İKV Başkanı Zeytinoğlu, AB Konseyi’nin Türkiye’ye Katılım Öncesi Strateji kapsamında verilen fonlarda 105 milyon avro tutarında kesinti yapma kararını, “son derece talihsiz bir gelişme” olarak nitelendirdi.
AB Konseyi’nin Türkiye’ye Katılım Öncesi Strateji kapsamında verilen fonlarda 105 milyon avro tutarında kesinti yapma kararı üzerine yazılı bir açıklama yayınlayan İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu; siyasi saiklerle alınan bu kesinti kararının AB’nin Türkiye’nin üyelik süreci konusundaki ikilemini yansıttığını belirtti.
AB Konseyi ve Parlamento arasında 2018 bütçesi konusunda varılan anlaşmaya göre, Türkiye’ye yönelik fonlarda 105 milyon avro tutarında bir kesinti yapılması ve 70 milyon avronun da askıya alınmasının kararlaştırıldığını anımsatan Zeytinoğlu; “Bu anlaşma Konseyin ve Parlamento’nun resmi onayı sonrasında 30 Kasım 2017 itibarıyla kesinleşecek. Bu fonların amacı, Türkiye’yi bir aday ülke olarak AB üyeliğine hazırlamak olduğu düşünülürse, fonlarda kesintiye gitmenin katılım öncesi hazırlanma sürecine olumsuz etkisi olacağı açık olarak görülüyor. Türkiye’nin AB kriterleri ve değerleri doğrultusunda ilerlemeye en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde, sınırlı da olsa mali destekte kesintiye gidilmesini son derece talihsiz bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Zeytinoğlu, Türkiye’nin AB katılım sürecinde kazanılmış haklarında geriye gidişin sembolik de olsa olumsuz bir algıya yol açacağını belirtti ve şöyle devam etti:
“Katılım süreci AB ve Türkiye’nin karşılıklı olarak birbirlerine verdiği taahhütler üzerinden ilerliyor. Dolayısıyla başta öngörülen çerçevenin kısıtlanmasına ve geriye gidişe yol açacak her gelişme katılım hedefinden uzaklaştıracaktır. AB katılım öncesi fonlarındaki söz konusu kesintinin fiiliyatta önemli bir etkisi olmasa da, sembolik ve psikolojik olarak süreci olumsuz etkileyecek bir karardır”.
2014-2019 arasında Türkiye’ye ayrılan katılım öncesi fonlarının henüz çok düşük bir oranının kullanıldığını da hatırlatan Zeytinoğlu; “Türkiye’nin AB müzakerelerindeki yavaşlamanın da etkisiyle, katılım öncesi fonların kullanımında da bir gecikme olduğu görülüyor. Toplam 4,45 milyar avronun sadece 360 milyonu projelere aktarılmış durumda. 2014 öncesi dönemden kalan fonların kullanımı da halen devam etmekte. Dolayısıyla, AB katılım öncesi fonlarının etkin bir şekilde kullanımının hızlandırılması büyük önem taşıyor. Önümüzde yaklaşık 2 yıllık bir süre var ve projelerin sunulması, kabulü ve uygulanmasının da uzun bir zaman aldığı düşünülürse bu fonları kullanmak için az zamanımız kaldığı görülüyor.” dedi.
Türkiye’nin AB üyelik hedefinin canlı tutulmasının önemine değinen Başkan Zeytinoğlu, son olarak şunları kaydetti:
“2000’li yılların başında AB adaylığında ilerleme ve kriterleri yerine getirmek için girişilen reformlar, Türkiye’ye yönelik yabancı yatırımların artışına ve genel olarak Türkiye’nin uluslararası tanınırlığı ve itibarının yükselmesine yol açmıştı. Türkiye’nin içerde ve dışarda zor bir dönemden geçtiği bugünlerde, yapısal reformların gerçekleştirilmesi ve demokrasi, özgürlükler ve hukukun üstünlüğünün ilerletilmesi açısından AB üyelik hedefinin canlandırılması pozitif bir etki yapacaktır.”