda güvenliğinin ve kırsal kalkınmanın geliştirilmesi yönünde bir ortaklı anlaşmasına varmasının da başlıca sebebi çok yakın bir zamanda gerçekleşmesi beklenen barış anlaşmasına destek sağlayabilmek.
Graziano da Silva; “İstikrarın sağlanmasında gıda güvencesinin etkisi olsa da biz hem gıda hem de tarımı, barış ve güvenliğe giden yolu oluşturan unsurlar olarak görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
Graziano da Silva tarım ve kırsal yaşamın desteklenmesi çabasının bir çatışma ortamının ardından insanları bir araya getiren motive edici bir temel olduğunu ve barışın istikrarına katkı sağlayacak “barış temettüsü” olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletlerin görevleri ve rolü
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısı Konseyin Dönem Başkanı Angola Hükümeti ve Konsey üyesi İspanya hükümeti tarafından organize edildi. Güvenlik Konseyi toplantısı Arria Formula kapsamında barış ve kalkınma ile ilgili konuların görüşülmesi ve Konsey üyelerinin konu ile ilgili uzmanların bilgilerinden faydalanmaları amacıyla gerçekleştirildi.
Gıda ve Tarım Örgütü ilk kez bu toplantıda yer aldı.
Graziano da Silva geçen yıl tüm BM üye ülkeleri tarafından kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin “barış olmadan sürdürülebilir bir kalkınma olamaz ve sürdürülebilir bir kalkınma olmadan da barış olamaz” şeklindeki temel dayanağına dikkat çekti.
Graziano da Silva ayrıca Mayıs ayında İstanbul’da ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi kapsamında hazırlanan “Tek İnsanlık: Ortak Sorumluluk” başlıklı raporunun tanıtım toplantısında BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un “çatışmaların önlenmesi için aktif katılım” çağrısını da tekrar vurguladı.
Graziano da Silva; “Hepimizin de bildiği gibi çatışmaların önlenebilmesi için çatışmaların altında yatan temel sebeplerin belirlenebilmesi gerekir, bu temel sebeplerin arasında gıda güvenliğinin olmaması ve açlık da yer alıyor.” açıklamasında bulundu.
Graziano da Silva, FAO’nun çatışmaların önlenebilmesine sağlanan katkının arttırılması amacıyla ortak bir barış temini politikası geliştirdiğini de açıkladı.
“Böyle bir politikanın uygulanabilmesi için hükümetler ve barış, kalkınma ve insani yardımlar konularında çalışan çok çeşitli aktörlerin güçlü katılımına ihtiyaç duyuyoruz.” açıklamasında bulunan Graziano da Silva, FAO’nun geçmişte ilgili konularda hem BM bünyesinde yer alan hem de dış kaynaklı ortaklarla beraber çalışma konusunda tecrübesi bulunduğunu da sözlerine ekledi.