ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına korumacı vergiler öngören kararı imzaladığı 8 Mart’ta, yine Trump’ın daha önce ABD faydasına olmadığı gerekçesiyle anlaşmadan çekildiğini açıkladığı Trans-Pasifik Serbest Ticaret Anlaşması, geri kalan 11 ülke tarafından imza altına alındı.
Trans-Pasifik Ortaklığı’nın (TPP) geri kalan 11 ülkesi, ABD olmaksızın çok taraflı ticaret anlaşmasının gözden geçirilmiş son halini 8 Mart’ta Şili’de imza altına aldı. Aynı gün ABD Başkanı Donald Trump, ülkesine çelik ve alüminyum ithalatı için ek vergiler içeren bir kararı törenle imzalamıştı.
Anlaşmanın yeni hali CPTPP (Comprehensive and Progressive Agreement for Trans Pacific Partnership) adıyla duyuruldu. Yaklaşık 500 milyon nüfusu ilgilendiren yeni CPTPP; Avustralya, Brunei, Kanada, Şili, Japonya, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur ve Vietnam’ı kapsıyor.
TPP, ABD ile birlikte dünya ekonomisinin %40’ını temsil edecekti. Yeni haliyle CPTPP, küresel ekonominin %13’ünden fazlasına sahip 11 ülke arasındaki gümrük tarifelerini azaltacak ve yaklaşık 13,5 trilyon dolara yakın büyük bir pazarda serbest ticareti teşvik edecek. ABD’siz Asya Pasifik serbest ticaret anlaşması, bu haliyle bile dünyanın en büyük üç serbest ticaret anlaşmasından biri olacak.
Türkiye pazar kaybı yaşayacak
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 2016 yılında yayınladığı TPP Anlaşmasının Türk Dış Ticaretine Etkileri notunda, özetle; TPP anlaşmasının yürürlüğe girmesi ile birlikte, anlaşmaya taraf ülkelerin kendi içlerindeki ticaret hacimlerinin yükselmesi sebebiyle, diğer dünya ülkeleri gibi Türkiye’nin de bu ülkelerde pazar kaybı yaşayacağı belirtilmişti.
Ayrıca, AB ülkelerinin de anlaşma sebebiyle üretim kaybı yaşaması sebebiyle, AB’ye ihracatımızda da olumsuz bir etki ortaya çıkacağı ancak, anlaşmanın ihracatımıza olumsuz etkisinin kısıtlı olacağı vurgulanmıştı. Anlaşmanın sektörel ihracatımıza etkisi konusunda ise; örneğin, otomotiv, gıda ve hazır giyim sektörlerinde ihracatımız olumsuz etkilenirken, makine, cam, seramik ve çimento sektörlerinde ihracatımızın yükseleceği öngörülmüştü.